Rize’den Artvin’e Karadeniz halkı direniyor

cerattepe

Ülkenin dört bir yanı, dağları, tepeleri, suları, şimdi de yaylaları, kapitalizmin kar hırsıyla tarümar ediliyor. Kimi zaman altın, kimi zaman nükleer santral, kimi zaman yol denilerek, doğanın tahribatı sürüyor. Fakat buna karşı yükselen direniş de, birbirinden güç alarak, dersler çıkararak daha da büyüyor.

Buna son aylarda Artvin Cerattepe direnişi eklendi. Keza Karadeniz yaylalarını kapsayan ve adına “yeşil yol” dedikleri projeye karşı da birçok şehirde eylemler yapıldı. Giderek daha kitlesel ve yaygın biçimde gerçekleşen bu eylemler, sonuç da getirdi. Direnişçi Artvin halkı bir kez daha kazandı.

 

“Cerattepe geçilmez!”

Artvin-Cerattepe’de Cengiz Holding’e altın arama ihalesi verilmiş ve ÇED’ten olumlu raporu alınmıştı. Bu karara karşı dava açan Artvin halkı kararı iptal ettirmişti. Buna rağmen Cengiz Holding, jandarma zoruyla altın aramaya kalkınca, Artvinliler de direnişi yeniden başlattılar.

19 Haziran’da Orman Bölge Müdürlüğü’ne yürüyerek, ağaç katliamına karşı nöbet tutmaya başlayacaklarını ilan ettiler. Ardından 21 Haziran’da Cerattepe’ye çıkıp nöbeti başlattılar. Yüksek, yağışlı ve sisli bir tepe olan Cerattepe’de kalabilmek için bir de kulübe yaptılar. Ayrıca güneş enerjisi ile kulübeye elektrik sağladılar. Günde 3-4 kişi dönüşümlü olarak nöbet tuttu. Bu süre zarfında birçok kurum ve kişi dayanışma için Cerattepe’ye gitti.

25 Haziran gecesinde jandarma korumasında Cerattepe’ye doğru ilerleyen madenci şirketin önü, Kafkasör Yaylası’nda kesildi. Yola barikat kuran halk, jandarmayı da iş makinelerini de geçirmedi. Artvinliler şirketin yeniden gelebilme olasılığına karşı ateşler yakarak nöbeti sürdürdü. 2 Temmuz’da ise sokağa çıktı.

Binlerce kişi, Vali’nin şirket yanlısı tutumunu ve şirketin Cerattepe’ye yönelik saldırılarını kınadılar. “Vali istifa” sloganları ile Artvin sokaklarını inlettiler. “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Satılmış Vali kaça sattın bu halkı”, “Madenci şirket Artvin’i terk et”, “Bu şehir, bu halk satılık değil”, “Cerattepe geçilmez Artvin yenilmez” sloganları ile yürüyenler, eylemin sonunda kent meydanında horon teptiler.

Artvin halkının bu direnişi, Cengiz Holding’i kaçırttı. Eylemlerin ardından 70 civarında avukat, Holdinge karşı en kitlesel davayı açtıklarını söylediler. Yaptıkları basın açıklamasında bir kez daha “Cerattepe geçilmez” dediler.

 

Fındıklı halkı yeni direnişlere hazırlanıyor

Rize’nin Fındıklı ilçesinde halk, bir süredir yeni bir HES projesiyle daha karşı karşıya kalmıştı. Çayen Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Taşdibi HES Projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 18 Şubat’ta halk ile bir toplantı yapılacağını duyurmuş, bunun üzerine Fındıklı halkı da direnişe geçmişti.

Derelerin Kardeşliği Platformu’nun öncülüğünde eyleme geçen halk, toplantının yapılacağı salona geldiğinde, ne devletin ne de şirketin temsilcilerinden kimsenin olmadığını gördü. Platform sözcüleri, ÇED toplantısının bilinmeyen bir tarihe ertelenmiş olduğunu öğrediklerini, ama her gelişlerinde aynı şekilde karşılanacaklarını bildirdi.

Bu “bilinmeyen tarih” geçtiğimiz günlerde 22 Temmuz olarak duyuruldu. Fındıklılılar, tarihin belli olması üzerine yeniden harekete geçti. Toplantılar yapılıyor, köy ve mahallelere afiş asılıp, bildiriler dağıtılıyor. Platform sözcüleri “Fındıklı halkı olarak doğamızı, onurumuzu, kültürümüzü, çayımızı, kivimizi, suyumuzu, deremizi ve geleceğimizi korumak için 22 Temmuz’da da HES’lere Hayır diyeceğiz” diyorlar. Sadece HES’lerle değil, taşocağı, dere ıslahı, Yeşil Yol gibi projelere karşı da direneceklerini belirtiyorlar.

Fındıklı’da bugüne dek 24 HES projesi planlanmış, ancak verilen mücadele ile bunların hiçbiri yapılamamış. Yaklaşık 8 yıldır Fındıklı’nın hiçbir vadisi ve deresi üzerinde HES yapılmasına izin vermeyen halk, son projeye de geçit vermeyecek!

* * *

Artvin halkının başarısı, Fındıklı dahil Karadeniz’e, oradan tüm ülkeye güç ve moral veriyor.

Kitleler giderek daha bilinçli bir şekilde, ormanına, dağına, tepesine, suyuna sahip çıkıyor. Kapitalizmin doymak bilmez kar hırsıyla doğayı tahrip etmesine ve doğadaki tüm canlılarla birlikte insanı da öldürmelerine izin vermemek için tüm gücüyle direniyor.

 

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …