PDD – Proleter Devrimci Duruş Devrimler Tarihin Lokomotifidir
Günlerdir beklenen karar bu sabah açıklandı. İBB başkanı, ilçe belediye başkanları ve görevlilerin önemli bir kısmı tutuklandı.
İmamoğlu yolsuzluktan tutuklanırken, “kent uzlaşısı” üzerinden “terör” suçlamasından serbest bırakıldı. Şimdi buna sevinilmesi, teselli olunması isteniyor. Bazı CHP’li yetkililer de belediyeye kayyum atanmayacağını söyleyerek gerçekten teselli oluyorlar.
Belki ki, kararı böyle bir ikircim yaratmak için vermişler. Hukuk diye bir şey olmadığı ayan-beyan ortadayken hala hukuk maddeleri ile konuşulması, abesle iştigaldir. Öyle ki, mahkemenin kararları avukatlardan önce basına verilmiş, avukatlar içeriye alınmamıştır. Keza önce “terör” suçundan denetimli serbestlik verilmiş, sonradan değiştirilmiştir. Her yandan dökülen kararlar silsilesi ile karşı karşıyayız.
Elbette bu durum yeni değil. Fakat ana muhalefet partisine ve onun Cumhurbaşkanı adayına yapılması, yeni bir aşamadır. Düzen muhalefetine bile tahammülsüzlüğün son raddesidir.
“Terör” suçlamasından tutuklamayı yapmamalarının en önemli nedeni kitle tepkisidir. Belki ki kayyum atama ile bu tepkiyi daha da büyütmekten çekindiler. Diğer yandan Kürt hareketini de CHP’ye yaklaştırmak istemediler. Kürt hareketini sözde barışla kendilerine yaklaştırma planlarını bozacak bir adım atmaktan uzak durdular. Buna karşın önümüzdeki dönemde kayyum atanmayacağının da garantisi yoktur.
Sonuçta tüm tepkilere rağmen tutuklama kararı, bir meydan okumadır. Buna direnişi büyüterek yanıt verilmelidir. Kitlelerin tutuklamaya rağmen sandıklara gitmesi, ilk tepkidir. Fakat yeterli değildir. CHP bugün son toplantı ile direnişi bitirmek isteyebilir. Buna izin verilmemelidir. Pazartesi günü önceden kararlaştırıldığı gibi öğrenciler genel boykotu yaşama geçirmeli, işçiler, emekçiler fabrikalarda, işyerlerinde üretimi durdurmalı, kitleler her yerde sokağa çıkmalıdır.
Bu saldırı genel grev genel direnişle durdurulmalıdır. Komünist ve devrimciler kitlelere bunu telkin etmeli ve bulunduğu yerlerde yaşama geçirmelidir. Sadece merkezi değil yerel düzeyde de birleşik devrimci bir duruş ortaya konulmalıdır.
