Munzur Kültür ve Doğa Festivali yasaklarla başladı

“Doğamızın ve İrademizin Gaspına İzin Vermiyoruz” şiarıyla düzenlenen 22. Munzur Festivali, 25 Temmuz’da Dersim Yeraltı Çarşısı üzerinde yapılan açılış etkinliği ile başladı.

Halayın ardından açılış konuşmasını Dersim Belediye Başkanı Cevdet Konak yaptı. Ardından DAD Başkanı Zeynel Kete ve DEM Parti Milletvekili Ayten Kordu konuştu. Etkinliğe kurum temsilcileri ve Dersim halkının yanısıra, festival için diğer illerden gelenler de katıldı. Dersim’in ilçeleri Ovacık ve Hozat’ta da 26-27 Temmuz’da festival yapıldı.

Festival süresince Proleter Devrimci Duruş’un da aralarında olduğu kurumlar, standlarıyla yerlerini aldılar.

* * *

Dersim merkezde standımızı kurmak için, 24 Temmuz günü geldik. Festival dönemlerinde kalacak yer bulmak her dönem büyük bir sorun oluyordu. Kimi zaman festival komitesinin hazırladığı yerler yetersiz kaldı, kimi zaman da devlet, öğrenci yurtlarının kullanımını yasakladı. Bu yılki sorun daha büyüktü. Valiliğin keyfi yasaklarına, Tertip Komitesi de itirazsız uyum sağlamıştı.

Kalacak yer konusunda DEDEF başkanının valilikle görüştüğü, Aktuluk Mahallesi’ndeki Ehlibeyt Kız Öğrenci Yurdu’nun ayarlandığı söylendi. Cüzi bir ücret karşılığında burada kalınacaktı. Fakat saat 22 civarında yurda vardığımızda, girişte kimliklerimizi istediler. Kayıt yapacaklarını düşünmüştük, meğerse GBT kontrolü yapıyorlarmış. Bilgilerimizi sisteme girdikten sonra, kendi aralarında “sabıka kayıtları var” diye konuştular; biraz beklememiz gerektiğini söylediler.

O sırada, İzmir’den geldiğini sonradan öğrendiğimiz DEDEF üyeleri geldi. O grubun işlemlerine başladılar. Vakit ilerleyince, bizi neden beklettiklerini sorduk. DEDEF başkanının geldiğimizden haberi olduğunu, onunla görüşmeleri gerektiğini anlattık. Memur bir telefon görüşmesi daha yaptıktan sonra, İzmir’den gelen ve avukat olan dernek başkanı ile birlikte bizi ayrı bir odaya aldılar. Sabıka kaydımız olduğunu, yurt talimatları ve valilikten gelen emir nedeniyle içeri alamayacaklarını söylediler. Avukat arkadaş da, biz de sabıka kaydının böyle bir konuda engel yaratamayacağını, soruşturma geçirmiş olmanın bir engel oluşturmadığını; üstelik şehre girerken bir çok kontrol noktasından sorunsuzca geçtiğimizi belirttik. Ücret verilip kalınan bir yerde bu keyfi uygulamaya tepki gösterdik. Yurt görevlisi, talimatların böyle olduğunu ısrarla tekrar etti. Avukat bu konuda yazılı belge istedi. Memur ise veremeyeceğini söyledi. Biz ısrar edince “DEDEF tarafından yazılı bir başvuru yok, ben de yazılı belge veremem” dedi. Adli sicil kaydımız var diye bizi içeriye almadıklarını gelenlere anlattık. Haliyle buraya gelenlerin birçoğu benzer durumda olabilirdi. Nitekim biz beklerken, İzmir’den gelen 4 kişiyi de aynı gerekçeyle geri çevirmişler. Avukatla da konuşarak, gecenin o saatinde şehir merkezine geri döndük.

Avukat arkadaş DEDEF Genel Başkanı ile görüştü; valiliğin bu konudaki dayatmasını DEDEF başkanının, “sorun olmaz” diyerek kabul ettiğini öğrendik. Bu “güvence”nin neye göre verildiğini sorduk. Üstelik her yıl festival öncesinde buna benzer birçok problem yaşandığı halde…

Bugüne kadar bu tür festivallerde Tertip Komitesi’nin, kurum başkanlarının devletin baskıları karşısında geri adım attığı pek çok örnek yaşanmıştı. Bu da onların arasına eklendi. Kalacak yer ayarlanması gibi basit bir konuda, kurum yöneticilerinin geri adımı, pek çok kişiyi etkiledi.

Bir yasak haberi de müzik gruplarına ilişkin olarak geldi. Tunceli Emniyet Müdürlüğü, Grup İsyan Ateşi ve Grup Yorum’un yasaklandığını bildirdi. Üstelik Grup İsyan Ateşi ve Grup Yorum, etkinlik programında yer almıyordu. Son iki yıldır Grup Yorum ve Grup İsyan Ateşi yasaklanıyor, hatta Grup İsyan Ateşi üyeleri şehir merkezinde gözaltına alınarak il dışına çıkartılmıştı.

* * *

Munzur Festivali’nin 3. gününde Ovacık’ta yapılacak etkinlik öncesinde kurulan standlara polis baskısı yaşandı.

Proleter Devrimci Duruş ve Çağrı dergilerinin konser alanına stand kurmasından bir süre sonra, sivil polisler gelerek yayınları incelediler. Yayınların yasaklı olup olmadığını, izin alınıp alınmadığını sorguladılar. Yaklaşık yarım saat boyunca itiraz edecek, yasaklayacak bir unsur bulmaya çalıştılar. Özellikle Kaypakkaya resimlerinin olduğu yayınlara yoğunlaştılar.

Herhangi bir şey bulamayınca bu kez de Ovacık Belediyesi’ne izin başvurusu olmadığını söyleyip standı kapattırmaya çalıştılar. Böyle bir müdahalede bulunamayacaklarını, festivalin gerçekleştiği her alanda standlarımızı açtığımızı söyledik ve standı kaldırmayı reddettik. En sonunda, standların konser alanında bulunmasının yasak olduğunu, konser girişine alınmasını söyleyince, konserin giriş noktasına standımızı taşıdık. Bu süreç boyunca etrafta bulunan insanlar da polise tepki gösterdi, bize destek olan konuşmalar yaptılar.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …