6 Şubat gecesi saat 4.17’de meydana gelen ve yüzbinlerce insanın ölmesine neden olan depremlerin birinci yılında anma ve protesto eylemleri yapıldı.
Depremlerin meydana geldiği Hatay, Malatya, Urfa başta olmak üzere İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana, Denizli, Sivas, Erzincan, Kocaeli, Samsun, Mardin, Kocaeli, Eskişehir, Antalya, Trabzon, Artvin’de gerçekleşen eylemlerde depremin sorumlusunun devlet olduğu sloganlarla belirtildi. Eylemlerde en çok atılan slogan “Katil devlet hesap verecek” oldu.
İlk eylem, depremin olduğu gün ve saatte Hatay’da gerçekleştirildi. 5 Şubat’ı 6’ya bağlayan gece, Hatay’da kimse uyumadı, mezarlıklara, deprem bölgelerine, merkezi yerlere yığıldı. Depremin olduğu saat olan 04.17’de ise, Hatay’da yürüyüşler gerçekleştirildi. Merkez’de Sümerler Mahallesi’nden Armutlu’ya yürüyüş yapıldı. Cep telefonlarının ışığı altında yapılan yürüyüşte, büyük bir öfke ve acı birlikte yaşanıyordu. Yunus Emre Parkı’nda eylem saatini bekleyen yüzlerce kişi polisin kurduğu barikatları aştı ve Rana Apartmanı’na yürüdü. Polis barikatı “Katil devlet hesap verecek” sloganıyla aşıldı. Rana Apartmanı önünde saygı duruşunun ardından buhurlar, mumlar yakıldı, defne yaprakları bırakıldı. Aynı saatlerde İskenderun’da da E-5 Karayolu’ndan Mustafa Kemal Mahallesi’ne sessiz yürüyüş yapıldı. Eylemlerde, Erdoğan’ın söylediği “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı” sözlerine büyük tepki gösterildi.
Tepki sadece Erdoğan’a değildi, deprem bölgelerinde devletin resmi törenlerine katılan bakanlar ve belediye başkanları da protesto edildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın konuşması sloganlarla engellendi.
Hatay’da CHP’nin yeniden belediye başkan adayı olarak açıklanan Lütfi Savaş’a tepki de çok büyüktü. “Katil Lütfü” diye sloganlar atıldı, kafasına su şişesi fırlatıldı, . Hatta deprem günlerinde Hatay’da önemli bir yardım faaliyeti yürüten İBB’nin Belediye Başkanı İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel bile, Lütfi Savaş’a destek verdiği için depremzedelerin protestosu ile karşılaştı. Tepkiler öylesine büyüdü ki, CHP’liler Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı konusunu yeniden ele alacağını söylemek zorunda kaldı.
6 Şubat günü de Hatay’da ve diğer deprem bölgelerinde eylem günüydü. Defne ve Samandağ’da SMF, TİP, Halkevleri, TÖP, Kaldıraç, EMEP’in çağrısıyla düzenlenen Büyük Hatay Yürüyüşü yapıldı. Öğlen saatlerinde Harbiye yolu toplanan binlerce kişi “Katil devlet hesap verecek”, “Hatay’ı yeniden kuracağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Affetmek yok, unutmak yok, helalleşmek yok” sloganları attı.
Malatya’da valiliğin aldığı 3 günlük eylem yasağını tanımayan kitle yürüyüş gerçekleştirdi. Urfa’da da basın açıklaması yapıldı.
İstanbul’daki deprem protestoları hafta sonu başladı. 3 Şubat günü Anadolu Kahvesi’nde buluşan Okmeydanı halkı, sloganlarla Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na yürüdü.
Yine 3 Şubat günü Sarıgazi halkı Demokrasi Caddesi’nin başında toplanarak bir açıklama yaptı.
6 Şubat günü ise, Kadıköy, Beşiktaş ve Maltepe’de eylemler vardı.
Maltepe’de “Deprem değil kapitalizm öldürür” pankartıyla yürüyen kitle Beşçeşmeler’de kitlesel bir açıklama yaptılar.
Kadıköy’de Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla saat 19:30’da Kadıköy Süreyya Operası önünde toplanan kadınlar Kadıköy İskelesi’ne yürüdü. Polis yürüyüş sırasında “katil devlet” sloganı atıldığı için yürüyüşü bir süre duraklattı, ardından yürüyüş devam etti.
Beşiktaş’da DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’un çağrısıyla Beşiktaş İskele Meydanı’nda saat 18.30’da eylem yapıldı. Öncesinde polisin, Çağlayan Adliyesi önünde yapılan eylemi bahane ederek sendikalardan eylemin iptal edilmesini istediği öğrenildi. Bu baskı, tertip komitesinin eylemi geriye çekmek ve etkisizleştirmek için büyük çaba harcamasına sebep oldu. Ses düzeninin sesi, eyleme katılanların bile duyamayacağı kadar düşüktü; flamaların indirilmesi için baskı kuruldu, buna rağmen flamalar indirilmedi; devleti protesto eden sloganlar atıldığında tertip komitesi sürekli müdahale etmeye çalıştı; eylem bittikten sonra da mikrofondaki kişiler slogan atanlarla kavga etmeye çalıştı. Tüm bu geriye çekme çabalarına rağmen, alanda toplanan kitle öfkeli sloganlarla devletin sorumluluğunu teşhir etti. “Katil devlet hesap verecek”, “Affetmek yok, unutmak yok, helalleşmek yok”, “Deprem değil sistem öldürür”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
Polisin saldırı tehditlerine kitle sloganlarla karşılık verirken, eylemi düzenleyen kurumların sık sık flamaların indirilmesini dayatması ve atılan sloganlardan özellikle “Katil devlet hesap verecek”e sürekli müdahale etmesi ile polisin saldırısına ve tacizine zemin hazırladı. Eylemin bitmesinin ardından vapur iskelesine giden kitleyi takip eden polisler Kaldıraç okurlarına saldırdı ve dört kişiyi gözaltına aldı. Gözaltılar sonra serbest bırakıldı.