Özel sektör eğitim emekçilerinin Taban Maaş mücadelesi

Özel okulların sayısı daha azken, öğretmenlerin kamudaki işlerinden ayrılıp özel sektörde çalışmaları için kamudaki meslektaşlarının aldıklarından daha yüksek maaşlar teklif ediliyordu. Bu durumu garanti altına almak için de Özel Eğitim Kurumları Kanunu’na özel sektörde çalışan öğretmenlerin kamudaki denklerinden daha düşük maaşlar alamayacaklarını belirten bir madde eklendi. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın başat talebi olarak gündeme gelen ‘Taban Maaş’ hakkı bu maddeyi ifade ediyor.

Özel Eğitim Kurumları Kanunu’ndaki taban maaş maddesi, 2014 yılında mevcut Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı iken, patronların talebi doğrultusunda kaldırıldı.

Bugün baktığımızda sadece İstanbul’da 3 bin 545 özel okul, 2 bin 200 dershane ve 535 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi, belirtilen kurumlarda çalışan binlerce eğitim emekçisi var. O zamandan bu zamana özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim emekçileri asgari ücret düzeyindeki ve bazen altındaki maaşlarla, patronların hukuksuz mesai dayatmalarıyla, mobbing ve sömürünün en yoğun haliyle, hukuksuz 10 aylık sözleşmelerle yaşam mücadelesi veriyorlar.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (kısaca Öğretmen Sendikası) 2021 yılı ağustos ayında kuruldu. Başta özel sektör öğretmenleri olmak üzere özel sektörde çalışan bütün eğitim emekçilerini örgütleme hedefiyle yoluna devam ediyor. Özel okullar, kolejler, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, kurs merkezleri, vakıf üniversiteleri, sürücü kursları, belediyelerin açtığı kurslar sendikanın ana çalışma alanlarını oluşturuyor, bunların yanında kamuda çalışan ücretli öğretmenler de sendikaya üye olabiliyor.

Öğretmenler Sendikası öncülüğünde özel sektör eğitim emekçilerinin başat talebi de taban maaş hakkı. Sendika kurulduğu günden beri öncelikli olarak taban maaş mücadelesi veriyor. Bu mücadele ile toplum nezdinde taban maaş hakkını ve özel sektör eğitim emekçilerinin yaşam mücadelesini tartıştırır hale getirdi.

Sendika tarihinde taban maaş mücadelesinin bazı dönüm noktaları var: Bunlardan ilki 30 Ağustos 2022’de Milli Eğitim Bakanlığı’na yürümek istediklerinde polisin biber gazlı, coplu saldırısı ve 8 öğretmenin gözaltına alınması. Ancak öğretmenlerin bu saldırı karşısında geri adım atmaması ve mücadeleyi yükseltmeleri, sendikanın öğretmenler arasında yayılmasını sağladı, Milli Eğitim Bakanlığı’nı sendikayı ve taleplerini dikkate almak zorunda bıraktı.

Bir diğer dönüm noktası ise; 30 Ağustos 2023’te patronların derneği olan Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) önünde yapmak istedikleri basın açıklamasına devletin saldırması ve 30 öğretmeni İstiklal Caddesi üzerinde çevirerek darp ve ters kelepçe ile gözaltına almasıdır. Odakule önünde polis ablukasına alınan öğretmenler, ablukaya ajitasyon ve sloganlarla karşılık verdiler, asla geri adım atmadılar, en geri unsurlarda bile taban maaş hakkını tartıştırır hale getirdiler.

Öğretmen Sendikası 1 Ekim 2023’te Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı’na yürüyeceğini duyurmuştu, ancak o gün İçişleri Bakanlağı önünde gerçekleşen bombalı saldırıdan dolayı bu eylemi 29 Ocak 2024 tarihine ertelemek zorunda kaldılar.

