Meclisteki bütçe görüşmeleri sırasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikatlarla protokol imzaladığı eleştirilerine karşı, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin “Sizin tarikat- cemaat dediğiniz, bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır” diyerek dayatılan gericiliği ve çocukların karanlığa sürüklenmesini savunmuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece TÜGVA ile 56 ili kapsayan ve dini eğitim içeren protokol imzaladığı da ortaya çıktı. Buna diğer tarikat ve cemaatlerle imzalanan protokoller, yerellerde ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri’nin imzaladıkları dahil değil.
Mesela 21 Kasım’da Konya İl Müftülüğü, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Cihannüma Derneği İl Temsilciliği arasında “Değer Gören, Değer Veren; Tarihinden Geleceğini İnşa Eden Gençlik” konulu “eğitimde işbirliği protokolü” imzalandığı ortaya çıktı. Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de Cihannüma Derneği’yle protokol imzaladığı öğrenildi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “STK” dediği tarikat-cemaatlerin çocukların “dağa çıkmasını” engellediğini ve bu tarikatlara duyulan rahatsızlığın sebebinin bu olduğunu da sözlerine eklemişti. Gerçekte ise tarikatlara karşı rahatsızlığın asıl sebebi, çok erken yaşlarda çocuk bilincinin tarikat karanlığı ile uyuşturulması ve çocukların tarikatlarda pervasızca yürütülen tecavüz, şiddet ve sömürü saldırganlığına teslim edilmesidir.
Milli Eğitim Bakanı’nın ne kadar gerici fikirleri ve icraatları olduğunu biliyoruz. Bize düşen çocuklarımızı bu gerici fikirlere teslim etmemek, bu fikirleri yayanlara karşı topyekun mücadele etmektir.