12 Eylül yıllarının zor günlerinde direnen komünist ve devrimcilerin davalarını savunan yürekli avukatlardan Hüsnü Öndül, hayatını kaybetti. Bir süredir artan sağlık sorunları nedeniyle hastanede yatıyordu. 17 Aralık günü geçirdiği kalp krizi sonrası yaşamını yitirdi.
Hüsnü Öndül, sadece iyi bir avukat değildi. 12 Eylül faşizmine karşı dik duran, hak ve özgürlükler mücadelesi veren bir aydındı. Müvekkillerine yapılan işkenceleri teşhir eden, mahkeme tutanaklarına geçirmeye çalışan, onların direnişlerinin yanında olan biriydi. Cezaevlerinde her tür yaptırıma karşı direnişlerinde de yanlarında oldu. Bunların içerisinde 1984 Ölüm Orucu’nun ayrı bir yeri vardır.
O, 1984 Ölüm Orucu’nda şehit düşen Mehmet Fatih Öktülmüş’ün de avukatıdır. Eylem boyunca Fatih’i sürekli ziyaret eder, aileleri bilgilendirirdi. Fatih ölmeden önce görüşüne gitmiş ve Fatih’in “Ölebiliriz ama Biz Kazanacağız” dediğini iletmişti. Ardından “Gök gürlemeyince, yer gülmez!” diyecek ve şair Adnan Yücel’in dizelerine girecekti.
Hüsnü Öndül, İnsan Hakları Derneği, (İHD) Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) gibi kitle örgütlerinin de kurucusu oldu. Bir dönem İHD’nin başkanlığını üstlendi. Tutsak ailelerinin her zaman güvendiği, dayandığı bir avukat; aynı zamanda hak ve özgürlükler mücadelesinin önderlerinden oldu. Yıllarca başta ihtilalci komünistler olmak üzere, direnen devrimcilerin davalarını üstlendi; emekçi-yoksul ailelerden tek kuruş almadan çocuklarını savundu. Bu aileler de onun bu soylu davranışını unutmadılar, her daim sevgiyle, saygıyla sözettiler.
Önemli bir hukuk adamını, bir aydını, bir savaşçıyı ve çok değerli bir insanı kaybettik. Saygıyla anıyoruz.