Öğretmenler Meclis önündeydi

Patronların talebi doğrultusunda 2014 yılında elimizden alınan taban maaş hakkımız için, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nda örgütlenen eğitim emekçileri olarak 29 Ocak günü Meclis önündeydik.

Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen eğitim emekçileri olarak sabahın erken saatlerinde toplanmaya başladık. Öğlen saatlerinde Kızılay’daki sendika binamızdan meclise doğru pankartımız ve sloganlarımızla yürüyüşe geçtik. Meclise yaklaştığımız bir noktada önümüzü kesen polis pankartımızı kapattırmaya ve sloganlarımızı susturmaya çalıştı. Aldıkları cevap pankartın daha yukarı kaldırılması, sloganların daha gür atılması oldu. Yürüyüşümüz meclisin Çankaya kapısının yanında bulunan Milli Egemenlik Parkı’na kadar devam etti.

Eylem alanı olarak Milli Egemenlik Parkı’nı belirlemiştik. Yol boyunca susmayan sloganlarımız ve ajitasyon konuşmalarımız, parka girdikten sonra da devam etti. Hazırladığımız basın açıklaması, haklı ve meşru taban maaş talebimizi, özel sektör eğitim alanının patronların talepleri doğrultusunda şekillendiğini, eğitim emekçilerinin yoğun bir sömürü çarkında yaşamak zorunda bırakıldığını, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın ve eğitim emekçilerinin bu düzeni kabul etmediğini ve etmeyeceğini anlatıyordu. Ardından, önceki gün maaşını talep ettiği için Genç Odtülüler Dershanesi yöneticileri tarafından kafasında bardak kırılan öğretmen arkadaşımız bir konuşma yaptı. Öğretmenler için kazanımla sonuçlanan ve hak alma mücadelesi devam eden okulların temsilcileri yaşadıkları süreci büyük bir coşkuyla anlattılar.

Eylem sırasında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Eğitim Komisyonu Başkanı Mahmut Özer ile görüşme çağrımız, hem sendikamız genel başkanı Eren Edebali ve genel sekreteri Hüseyin Aksoy’un konuşmalarında hem de kitlenin sıkça attığı sloganlarla yinelendi.

Yaklaşık iki saatin ardından çağrımız karşılık bulmayınca, meclise doğru yürüyüşe geçtik. Yürüyüşe geçmemizle birlikte, polis dağılmamamız halinde zor kullanarak gözaltına alacağına dair anons yapmaya başladı. Polisin anonsu bizleri durdurmadı, kol kola girerek daha kararlı bir şekilde ilerledik. Polis ablukası altında sloganlarımız ve ajitasyon konuşmalarımız devam etti. Yoğun olarak ‘Mücadele dersini öğretmenler verecek.’, ‘Öğretmenin birliği sermayeyi yenecek.’, ‘Öğretmenler burada, Yusuf Tekin nerede?’, ‘Asgari değil insanca yaşam.’, ‘Yaşasın Öğretmen Sendikamız’ sloganları atıldı. Görüşme çağrımız defalarca kez yinelendi. Bir cevap alamayınca ablukayı zorlayarak meclise doğru yürüyüşümüze devam ettik. Gözaltına da alsalar, saldırsalar da ilgili şahıslardan bir cevap gelene kadar oradan ayrılmayacağımızı net bir şekilde belirttik.

Dondurucu soğukta toplamda 5 saati aşan direnişimizin ardından, kararlı ve mücadeleci tutumumuz karşısında devlet geri adım atmak zorunda kaldı ve Milli Eğitim Bakan Yardımcısı’nın sendika temsilcileriyle görüşmeyi kabul ettiği bilgisini edindik. Arkadaşlarımız görüşme için meclise girdiğinde, hep birlikte söylediğimiz şarkılarla, türkülerle ve çektiğimiz halaylarla ısındık. Biz meclis kapısının önünde bütün coşkumuzla beklerken, polisler daha da gerginleşmişti. Yaptığımız eylemin emsal olacağını, bütün kurumların artık burada eylem yapmak isteyeceğini söyleyerek, türkülerimizi ve halaylarımızı engellemeye çalıştılar. Kesinlikle kabul etmedik, hiçbir geri adım atmadık ve arkadaşlarımızı bekleyişimizi aynı şekilde devam ettirdik.

Yaklaşık 2 saat süren görüşmenin ardından yanımıza dönen arkadaşlarımız, Bakan Yusuf Tekin’den önümüzdeki hafta için randevu alındığını ve Nisan ayında yapılacak olan eğitim komisyonu görüşmelerine sendikamızın da çağırılacağının sözünü aldıklarını ilettiler. Verilen sözler tutulur mu bilemeyiz ama, 2022’de Meclis önünde yaptığımız eylemde, devlet tarafından biber gazı ve ters kelepçe ile muhatap alınan sendikamız, bakanlık nezdinde özel sektör eğitim emekçilerinin temsilcisi olarak, verilen sözlerle tanındı.

Eylem kararlığımız, hep beraber direnmemiz ve haklarımızı mafya, tüccar patronlara terk etmeyeceğimizi bir kez daha kanıtlayan duruşumuz, eğitim emekçilerini birbirine daha çok kenetledi. Bu olumlu hava eşliğinde geldiğimiz şehirlere geri döndük. Saatler süren eylem ve alışkın olmadığımız aşırı soğuğun yarattığı büyük yorgunluk dönüş yolunda etkili olsa da, yaşananlara ilişkin coşkulu sohbetler de eksik olmamıştı.

Mücadelemiz kararlılıkla sürdüğü sürece, başta taban maaş hakkımız olmak üzere gasp edilen bütün haklarımızı söke söke alacağımızın bilincinde olarak, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası altında çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yaşasın Öğretmen Sendikası!

Özel Sektör Eğitim Emekçisi

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …