Çimsataş işçisiyle dayanışma eylemi

Üyesi olduğu Birleşik Metal-İş Sendikası’nın MESS’le imzaladığı toplu iş sözleşmesine tepki gösteren Çimsataş işçisi direnişe başladı.

İşçiler imzalanan sözleşmenin 4 ay önce hazırlandığını, bu sürede döviz kuru ve enflasyonun yükseldiğini, imzalanan sözleşmenin enflasyonun altında kaldığını, zam yapılmadığını söylüyorlar. Bu nedenle toplu iş sözleşmesinin yenilenmesi, sosyal haklarda iyileştirme, mesai ücretlerinde iyileştirme ve idari baskıların son bulması talepleriyle 13 Ocak günü üretimi durdurarak fabrikayı işgal ettiler. Akşam saatlerinde polis baskısıyla fabrikadan çıkarılan işçiler, fabrika önünde direnişlerini sürdürüyor.

14 Ocak günü devrimci demokrat kurumlar Çimsataş İstanbul şubesinin bulunduğu 4.Levent’te işçilerle dayanışma eylemi yaptılar. Eylem “Çimsataş İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni” sloganlarıyla başladı. Eyleme katılan HDP Milletvekili Musa Piroğlu bir konuşma yaptı. Eylem atılan sloganlardan sonra sonlandırıldı.

Eylemde yapılan basın açıklamasında şunlar söylendi:

“MESS DAYATMALARINA VE İŞÇİYİ ALDATAN SENDİKAL ANLAYIŞA SON VERECEĞİZ!

DİRENEN ÇİMSETAŞ İŞÇİLERİNİN YANINDAYIZ!

Pandeminin ve krizin faturası işçi ve emekçilere kesilmeye devam ediyor. AKP-MHP iktidarının asgari ücrete %50 zam şovunun etkisi kısa sürede sonlandı. %80’i geçen gerçek enflasyon rakamları karşısında asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı açıktır. Asgari ücrete yapılan sefalet zammının ardından Metal İşkolunda grup toplu sözleşmesi de imzalandı. Türk Metal, Birleşik Metal ve Özçelik İş bürokratları bir gece yarısı operasyonu ile ihanet sözleşmesine imza attılar. AKP-MHP iktidarından güç alan MESS patronlarına sendika bürokratları da desteklerini sundular.

Sendika bürokratları bir kez daha birbirlerinden farkları olmadığını gösterdiler. Metal işçilerinden yükselen revize talepleri, metal işçilerinin iradesi hiçe sayıldı. MESS patronlarının taleplerine uygun bir sözleşme imzalandı. Böylece MESS patronları servetlerine servet katıp, işçilerden çaldıkları ile zenginleşmeye devam edecekler. İşçilere sefalet koşullarını kabul ettirmeye çalışanların 2021 yılının Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında elde ettikleri net kârlar ise şu şekilde: Ford Otosan: 1.89 milyar TL, Türk Traktör: 830 milyon TL, Arçelik: 651 milyon 376 bin TL, Borusan: 64 milyon TL, Sarkuysan: 61 milyon 162 bin TL, Prysmian: 20.8 milyon TL

Sermayenin maşası Pevrul Kavlak başta olmak üzere sendika bürokratları “tarih yazdık” deyip, rakamları çarpıtarak %65’lik zam aldık diye şov yapıyorlar. Fabrikalardan yansıyan kutlama görüntüler gerçeği yansıtmamaktadır. İşçilerin aklıyla dalga geçmeye çalışan sendika bürokratlarının ihanet sözleşmesine imza attıkları ortadadır. Metal işçileri %27’lik zamla sefalete mahkum edilmeye çalışılmaktadır. İşçilerin ücretleri asgari ücret düzeyine çekilmeye çalışılmaktadır. Sendika ağalarına ve imza attıkları ihanet sözleşmesine karşı pek çok fabrikadan tepkiler yükselmektedir.

Çimsetaş işçileri ise ihanet sözleşmesine karşı direniş ateşini yaktılar. Metal fırtına ruhunu kuşanarak üretimden gelen güçlerini kullandılar, eyleme başladılar. Çimsetaş işçileri Eylül ayından beri revize taleplerini dile getirdiklerini ancak bu taleplerinin görmezden gelindiğini ifade, direnmekten başka bir seçeneklerinin olmadığını ifade ediyorlar. Haklı ve meşru talepleri için direnen Çimsetaş işçileri polis tehditleriyle, tomalarla korkutulmaya, işten atma saldırısıyla yıldırılmaya çalışılıyor. Ama tüm bu baskılara rağmen Çimsetaş işçileri fabrika önünde direnmeye devam ediyorlar.

“İsyan, grev, direniş” sloganıyla direnişe geçen Çimsetaş işçileri başta metal işçileri olmak üzere tüm işçi ve emekçilere izlenmesi gereken yolu gösteriyorlar. Sermayenin ve onların temsilciliğini yapan iktidarın saldırılarına, işçilerin iradesini hiçe sayan sendikal bürokrasiye karşı verilmesi gereken yanıtı veriyorlar.

Bizler de bugün Çimsetaş Genel Merkezi önündeyiz. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Çimsetaş işçilerinin haklı taleplerinin arkasındayız. MESS patronlarının dayatmalarına ve işçilerin elini kolunu bağlamaya çalışan sendikal bürokrasiye karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Gün Çimsetaş işçilerinin yaktığı direniş ateşini büyütme, tüm fabrikalara, işyerlerine yayma günüdür. Fabrika-İşyeri komitelerimizi kuralım, örgütlülüğümüzü güçlendirelim. Haklılığımız ve meşruluğumuzdan aldığımız güçle mücadele edelim. Pandeminin ve krizin faturasını ödememek, asgari değil insanca yaşayabilmek için birlik olalım.

Direnen Çimsataş işçileri yalnız değildir!

Çimsetaş işçilerinin talepleri derhal kabul edilsin:

-Sözleşmenin üstüne % 35 ek zam

-Mesai ücretleri hafta içi % 100, hafta sonu % 300 olsun

-Sosyal haklara % 100 zam

-Tamamlayıcı sağlık sigortası (tüm aile için)

-Eksik yatırılan banka promosyonları tam yatırılsın

İşten atılan işçiler geri alınsın!

Kahrolsun sendika ağaları!

Zafer direnen işçilerin olacak!

Yaşasın Çimsetaş işçilerinin direnişi, yaşasın işçilerin birliği!”

4.Vardiya İşçi Dayanışması, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Birleşik İşçi Kurultayı, Birleşik İşçi Zemini, DEV TEKSTİL, Devrimci İşçiler, Dostluk ve Kültür Derneği, Emekçi Hareket Partisi, Emek ve Adalet Platformu, İşçi Hareketi Koordinasyonu, İşçinin Kendi Partisi, İstanbul KHK’lılar Platformu, Kaldıraç, Kırmızı Gazete, Proleter Devrimci Duruş, SODAP, Sosyalist Emekçiler Partisi, Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …