Saraçhane’de 5. gün: Örgütsüz bir kitle ile birlikte

Bugün yine müthiş bir kalabalığın içinden ilerleyerek alana girmeye çalışıyoruz. Dün için CHP 1 milyon kişi rakamını vermişti; bugün kitle 1 milyonu aşmış görünüyor.

Kitlenin siyasal durumu ilk günden itibaren tartışma konusu. Türk bayrakları taşıyan, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını sıkça atan, arada durup “Andımız”ı okuyan bir kitle bu. Ve bu durum, kitlenin ulusalcı ya da faşist olduğu yönünde bir yanılsama yaratıyor. Elbette içlerinde faşist ya da ulusalcı olanlar vardır. Ancak gerçekte, onların örgütsüz ve politikaya uzak bir kitle olduğunu görmek ve öyle davranmak gerekiyor. Kendiliğinden bir kitle hareketi patlak vermiş ve bu duruma öfke gösteren her kesim alana akmış. Bu alana gelen 1 milyonu aşkın insanın hepsinin sağcı-faşist olması ihtimali elbette yok. Ancak faşist ile devrimci, sağcı ile solcu arasındaki ayrımları ne kadar bildikleri, ne kadar bilinçli davrandıkları, asıl tartışma konusu.

Mesela PDD’nin anlamını soranlar oluyor. Anlatıyoruz; “Ha, devrimciyse okey!” diyen öğrencilerle karşılaşıyoruz. Çünkü bu güne kadar “Atatürk en büyük devrimci” gibi sözler duymuşlar, zaten kendilerini de bu kapsamda “devrimci” olarak görüyorlar. Atılan sloganlar, onlar için tanıdık olduğunda atıyorlar. Mesela “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı ile “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını aynı kitle atıyor. AKP’nin İmamoğlu’na yaptığı şeyin adı “faşizm” çünkü; bunu duymuşlar. Keza topluca “Andımız” okunduğunda, yine “bildikleri yerden” geliyor ve büyük bir coşkuyla okuyorlar. Ama Özgür Özel’in, Mansur Yavaş’ın bir gün önce yaptığı hatayı telafi etmek için, “Kürt kardeşlerimden helallik istiyorum” sözünü de aynı coşkuyla alkışlıyorlar. Kendileri ise “Diplomasız Erdoğan” gibi “çocuksu” sloganlar üretmekte başarılılar. Siyasi bilinç düzeyindeki geriliğin en somut kanıtlarından biri bu. 

Yani bu kitleye, çok fazla önyargılar oluşturmadan, kategorilere sokmaya çalışmadan bakmak gerekiyor. Ve böylesine büyük kitle hareketlerinin, her kesimden insanı barındırabileceği gerçeğini unutmadan…

Bugün kitledeki duygu ve motivasyon durumu biraz daha karmaşık. İmamoğlu’nun tutuklanması, bu kadar güçlü eylemlerin bu tutuklamayı durduramamış olması, bir kafa karışıklığı yaratıyor. Keza, “her gün buraya geliyoruz, konuşma dinleyip gidiyoruz; bir şey olmuyor” diyenlerde de bir artış var bugün.

Oysa, kazanımlarımızı da kazanamadıklarımızı da iyi görmek gerekiyor. Tanıdık, tanımadık çok fazla insanla bu doğrultuda konuşmalar yapıyoruz. Bir taraftan bu kadar büyük bir kitlenin biraraya gelmesinin ne kadar müthiş bir şey olduğunu konuşuyoruz. Keza İBB’ye kayyum atanmasını, bu kitle ile durdurduğumuzu anlatıyoruz. Diğer taraftan, öğrencilerin “genel boykot” kararına karşılık “genel grev genel direniş” kararının çıkması gerektiğini söylüyoruz. Ancak “genel grev genel direniş” sloganını attırdığımızda, henüz kitlede çok büyük bir karşılık bulmuyor. Şimdilik…

İlginç biçimde alandaki kitle ilk defa Özgür Özel’in konuşması sürerken ayrılıyor alandan. Önceki günlerde Özgür Özel’in konuşması soluksuz dinlenirken ve kitle üzerindeki hakimiyeti giderek artarken, bugün çok erken ve hızlı bir boşalma görüyoruz. Belki 5 günlük yorgunluğun doruğa çıkması ve yarın mesaiye gidilecek olmasının etkisidir. Belki de alandaki tekdüzeliğin artık bir doyma noktası oluşturması ve ufak ufak uç vermeye başlayan umutsuzluğun ürünüdür. Bunu henüz bilmiyoruz.

Özgür Özel’in konuşmasında geçen “tüketimden gelen gücümüzü kullanalım ve boykot yapalım” çağrısının da bir coşku yaratmadığı, buradaki kitlede karşılık bulmadığı ortada.

Kesin olan tek şey; genel grev genel direniş sloganı daha fazla yükseltilmeli ve işçi sınıfının “üretimden gelen gücü” harekete geçirilmelidir! Keza emekçi semtlere de direnişi yaymalı, tek bir meydana toplanmaktan çıkıp çeşitli toplanma alanları yaratılmalıdır. Bu boyuttaki saldırıyı püskürtmenin de, kitlede tatmin duygusu oluşturmanın da tek yolu budur.

Bunlara da bakabilirsiniz

Gözaltında ve hapishanede işkence

19 Mart’tan bugüne 2 bine yakın kişi gözaltına alındı. İstanbul’da 268, Türkiye genelinde 301 kişi …

Cihan Alptekin’in mezarı başında anma

Kızıldere’nin yıldönümünde Rize-Fındıklı’da bir anma yapıldı. Saat 11.30’da yapılan basın açıklamasında, ortak metni Fındıklı Demokrasi …

Gençlik eylemlerinde devrimcilerin yeri üzerine…

  19 Mart’ta başlayan kitlesel direnişin motor gücü öğrenci gençlik oldu. İstanbul Üniversitesi’nde yürüyüşe geçen …