Yoldaşları için ölüme koşan Mehmet Ali Doğan (24 Mart 1983)

Devrimci fikirlerle tanıştığında öne çıkan iki özelliği vardı Mehmet Ali’nin. Yaygın insan ilişkileri ve karşı-devrimcilere duyduğu büyük bir kin ve öfke…

Devrimci mücadeleye terini ve kanını akıtırken bu özellikleriyle doruğa çıktı. 12 Eylül’ün zifiri karanlığını aydınlatan Sefaköy Direniş’nde yaratılan granitten kalenin mimarlarından oldu. Komutanı İsmail Cüneyt ve müfreze yoldaşı Aslan Tel’le birlikte yarattığı bu kalenin tuğlalarını ördü Mehmet Ali. Bir komünistin nasıl yaşaması ve nasıl ölümsüzleşmesi gerektiğini göstererek…

Dersim’li yoksul bir ailenin çocuğuydu Mehmet Ali Doğan. Ailesi önce Erzincan’a, sonra İstanbul’a göçmüşlerdi… Yoksulluk öyle diz boyuydu ki, kardeşlerine bakmak, onların geçimini de üstlenmek zorunda kalmıştı. Onların hem ağabeyi, hem annesi-babası oldu. Büyük zorluklarla, çalıştı hep… Tamirci, sıvacı, bulaşıkçı, ne iş bulduysa çalıştı.

Bu yaşam, Mehmet Ali’ye çok güzel özellikler ve zengin bir ruh kazandırmıştı. Yüzünün tüm çizgilerinde, gözbebeklerinde, nasırlı ellerinde, insan sevgisini hisseder, yanında büyük bir güven duyardınız. O, bu özelliklerinden dolayı çevresini etkiler, örgütün materyallerini saklayacak güvenilir ilişkiler yaratır, maddi gelir sağlardı. Bir bakardınız komite toplantısı için bir akrabası ya da tanıdığı bir işçi evini açmıştı. O, alışılmış profesyonel devrimciliğin dışında bir çehre getirmişti örgüte. Kalinin gibi 10-12 saat işyerinde çalışır, ama 24 saatini örgütünün hizmetine sunardı. Hiçbir işi ertelemezdi. Proleter özelliğinin kazandırdığı sağlam ve katı bir iç disipline sahipti.

İhtilalci komünistlerle yeni tanıştığı dönemde bir askeri eylemde, yakalanmış ve direnmişti. Üstüne verilen bir ifade nedeniyle ikinci kez gözaltına alındığında, küçük bir zayıflık göstermiş ama bunun altında ezilmemişti. Aksine hızla dönüştürdü kendini. Acelesi vardı bunun için. Devrimcileştikçe kendine güveni artıyordu. Sonrası dümdüz bir devrim yoluydu Mehmet Ali için…

Gösterdiği hızlı gelişim sonucunda Adana İl Komitesi’nde görevlendirildi. Çok iyi araba kullanırdı, bu özelliğini de devrimin, örgütün hizmetine sunmuştu. Askeri eylemlerin vazgeçilmez şoförüydü Mehmet Ali. Araba kaldırmak ve silah kullanmakta üstüne yoktu.

12 Eylül yenilgisinin en karanlık dönemi yaşanırken bile, davranışlarında yenilgi yıllarının izine rastlanmazdı. Devrimin öngünündeymiş gibi canlı ve hareketliydi. Marksist-Leninist ideolojiyi öğrenmekte istekli ve ısrarlıydı. Geniş ufuklu, ne yaptığını bilen bir komünist kararlığa sahipti. Bir dakikasını bile boş geçirmiyordu. Önüne çıkan hiçbir zorluğa yenilmez, mutlaka o zorluğu alt eder, daha ileriye koşardı.

Böyle bir komünist kişiliğe sahip olduktan sonra, Sefaköy direnişinin mimarlarından biri olması kadar doğal ne olabilir? Onu bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir …