Saraçhane’de 6. gün: Bir yol ayrımı…

Bugün sayı yaklaşık yarı yarıya azalmış görünüyor. Günlerdir gece yarılarına kadar burada eyleme kalmanın yorgunluğu, iş günü olmasıyla da birleşiyor. Ve bu günün öncekilerden daha gerilimli geçeceği, daha alana girerken belli oluyor.

Vezneciler girişinde Camiin önünü kapatan geniş bir polis barikatı var. Polis yok, demir perdelerle bariyer kurmuşlar. Dar bir aradan içeriye giriliyor. Dün polis saldırısı sırasında bir grup kaçarken caminin içine girmişler; bugün bütün gün “cami tahrip edildi” yaygarası kopartıldı. Ve dinci gericiler, cami içinde etkinlik düzenlemişler. Caminin alana bakan kapısının içine de (kapının cami tarafına, alan tarafına değil) polis yığınağı yapılmış. Zaman zaman onların içeriden ulumaları geliyor, tekbir sesleri ile birlikte… Dışarıdaki kitle ise binlerce kişiyle cevap veriyor “Türkiye laiktir, laik kalacak!”

Bugün tek gerilim noktası bu değil. Yaklaşık 10 kişilik bir grup, ellerinde Öcalan ve Kürt halkını hedef alan dövizler ve sloganlarla giriyorlar kitlenin içine. Doğrudan bir provokasyon çabası var. Bir önceki gün Mansur Yavaş’ın ırkçı konuşmasından güç almışlar. Keza Zafer Partisi temsilcisinin alanda Özgür Özel ile birlikte konuşma yapması da cesaretlendirmiş onları. Alana genel olarak milliyetçilere ait söylemlerin hakim olması şaşırtıcı değil; bu gençlik “AKP’ye karşı Kemalizm”in çözüm olacağı düşüncesiyle büyütülmüş bir gençlik çünkü. Toplumdaki tek çelişkinin dinci-laik çelişkisi olduğunu zannediyorlar. Ancak alanda bu kadar doğrudan ırkçı-faşist bir grup ile daha önce karşılaşmamıştık.

Kürsü konuşmaları yine öğrencilerle başladı. Özgür Özel’in sırası geldiğinde yapılan anons tarzı ise yanımızda bulunan kitlenin çok tepkisini çekti. “Özgür Özel teşrif ettiler” diyordu anonsu yapan kişi… “Umudumuz, geleceğimiz … Özgür Özel” diye övgüler yağdırıyordu. Egemen dil ile aynılaşan, AKP’yi, Erdoğan’ı çağrıştıran bu dil, CHP’lilerin bile tepkisini çekmişti.

Kitlenin önemli bir çoğunluğunun CHP’li olmadığını söylemiştik daha önce. Bu nedenle yanlış bulduklarını eleştiren, CHP’ye de karşı çıkan, CHP’nin de kontrol edemediği, beğenmediği şeyleri sloganla değiştirmeye çalışan, olmadı kendisine başka bir eylem alanı, bir yürüyüş alanı yaratan (mesela öğrencilerin Beşiktaş’tan yürüyerek gelmesi gibi) bir kitle sözkonusu.

Bu akşam alanda en çok destek alan konu, Özel’in boykot açıklaması oldu. Özellikle AKP’nin doğrudan desteğini alan ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerin boykotu ile tanınan Espressolab’ın boykot edilmesi, büyük alkışla karşılandı. Ardından yine doğrudan AKP ile bağlantılı Demirören AVM’den D&R’a, Milli Piyango’dan Ülker’e, TRT’den Türk Petrol’e, İhlas’tan, ETS Tur’a kadar birçok şirketi boykot listesinde açıkladı. Listenin tamamı alkışlarla karşılandı. Özel konuşmasından kitlenin “tüketimden gelen gücünü” kullanmasını istiyor. Tüketimden gelen bir güç de var elbette. Ancak asıl etki yaratacak olan, “üretimden gelen güç” olmuştur her zaman.

Saraçhane’de ilk günden buyana, miting bittikten sonra gecenin ilerleyen saatlerinde, alanda kalan kitleye polis saldırısı gerçekleştiriliyor. Biber gazı yemek için Bozdoğan Kemeri’ne gitmeye gerek kalmıyor; gece alanda oyalanmaya devam edenler de polis saldırısından nasibini alıyor. Bu defa saldırı, geç saatlerde değil, doğrudan miting biter bitmez ve dağılmakta olan kitleye gerçekleştirildi. Çok sayıda biber gazından ya da polis copundan yaralandı. Metroya sığınanlara bile gaz sıkıldı. Polis terörü bu defa çok daha şiddetli biçimde gösterdi kendisini.

Saraçhane mitingleri artık bir yol ayrımına gelmiş durumda. Kitle sonuçta oraya gelmeye devam ediyor. Ancak tıpkı öğrencilerin boykotları ve yürüyüşleri gibi, semtlere ve şehrin başka merkezi noktalarına yayılan genel direnişler, işçi sınıfının üretimden gelen gücünü kullanacağı genel grevler gerekiyor. Bu olmadığı taktirde kendisini tekrar eden, rutinleşen, etki gücü azalan bir evrim yaşayacaktır.

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğrenciler tartışıyor: Nasıl ilerleyeceğiz?

İstanbul Öğrenci Meclisi’nin İstanbul’daki tüm üniversitelere yaptığı çağrı ile toplanan öğrenciler, 6 Nisan’da forum düzenlediler. …

Direnişin gücüyle 1 MAYIS’TA TAKSİM’E!

Gezi Direnişi’nden 12 yıl sonra yeni bir halk hareketi ile karşı karşıyayız. İlk haftası ağırlıklı …

Özgür Özel’den emperyalistlere güvence!

İmamoğlu’nun ardından başlayan direniş, bir halk hareketine dönüşünce, emperyalist ülkeler başta olmak üzere tüm dünyanın …