İşçi Emekçi Birliği olarak 22 Mayıs günü Kocaeli-Çayırova ve Dilovası’da direniş ve grevde olan işçileri ziyaret ettik. Her üç direniş alanında, belli bir mesafeden pankartımızı açarak sloganlarla işçilerin yanına yürüdük.
İEB bileşenleri olarak ilk önce Çayırova’da grevlerini sürdüren, Petrol-iş üyesi Portakal Plastik ve Porvil Çatı işçilerinin grevini ziyaret ettik. Grev yerinde İEB adına yapılan konuşmada; işçilere düşük ücret ve kötü çalışma koşulları dayatıldığı, bu saldırılara karşı örgütlenen işçilerin yasal engellerle, patronun ve devletin her türlü baskısıyla karşılaştıkları belirtildi, işçilerin mücadelesinin meşru olduğu, direnen işçilerin kazanacağı ve İEB olarak dayanışma içinde olunacağı söylendi.
Fabrikada 153 işçi çalışıyor. Çalışma koşulları çok ağır ve asgari ücret civarında ücret alıyorlar. İşçiler düşük ücret ve kötü çalışma koşullarına karşı sendikalaşmışlar. Toplu sözleşmenin tıkanması üzerine 7 Mayıs günü greve başladılar. İşçilerin TİS için ilk talepleri yüzde 140 zam civarındayken görüşmeler sırasında yüzde 95’e kadar düşürdüler. Patron ise, kıdem dahil yüzde 55’in üzerine çıkmayacağını söylüyor ve bunu dayatıyor. İşçiler direniş sırasında her tür yasal engeller, patronun ve devletin çeşitli baskılarıyla karşı karşıya kaldıklarını anlatıyorlar. Patron bir taraftan lokavt ilan ederken, diğer taraftan grevi kırmak için üretimi Kare Bant işyerine kaydırmaya çalışıyor.
Sohbetlerimiz sırasında, işçiler talepleri karşılanana kadar direnişe devam edeceklerini belirttiler. Yapılan konuşmalardan sonra grev alanından ayrıldık.
İkinci ziyaret yerimiz Erlau işçilerinin direniş çadırı oldu. Birleşik Metal-iş sendikasına üye oldukları için işten atılan Erlau işçilerinin direnişini selamladıktan sonra İEB adına kısa bir konuşma yapıldı. Yapılan konuşmada bu sistemde yasaların ve devletin patronlardan yana olduğu, işçilerin ancak örgütlü bir mücadele ile haklarını alabileceği söylendi. İEB olarak Erlau işçilerinin yanında olunacağı belirtildi.
Alman sermayeli Erlau metal fabrikasında 60 kişi çalışıyor. İşyerinde uzun zamandır devam eden sorunlar, işçilere dönük psikolojik şiddet, ağır çalışma koşulları, işten çıkarmalar vb. sorunlar nedeniyle işçiler Birleşik Metal-iş sendikasında örgütlenmeye başlamışlar. Sendikanın yetki almasının ardından, patron 12 Nisan günü sendikalı bir işçiyi işten çıkartmış. 14 Nisan günü işyerinde direniş başlamış. Ardından 18 Nisan’da 22 işçi daha işten çıkartılınca, Erlau’da sendikalı işçi kalmamış. Şimdi sendikalı işçilerin tümü fabrika önünde, sendikalı olarak işe geri dönene kadar mücadeleye devam edeceklerini söylüyorlar.
Üçüncü olarak Petrol-iş üyesi olan DYO işçilerinin grev yerindeyiz. Bugün (22 Mayıs) grevin ilk günü olması ve sayının kalabalık olması ile, “grev yeri düğün yeri” sözü yaşam bulmuş. İşçiler oldukça coşkulular ve moralleri oldukça yüksek. Yüksek coşkunun içinde buluyoruz kendimizi. Grevdeki işçileri selamladıktan sonra İEB adına bir konuşma yapıldı; işçilerin direnişinin meşru olduğu, direnişleri sayesinde örgütlü mücadeleyle haklarını alacakları belirtildi. İEB olarak dayanışma içinde olunacağı vurgulandı.
DYO boya fabrikası Yaşar Holding’in ana şirketlerinden birisi. Kocaeli-Dilovası ve İzmir Çiğli’de iki fabrikada yaklaşık 700 işçi çalışıyor. İşçileri sefalet ücreti düzeyinde çalıştıran DYO, Türkiye’nin 500 büyük şirket listesinde 56 yıldır kesintisiz biçimde yer alıyor.
İşçiler TİS görüşmelerinin ücret konusunda tıkandığını, yüzde 120 zam istediklerini, fakat patronun yüzde 60 zam teklifi sunduğunu, bu koşullarda İzmir ve Kocaeli fabrikalarının birlikte greve çıktığını anlatıyorlar. Ücretlerle ilgili konuşurken işçilerden biri TİS görüşmelerinde patronun “niye zam istiyorsunuz? Fazla mesai yapın. Fazla mesai yapınca zaten fazladan para almış olursunuz” dediğini söyledi. Yapılan konuşmalardan sonra grev yerinden ayrılıyoruz.