20 Ekim’de Kartal’da dördüncüsü düzenlenecek olan İşçi Emekçi Mitingi için, Eğitim-Sen 3 No.lu şubede 9 Eylül günü bir çağrı toplantısı düzenlendi. Sendikalar, siyasi partiler, kitle örgütleri ile işçi ve emekçiler bu mitinge katılmaya, birlikte örgütlemeye davet edildi. “Düşük ücretlere, hayat pahalılığına, vergi soygununa, savaş politikalarına karşı topyekun direniş” şiarıyla düzenlenen miting, 20 Ekim’de saat 12’de başlayacak.
Çağrı toplantısında okunan basın metnini yayınlıyoruz:
Düşük ücretlere, hayat pahalılığına, vergi soygununa, savaş politikalarına karşı topyekun direniş…
Sermaye ve hizmetindeki AKP-MHP iktidarı, yönetimi, her geçen gün milyonların yaşamı ve çalışma koşullarını ağırlaştıran saldırıları devreye sokuyor. Temel tüketim ürünlerine fahiş zamlar yapılırken, işçi ücretleri ise her geçen gün daha aşağı seviyelere çekiliyor. Bir avuç sermayedar servetini katlarken, milyonlarca işçi ve emekçiye açlık, yoksulluk, kölece çalışma ve yaşam koşulları dayatılıyor. Emeğimizi çalarak servetlerini büyütenler, tüm zenginlikleri üreten işçi ve emekçileri makinenin bir parçası gibi görüyorlar. Bunu her gün fabrikalarda, çalışma alanlarımızda gün be gün yaşayarak görüyoruz.
Onların bu pervasız ve azgın saldırılarının arkasında, bizim güçlü örgütlülüklere sahip olmamamız yatıyor.
Onun için krizin faturasını bu kadar hoyratça bizim sırtımıza yüklemeye çalışıyorlar.
Onun için rant ve yağma uğruna ekolojik yıkıma her gün yenilerini ekliyorlar.
Onun için ücretlerimiz elimize geçmeden, bir kısmına vergi adı altında el koyuyorla, dolaylı vergilerle ise geri kalanını alıyorlar.
OVP adı altında emeğe dönük saldırıları artıran AKP-MHP yönetimi, sermaye çevrelerine teşvikler, rant alanları, vergi afları vb. ile bizden aldıklarını peşkeş çekiyor. Emperyalist kapitalist sistemin yapısal sorunu olan krizlerin faturası, en ağır biçimde bizlerin sırtına yıkılıyor. Bu saldırıların bir diğer ayağını ise savaş politikaları, militarizm, ırkçılığın körüklenmesi, doğal alanların talanı vb. oluşturuyor.
İşçiye emekçiye düşman olan sermayedarlar ve hizmetlerindeki iktidarlar, insanlığa kan ve gözyaşından başka hiçbir şey sunmayan düzenlerini ayakta tutmak için halkların üzerine de bombalar yağdırıyorlar.
Saymakla bitiremeyeceğimiz bu sorunların kaynağı kapitalist düzendir. Onların sömürü, rant, talan politikaları, savaşları ve azami kar hırslarıdır.
* * *
Sermayenin, işçi sınıfı, emekçiler ve mazlum halklara karşı saldırının en önemli ayaklarını ideolojik, politik, örgütsel saldırılar oluşturuyor. Medya, düzenin kurumları, bir bütün olarak devlet aygıtı, sermayenin saldırılarını hayata geçirmenin araçları olarak görev yapıyorlar. İşçilerin öz örgütlülükleri olan sendikalar, ülke tarihinde hiç olmadığı kadar bürokrasinin denetimine girerek sermayeye hizmet ediyorlar. Kuşkusuz bu denetime karşı duran bilinçli işçiler, mücadeleci sendikalar çemberin yarılmasına anlamlı katkılar sunuyor.
Gelinen aşamada sermayenin ve işbirlikçilerinin topyekun saldırılarına karşı, topyekun mücadeleyi daha güçlü ve birleşik biçimde hayata geçirmek acil bir zorunluluktur. Bizler bu bilinçle hareket eden kurumlar olarak İşçi Emekçi Mitingi’nin dördüncüsünü örgütlüyoruz.
İçinden geçtiğimiz dönemin temel sorunlarına karşı bir mücadele hattı oluşturmak, gasp edilmek istenen haklarımızı korumak ve yeni haklar kazanmak, ancak fiili-meşru mücadeleyle mümkündür. Her mücadele talebinin ve kazanımının kendi çinde amaçlaştırılmasının, düzenin aşırılıklarını törpülemek olduğunu biliyoruz. Bizler aşırılıkları törpülemek değil, sömürü, baskı, ekolojik yıkım vb. tüm sorunların kaynağı olan kapitalist düzeni ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Gündelik mücadelenin ve kazanımların bu amaca hizmet etmesinin, geleceği kazanmanın önemli adımlarından biri olduğunu biliyoruz. Böylesi bir perspektifle atılacak adımlarla işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluşuna giden yolu büyütebiliriz.
İşçi sınıfı ve emekçilerin bilimini esas alan işgal, grev, direnişleri örgütlemek, birleşik mücadele zeminleri oluşturmak, sermayenin fütursuz saldırıları karşısında izlenmesi gereken esas yoldur. Geceleri aç yatılmayan, gündüzleri sömürülmeyen, halkların imha-inkar ve soykırımlar karşı karşıya kalmadığı bir ülke-dünya için tek seçenek sosyalizmdir.
İnsanlığın ve tüm canlı hayatının kurtuluşu için, baskı ve sömürünün son bulduğu bir ülke ve dünya yaratmak için tüm işçileri, emekçileri, devrimci-ilerici kurumları, birleşik mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Bu çabanın mütevazi bir adımı olan İşçi Emekçi Mitingi’ni birlikte örgütlemeye, fabrikalarda, havzalarda, sokaklarda fiili-meşru mücadele hattını büyütmeye çağırıyoruz.
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Birleşik İşçi Hareketi, Devrimci Partili İşçiler, Dostluk ve Kültür Derneği, İşçilerin Kendi Partisi, İşçi-Sen, Kaldıraç Hareketi, Köz, Proleter Devrimci Duruş, Yeni Dünya İçin Çağrı