Hapishanelerdeki hak ihlalleri

Devlet, devrimci tutsaklar üzerindeki baskıyı artırırken, adı konulmamış süreçle ilgili yeni paketlerle, adi suçlardan yargılananları serbest bırakmaya devam ediyor. Çeteleşmenin ve mafyalaşmanın, yozlaşmanın arttığı koşullarda, bu suçları işleyenler yeniden suç işlemek üzere sokaklara dönüyor. Diğer taraftan toplumsal olaylara tepki gösteren devrimciler ve muhalifler hiçbir dayanağı olmayan gerekçelerle tutuklanıyor.

İHD, ÇHD ve tutsak dernekleri hazırladıkları raporlarla hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini açıklıyorlar. Haftalık olarak yapılan hasta tutsaklarla ilgili eylemler İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Dersim, Batman’da devam ediyor. Hapishane önlerinde açıklamalar yapılıyor.

Ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezası almış devrimci tutsakların tahliyesi yine “Cezaevi Gözlem Kurulları” tarafından engelleniyor. Kırıklar Hapishanesi’nde 30 yıllık tutsak Metin Toprak’ın tahliyesi “pişmanlık göstermediği” gerekçesiyle 9 ay ertelendi. İzmir Kırıklar 1 Nolu F Tipi’nde kalan Bekir Şimşek, Cem Göçer ve Zeki Demir’in de 30 yılları dolmasına rağmen tahliyeleri engellendi. 32 yıldır hapishanede olan Soydan Akay ise Marmara Kapalı Hapishanesi’nden tahliye edildi. 2023’te tahliye olması gereken Akay’ın çıkması gözlem kurulu tarafından 9 kez ertelenmişti.

İHD’nin 28 Nisan 2025’te açıkladığı rapora göre 395 açık ve kapalı hapishanede 403 bin 60 kişi kalıyor. Raporda Adalet Bakanlığı’na yapılan başvurulara cevap verilmediği belirtilirken, tespit edilen hasta tutsak sayısı 1412 olarak açıklanıyor; bunların 335’i ağır hasta, 230’u ise tek başına yaşamını idame ettiremez durumda. Raporda hasta tutsakların tek kişilik ringlerde ve uygunsuz koşullarda hastaneye sevklerinin yapıldığı, kelepçeli muayene dayatmasından kaynaklı muayene haklarının ihlal edildiği vurgulandı. Tutsakların kuyu tiplerinde tek kişilik odalarda tutuldukları için psikolojik ve fiziken daha da ağır duruma geldikleri de tespit ediliyor.

İHD başka bir raporda, 2025 yılının ilk üç ayında kendilerine hapishanelerden 36 hak ihlali başvurusu yapıldığını duyurdu.

Yüzde 92 engelli hasta tutsak Fırat Nebioğlu, diyaliz hastası olduğu tespit edilmesine ve sürekli kilo kaybetmesine rağmen tahliye edilmiyor. Nebioğlu hakkında 7 Mart 2022’de “hapishanede kalamaz” raporu da verilmişti.

ÇHD ise 26 Mayıs 2025’te yaptığı açıklamayla kuyu tiplerinde süren açlık grevlerine dikkat çekti. 40’a yakın kuyu tipi hapishane olduğu belirtilirken, buradaki infaz ve tecrid biçimine ilişkin bilgi de alınamadığı açıklandı. 3’er kişilik hücrelerde tutsakların sürekli hücre cezasına çarptırıldığı vurgulanırken, hücre cezasının en fazla 20 gün olması gerektiği de eklendi. Hapishane girişinde müdürlerin ve gardiyanların açıktan tutsakları tehdit ettiği söylendi, hapishanelerde süren açlık grevleriyle dayanışma çağrısı yapıldı.

Kuyu tiplerine karşı açlık grevleri devam ediyor. DHKP-C davası tutsaklarından 10’u, süresiz açlık grevlerinde 200’lü günleri geride bırakmış durumda. ESP’den ve SGDF’den tutuklananlar da kuyu tiplerinde açlık grevine başladılar. Dışarıda da destek açlık grevleri yapıldı.

Açlık grevi yapan tutsaklar üstünde ise baskılar ve tehditler devam ediyor. Buca 2 Nolu F Tipi hapishanesinde açlık grevinde olan Zerdüşt Oduncu, ailesiyle yaptığı görüşmede hapishane yönetiminin “bu süreç geçsin başınıza neler getireceğiz” şeklinde tehdit ettiklerini söyledi.

DEM Parti milletvekili Nevroz Uysal yaptığı açıklamada Sincan 2 Nolu ve Çorlu Karatepe Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki baskıları paylaştı. Sincan’da 47 tutsağa tel kafesleri parçaladıkları için hücre cezası verildiğini, malzemelerine el konulduğunu söyledi. Karatepe’de de tutsakların hücrelerine kamera takıldığını, buna karşı çıkanlara ise disiplin cezaları verildiğini anlattı.

Cem Karakuş kendi isteği dışında Marmara Hapishanesi’nden Kocaeli 2 Nolu F Tipi’ne sevk edildi. Karakuş’un görüşçü ve iletişim hakkının 2 yıldır gasp edildiği, mektuplarına sansür uygulandığı açıklandı. Kırşehir Hapishanesi’nde kalan Özgür Sevim ise ailesiyle 1 Nisan’da yaptığı telefon görüşmesinde yaptıkları protesto eylemleri nedeniyle 24 ay görüş yasağı verildiğini; Kürtçe konuşmak istediklerinde gardiyanların “Türkçe konuş” diye baskı uyguladıklarını anlattı.

Hapishaneye ziyarete giden ve çocuklarına sahip çıkan aileler üzerinde de baskılar artıyor. Bir yandan sürgün sevklerle uzak yerlere götürülen tutsaklar bir yandan da aileleri, dayatılan onursuz aramalarla karşı karşıya bırakılıyor. Son olarak Urfa 2 Nolu T Tipi hapishane ziyaretine giden ailelere çıplak arama dayatıldığını Özgür Hukukçular Derneği açıkladı.

Van’da 8 Mart’ı kutladıkları için tutsaklara soruşturma açıldı. Gazeteci Reyhan Hacıoğlu’nun 10 Mayıs tarihinde Yeni Yaşam’a gönderdiği mektupta hapishane idaresinin sabah 8 Mart’ı kutlamak için gezdiğini, ancak kendi kutlamalarını yapan tutsaklara soruşturma açtığını belirtti.

Bunlara da bakabilirsiniz

İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır!

Saldırıların ardı arkası kesilmiyor. AKP işbaşına geldiği günden bu yana kendine mutlaka bir “düşman” yarattı …

Bir yanda “barış” demagojileri, bir yanda artan saldırganlık; MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK DIŞINDA ÇARE YOK!

Erdoğan yönetimi, giderek eriyen kitle desteğine karşın ayakta kalabilmek için her yöntemi kullanıyor. Önceki yıllarda …

Yükselen gençlik hareketi üzerine

İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin İBB Başkanı İmamoğlu’nun diplomasının iptalini protesto için 19 Mart günü Beyazıt Kampüsü’nde …