Kavganın şairi Adnan Yücel, 12 Eylül’ün en karanlık yıllarında, umudunu kaybetmeyenlerdendi. Bu umut ve arayış, onu ihtilalci komünistlerle buluşturdu. En güzel ürünlerini o yıllarda verdi. 12 Eylül karanlığına karşı yapılan görkemli direnişten ilham alarak şiirlerini yazdı. “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” şiir kitabı, onun sanatının doruğudur.
1953 yılında Elazığ’da doğdu. İşçi bir ailenin çocuğuydu. İlk ve ortaöğrenimini Elazığ’da yaptı. Daha sonra Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi ve Çağdaş Türk Edebiyatı üzerine yüksek lisans yaptı. Bir süre çeşitli liselerde edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. Ölmeden önce Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim görevlisiydi.
Adnan Yücel, 1974 yılında yazdığı ilk şiiriyle dikkat çekti ve çeşitli sanat dergilerinde şiirler yazdı. Birçok şiir kitabı yayınladı. En bilinen kitabı, başta Mehmet Fatih Öktülmüş olmak üzere 12 Eylül yıllarında direnen ihtilalci komünistleri anlattığı “Yeryüzü Aşkın Yüzü Olacak” adlı kitabıdır. Adnan Yücel, bu kitaba ayrı bir önem afetmiş, onun yaşamında ve sanatında ayrı bir yeri olduğunu belirtmiştir. Çok beğenilen ve yayılan bu şiirleri için, “yazana değil, yazdırana bakın” diyecek kadar da mütevazıdır.
Daha sonraki dönemde yükselen Kürt hareketine ilişkin yazdığı “Ateşin ve Güneşin Çocukları” şiir kitabı da, ölümsüz eserleri arasında yer aldı. Acıya Kurşun İşlemez, Rüzgarla Bir, Çukurova Çeşitlemesi, Sular Tanıktır Aşkımıza gibi birçok şiir kitabı vardır.
“Rüzgarla Bir” eserinde, “12 Eylül’e sıkılan ilk kurşun” Osman Yaşar Yoldaşcan’ın direnişini destansı bir şekilde anlatmıştır. Çukurova Çeşitlemesi’nde ise, Çukurova’da şehit düşen komünist ve devrimcilerin hayatlarını, mücadelelerini işlemiştir. Bunların arasında “teşhir masası”na vurduğu tekme ile ölümsüzleşen Remzi Basalak da vardır.
Direnişin şairidir O. 24 Temmuz 2002 tarihinde ölümsüzleşti. Şiirleri ve adı hep yaşayacak…
Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
sen misin seni sevdiğim o kavga,
sen o kavganın güzelliği misin yoksa…
Bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bin kez budadılar körpe dallarımızı
bin kez kırdılar.
yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
bin kez korkuya boğdular zamanı
bin kez ölümlediler
yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri
suyun ayakları olmuştur ayaklarımız
ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.
yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık
törenlerle dikilirdik burçlarınıza.
türküler söylerdik hep aynı telden
aynı sesten, aynı yürekten
dağlara biz verirdik morluğunu,
henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz…
Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne
ne tan atışı doğumların sevincine
ey bir elinde mezarcılar yaratan,
bir elinde ebeler koşturan doğa
bu seslenişimiz yalnızca sana
yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Saraylar saltanatlar çöker
kan susar birgün
zulüm biter.
menekşeler de açılır üstümüzde
leylaklar da güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler…
Şiirler doğacak kıvamda yine
duygular yeniden yağacak kıvamda.
ve yürek,
imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
ey herşey bitti diyenler
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
ne kırlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda demediler.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Bir bir çekilirken teslim bayrakları
Ve kaçmalarla uzarken
Göçmelerle tozarken Avrupa yolları
Durdu bir avuç yiğit
Bir tutam kır çiçeği
Ölüm dediğiniz de ne ki
Gözümüzde hainler kadar küçük
Ve zafere inancımız
Ölümsüzleşen ölümler kadar büyük
Onlar ki bir ayrıkotu tarlasında
Bir tutam çiçektiler
Binlerce ihanet çirkinliğinde
Bir avuç direnci güzellediler
Hiç bir şey bitmemişti daha
Gülerek girdiler zulüm tufanına
Ölerek girdiler
Ve en dayanılmazında tufanların
Adlarını bile söylemediler
Yüreklerin karartılıp satıldığı
Ve aşkların
Buruşturulup atıldığı akşamlarda
İnanç ki yenilmez kılar insanı
O sudan ve demirden sevda
Resimlerde renklere sorar yaşamı
Günleri şiirlere böler ufuklarda
İşte bizimle güzelleşen her şey
Yine bir dostluk
Bir aşk sıcaklığında
Bitmedi daha sürüyor o kavga
Ve sürecek
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek.