Bugüne kadar 12 Eylül’e dair çok şey yazıldı, söylendi. Ancak 12 Eylül’e ilişkin tüm anlatımlarda, 12 Eylül’ün nasıl vahşi bir saldırı olduğu, devrimcilerin ve kitlelerin ne kadar mağdur olduğu, yapılan işkenceler, katliamlar, cezaevlerindeki saldırılar vb. üzerinde duruldu.
Oysa, “dövüşenler de vardı o havalarda!”
12 Eylül, bazıları için ağır bir “yenilgi” iken, bazıları için büyük bir direniş destanıydı. Cuntanın en karanlık günlerinde, o kasvetli yıllarda; hem de faşizmin kendisini en güçlü hissettiği inlerinde; işkencede, zindanda, mahkemede, darağaçlarında devrimin onurlu sesini yükseltenler vardı. “Her cephede direniş” diyerek canını ortaya koyan, koşullar ne olursa olsun, vahşet ne kadar büyürse büyüsün direnenler vardı.
Yayınevimizden çıkan “Darbe, Yenilgi, Direniş; 12 EYLÜL” adlı kitap, 12 Eylül’ün sadece bir yenilgi, sadece vahşi bir saldırı değil, aynı zamanda o saldırıya karşı destansı bir direniş anlamına geldiğini anlatıyor.