Yakılan insanlıktır!

Zonguldak’ta kaçak madenlerde çalıştırılan Afgan işçinin dehşet verici ölümü, göçmen işçilerin durumunu bir kez daha göz önüne serdi.

10 Kasım günü ormanlık alanda yanmış halde bir ceset bulundu. Bu kişinin maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’ydi olduğu anlaşıldı. İki gün önce madende çalışırken ölmüş, maden sahibi tarafından ormana götürülüp yakılmıştı.

Yerel basında çıkan haberlere göre, bu kaçak madende 800 göçmen işçi çalışıyor. Göçmenler yasal statüleri olmadığı için herhangi bir hak talebinde bulunamıyorlar. Asgari ücretin altında sigortasız çalıştırılıyorlar. Patronlar için “bulunmaz nimet”ler yani.

Hatırlanacaktır; Suriyelilerin geri gönderilmesi tartışılırken, AKP’li bakanlar ekonominin canlanmasında onların önemli olduğunu söyleyerek, kayıt-dışı sömürüyü itiraf etmişti. Keza Soma’da yaşanan maden katliamında Suriyeli işçilerin öldüğü, fakat kayıt-dışı çalıştırıldıklarından ölü olarak bile kayda geçirilmediği öğrenilmişti.

İnsanlığın yaşadığı her felaketi fırsata çeviren burjuvazi, göçmen işçileri de köle gibi çalıştırıyor, öldürüyor, cesedini bile yok ediyor! Sonra bunu haberleştiren gazetecileri tehdit ediyorlar. Yükselen tepkiler üzerine gözaltına alınan maden patronu ve 6 şüpheli, “adli kontrol şartı” ile serbest bırakıldı. Bir işçi iş cinayetinde ölüyor; öldükten sonra vahşi biçimde yakılıyor; ama tek bir kişi bile bu ölüm nedeniyle cezalandırılmıyor! Ne kapatılan madeni kaçak biçimde çalıştırması, ne göçmen işçileri köle gibi kullanması ne de işledikleri cinayet “suç” sayılmıyor! Patronların devleti ve yargısı olduklarını gösterdiler bir kez daha…

Ve sendikalar… Göçmen işçilerin ölümü sendikalar için gündem olmuyor, bir eylem sebebi oluşturmuyor. Bağımsız-mücadeleci sendikalar harekete geçerken, DİSK, Türk-iş gibi konfederasyonlar göçmen işçilerin ölümlerini görmüyor.

Yakılan insanlıktır! İnsan olarak kalmak için bile, bu sömürü sistemine dur demek gerekir.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …