Emekliler Dayanışma Sendikası’nın devletin ekonomik programına karşı yaptığı basın açıklamasını yayınlıyoruz.
* * *
Basına ve Kamuoyuna
Ayrımcılığı, ötekileştirmeyi, yok sayılmayı reddediyoruz!
FAİZLERİ YÜKSELT AYLIKLARI ÜCRETLERİ BASKILA, ENFLASYONU DÜŞÜR!
İŞÇİYE EMEKLİYE DÜŞMAN BİR EKONOMİ PROGRAMIDIR…
Biz emeklilere orantısız güç kullanarak haklarımıza el koymanın gaddarlığı yaşatılıyor. Yoksulluk sınırı 80 bin TL’ye dayanmışken yoksul yaşamamıza bile izin verilmiyor. Açlık sınırının altında yaşayın! deniyor.
“Sizin aylıklarınız enflasyonu artırıyor. Tüketimi talebi kısmak için aylıkları, ücretleri kısmamız daha da sınırlamamız gerekiyor.” dendi. Bu tasarruf değil soygundu. Arsızlığa devam edilerek “emeklileri enflasyona ezdirmedik” savunusu yapıldı. Bu “Herkes vergi versin benim sınıfım vergi vermesin” diyen burjuvazinin kemeri emeklinin boğazında sıkmasından başka bir şey değildir.
Emeklileri en aşağılayıcı şiddet olan yoksulluğu iliklerine kadar yaşatarak zulmeden yönetim tarzı “Emeklileri hiç perişan etmedik” diyerek hakikatleri inkâr ediyor ve 2025 yılında da inkara devam edeceğini gösterdi!
TUİK’ e enflasyonu yıllık %44,38 aralık ayı için %1,03 olarak açıkla dendi. ENAG da “yıllık enflasyon %83,4 aralık ayı için ise %2,34 oldu” diyor. Asıl sorun yapılan enflasyon oranı cambazlığı değildir. Hakikatleri inkâr ederek ocakta temmuzda emeklileri enflasyon oyunu ile boğmaktır. Emekliler enflasyonu, market, manav, pazar, eczane, hastane fiyatlarında. Kira, doğalgaz, enerji, haberleşme, ulaşım faturalarında en ağır biçimde yaşıyor. Bilinsin ki! düşürülen enflasyon oranı değil, hakka hukuka adalete güvendir, itibardır. Çünkü “Devletin gücü adaletinden gelir”.
Vermeden almaya devam ediliyor. Ocak 2025 ten itibaren vergi ve harçlara %44 zam yapıldı. Bastığımız her düğmede, içtiğimiz her yudum suda, attığımız her adımda vergi ödüyoruz. Geçen yıl 4,5 trilyon TL vergi toplandı.2025 yılı bütçesinde KDV geçen yıla göre %81 ÖTV %51 artış yapıldı. Her üç liranın ikisi emekliden, işçiden, yoksul halktan vergi olarak alınıyor. 22 yılda tam 3 trilyon dolar vergi toplanmış. Yetmedi, yetmiyor!
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı çalışmaya göre en büyük 100 şirketin ödediği vergi kasaya girmeden istis na teşvik ve muafiyetler kapsamında geri çıkıyor. Devletin 2023 aralık ayında tahsil edemediği vergi alacağı 874 milyar TL. Krediye erişimi kısıtlanan vergi mükellefi (firmalar) KDV gelir vergisi stopaj borçlarını tahakkuk ettirip ödemeyerek vergiyi kredi gibi kullanıyor. Emeklinin, sabit gelirlinin ödediği vergiler ise direkt hazinenin kasasına giriyor. Emekli, 100 şirketin ödemediği vergileri tahsil ettiğiniz adres oldu. Bir hafta ancak yeterli olabilecek para, emekliye aylık olarak veriliyor. Emekli kredi kartı kullanıyor. Aldığı ürünlerden bankaların elde ettiği faiz üzerinden de %30 vergi alınıyor. Daha emeklinin cebine girmeden bankaya bir önceki aydan borçlanan emeklinin aylığından kesiliyor. Eğer elinde para kalırsa onu da markette yine KDV olarak emekliyi tüketiyor. Yük olarak gördüğünüz emekli gelir kaynağınız!
Gelir dağılımındaki adaletsizliğin can yakıcı boyutuna, emeklinin, çalışanın muhtaç duruma düşürülmesine ve bütün bunların yasalar askıya alınarak yapılmasına suskun kalan, çözüm buluyormuş gibi yapan ama çözüm üretmeyen milletvekillerini kınıyoruz! TBMM kişisel zenginlik kazanmanın, siyasi rant edinmenin, vekil transfer hesaplarının yapıldığı, iki yılda emekli olarak ömür boyu geçimini garantiye bağlama yeri değildir. Verdiğimiz oylar kötüye kullanılıyor!
Hazine ve Maliye Bakanı “Vatandaşımızın geçim sıkıntısını çözmek en büyük önceliğimizdir, bu doğrultuda gerekli politika çerçevesini oluşturduk………2025 yılında enflasyonun hedefimiz doğrultusunda gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi. Sayın Bakan IMF ve DB’nin direktifleri ile emeklileri sistemli bir şekilde yoksullaştırmaya, ekonomik güvenceyi yok etmenin bir parçası olan aylıkları enflasyon oranına bağlamayı marifet saymaya devam ediyor. Emeklilerin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda olmaları ile ilgilenmiyorlar. Bu koşullarda ölmeyen emeklilerin geçim sıkıntısına çözüm bulacaklarmış.
CB Yardımcısı “……Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında iyi konumda. Orta gelir sınıfındayız ama zenginler kulübüne 1-2 yıl içinde girebiliriz.” diyor. Ötekileştirdikleri Türkiye’den değil, kaynakların %48’ini verdikleri %20’den söz ediyor.
Vergilerden, zamlardan, enflasyondan etkilenmeyenler emekli aylıklarına yapılacak zamları konuşuyor. Milyonlarca emeklinin yaşamına müdahale ediliyor; “kaderi” birilerinin iki dudağı arasında, emekliler köle gibi görülüyor!
2011 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı ile ASHB arasında yapılan protokolle emekli-yaşlı insanlar DİB Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünü görevlileri ile öbür dünyaya hazırlanıyor. Kaynaklar emeklilerin-yaşlıların yoksulluğunu, çaresizliğini tüketmek için kullanılmalıdır. “Bu dünyada işin bitti öbür dünyayı düşün, ne verirsek onunla yetin! Nefes aldığına şükret!” denemez.
Bizlere ekonomik güvence olmayan aylıkları vermeden fazlasıyla alanlara bunun hesabını; yasal meşru fiili zeminde bütün haklarımızı kullanarak soracağımız bilinsin istiyoruz!
Bizler mahallelerdeyiz, kahvelerdeyiz, cami avlularındayız, parklardayız, sokaklardayız ve kırda-şehirde, ülkenin her yerindeyiz! Emekli aylıklarını, asgari ücreti belirleyip mercedeslerine, audilerine binip gidenler fark edilecek, gerçekler görülecektir.
“İnsanca onurlu bir yaşam hakkımdır” diyen emekliler olarak hep birlikte el konan haklarımızı mutlaka alacağız. Hakikatler üzerinden yürüyerek, bilgi, dayanışma, cesaretle başaracağız!
Emekliler Dayanışma sendikası
Merkez Yönetim Kurulu