29 Ocak 2024’e gelindiğinde ise, 500 kadar özel sektör eğitim emekçisi ve dost sendikalar, parti ve kurumlar, dondurucu soğukta Kızılay’dan TBMM önüne yürüdü. Yürüyüş esnasında sendikanın önünü kesen polis, pankartı indirmeye ve sloganları susturmaya çalıştı. Öğretmenlerin cevabı pankartın daha yukarı kaldırılması, sloganların daha gür atılması oldu. Polis geri adım atmak zorunda kaldı. Yürüyüş meclisin Çankaya Kapısı’nın yanındaki Milli Egemenlik Parkı’na kadar sürdü. Parka gelindiğinde sloganlar, ajitasyon konuşmaları devam etti, kazanım elde edilen okullardaki öğretmenler ve mücadelenin devam ettiği okullardan öğretmenler konuşmalar yaptılar. Taban maaş hakkının eğitim emekçileri için neden elzem olduğu anlatıldı. Yaklaşık 2 saat süren konuşmaların ardından bakanlıktan bir cevap gelmeyince, meclise doğru yürüyüşe geçildi. Polis bir kez daha önlerine barikat kurdu, müdahale edileceği konusunda anonslar yapıldı. Ancak öğretmenlerin kararlılığı karşısında geri adım attılar. Öğretmenler kol kola girip ablukayı zorlayarak yürümeye devam etti. Dondurucu soğuk altında yaklaşık 5 saat süren görüşme çağrılarının ardından bakanlık görüşme talebini kabul etti. Bakan yardımcısı sendika yönetiminden bir heyet ile görüştü ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in önümüzdeki hafta sendika ile görüşmek için randevu verdiğini, Nisan ayında yapılacak eğitim komisyon görüşmelerinde sendikanın da bilgilendirileceğinin sözünü verdi.

5 Şubat 2024’te sendika yönetimi, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile görüştü. Yusuf Tekin, Özel Eğitim Kurumları Kanunu’nda düzenlemeye gidileceğini, taban maaş talebinin ve özlük haklarının nisan ayında yapılacak komisyon toplantısında gündeme getirileceğini söyledi. Nisan ayına gelindiğinde bakanlık yine “kapı duvar” oldu. Sendikanın görüşme talepleri cevapsız kaldı. Öğretmen Sendikası, bakanlığa teslim edilmek üzere öğretmenlerin taban maaş taleplerini belirten 15 bin imza topladı. 22 Nisan 2024’te sendikadan bir heyet imzaları teslim etmek üzere bakanlık önüne gitti, ancak yetkililer imzaları teslim almayacaklarını bildirdiler. Bunun üzerine tüm Türkiye’de meydanlara çıkma çağrısı yapıldı, öğretmenler çeşitli şehirlerde aynı gün sokağa çıkarak basın açıklamaları yaptılar. Öğretmenlerin meydanlara çıkacağından korkan bakanlık imzaları teslim almak zorunda kaldı.

24 Nisan 2024’te bir televizyon programına katılan Yusuf Tekin, taban maaş hakkı sorulduğunda öyle bir yetkisi olmadığını, özel okul temsilcileri adı altında patronlarla görüştüğünü ve onların taleplerini kabul ettiğini açıkladı. Sınıfına uygun olarak, binlerce eğitim emekçisinin talebini görmezden gelen bakan ve bakanlık, 3-5 patronun talebini kabul ettiğini açıkça ilan etti.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası 26 Mayıs 2024’te kitlesel bir katılımla tekrar bakanlık önüne gidecek. Öğretmenlerin taban maaş hakkı etrafında şekillenen asgari değil, insanca yaşam mücadelesi devam edecek. Eğitim emekçileri mücadeleyi yükselttikleri sürece, hiç şüphesiz ki haklı ve meşru taleplerini kazanacaklar. Bugüne kadar yaptıkları gibi, kazanmanın mücadeleyi yükseltmekten başka bir yolu olmadığını bilerek hareket ediyorlar.

Bunlara da bakabilirsiniz

Soma Katliamı 10. yılında

13 Mayıs 2014’te Soma’da katledilen madencilerin anmaları yapıldı. 10. yıldaki anmalar, Manisa-Soma başta olmak üzere, …

1 Mayıs’a, Taksim’e, tutsaklara özgürlük

1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek istedikleri için tutuklanan 50 kişi için dayanışma eylemleri devam ediyor. İstanbul …

Öğretmenler iş bıraktı, eylem yaptı

İstanbul’da özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan’ın bir lise öğrencisi tarafından öldürülmesinin ardından, eğitim sendikaları …