Şubat’ta kırılan genç fidan Nurettin Demir (16 Şubat 1997…)

Nurettin Demir, TİKB’nin kuruluş yıldönümü için yapılan bir korsan gösteride polis kurşunuyla yaşamını yitirdi.

O, TİKB ile aynı yıl, 1979 yılında doğmuştu. TİKB’nin kuruluşunun 19. yılında,  henüz 19 yaşına yeni girmişken, gencecik bir fidan olarak düştü toprağa…

Kuruluş yıldönümünde İstanbul’un 7 ayrı noktasında aynı saatlerde korsanlar planlandı. Bunlardan biri de Esenler’di. Fakat Esenler’de  eylem yerinde çok sayıda polis ekibi görüldüğü için, bir saat geç başlatıyorlar. Eylemin güvenliğinden deneyimli bir kişi sorumlu iken, Nurettin’in ısrarıyla ilkesel bir hata yapılarak ona veriliyor. Eylem başladıktan kısa bir  süre sonra iki polis otosu geliyor. Nurettin, önce havaya ateş ediyor; polisleri ürkütüp eyleme katılanları güvenli bir şekilde uzaklaştırmaya çalışıyor. Sonra yoldaşlarının gittiği ters istikametten bir sokağa dalarak polisle çatışmaya başlıyor. Kurşunu bitince, bir binanın bodrumuna giriyor; polis Nurettin’i orada yakalıyor ve ensesine sıktıkları tek kurşunla öldürüyorlar.

Yoksul bir ailenin çocuğu olan Nurettin, lise yıllarında “Genç Komünar” saflarında mücadeleye atıldı. Esenler başta olmak üzere liselerde “herkese eşit parasız bilimsel eğitim” mücadelesinin ön saflarında yer aldı. Gözüpek militan yapısıyla faşizme karşı mücadelenin de yılmaz bir savaşçısı oldu. ’95 Gazi Anti Faşist Halk Direnişi başta olmak üzere pek çok direnişe katıldı. Aynı zamanda işçi direnişlerinin bir parçası oldu. 1 Mayıs’larda, anti-faşist eylemlerde pişti; afiş, pankart, bildiri, korsan vb. pratik faaliyetlerde askeri yeteneklerini geliştirdi.

Ölümünün ardından yoldaşları “katil devlet hesap verecek” sloganlarıyla sokakları donattılar, eylemler yaptılar. Onu her daim mücadelelerinde yaşatacaklarına ant içtiler.

Nurettin Demir’i, Şubat’ta kırdıkları bu genç fidanı yaşatmaya devam ediyoruz…

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir …