PDD – Proleter Devrimci Duruş Devrimler Tarihin Lokomotifidir
Her yıl günde en az 5 işçinin öldüğü bir ülkede yaşıyoruz. İş cinayetlerinde Avrupa’da açık ara birinciyiz. Dünyada ise üçüncü sırada yer alıyoruz. Ve bu sıra yıllardır değişmiyor.
İş cinayetlerinin en fazla görüldüğü işkollarının başında ise inşaat geliyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) verilerine göre geçen yıl 656 işçi inşaatlarda öldü. Bu yıl da neredeyse her gün inşaatlarda ölen işçi haberleri geliyor. Son olarak 19 Haziran günü Selami Şimşek isimli bir inşaat işçisi hayatını kaybetti.
Selami Şimşek, Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde 6 katlı bir inşaatın en üst katından düşmüştü. İSİG Meclisi Şimşek’in ilk iş günü olduğunu ve kayıtsız çalıştırıldığını bildirdi.
Zaten iş cinayetlerinin en önemli sebeplerinin başında kayıtsız çalışmanın geldiğini biliyoruz. Yanı sıra uzun saatler ve ağır koşullarda çalıştırma, işin hızlı bitirilmesi yönündeki baskılar, işçi sağlığı ve güvenliğine önem vermeme, denetimsizlik, cezasızlık, sendikasızlık gibi nedenleri sıralayabiliriz.
Selami Şimşek’in ölümünde de kayıtsız çalışma başta olmak üzere bu nedenlerin hepsi bulunuyor. Yerel gazeteler inşaatta çalışmanın durdurulduğunu ve 4 kişinin gözaltına alındığını yazıyor ama bu cinayetlerin asıl sorumlusu olan patronların her zaman işin içinden sıyrıldığı kimse için sır değil.
Son yıllarda özellikle inşaatlarda ölümde 65 yaş üstü kişiler artmaya başladı. Selami Şimşek de 71 yaşındaydı. 71 yaşında inşaat gibi ağır çalışma koşulları olan ve ölümlerin en fazla olduğu bir işkolunda onu çalışmaya zorlayan koşulları tahmin etmek hiç zor değil.
Emeklilerin geçim koşulları ağırlaştıkça 65 yaş üstünde çalışanların sayısı da artıyor. Üstelik en ağır işkollarında ve kayıt dışı çalışmak zorunda kalıyorlar. Ardından iş cinayetlerinde yaşlı işçilerin ölüm haberleri ard arda geliyor. İSİG Meclisi geçen yıl 65 yaş üstü 96 altı işçinin öldüğünü tespit etti. Bu yıl bu oranın daha da artması şaşırtıcı olmayacak.
En düşük emekli aylığı 14 bin TL, buna karşın açlık sınırı 30 bine ulaştı. Yani emekliler açlık sınırının yarısıyla sürünmeye terk edilmiş durumda. Bu koşullarda daha fazla emekli çalışmak zorunda kalıyor. Emekli bile olamayıp sosyal yardımlarla geçinen yaşlıların durumu daha da kötü. Dolayısıyla her geçen gün daha fazla yaşlının çalışırken ölüm haberleri artıyor.
Hal böyleyken Erdoğan yönetimi, Temmuz ayında asgari ücrete ve emeklilere zammın gündemlerinde olmadığını söylüyorlar. Onların gündemine aldıracak olan işçi ve emekçilerin eylemleri olacak. İş cinayetlerini durdurmanın, yaşlıların hayat koşullarını düzeltmenin tek yolu da mücadeleden geçiyor.
