Sinbo işçileri işçi kıyımlarına karşı direniyor

Sinbo patronu daralma-küçülme gerekçesiyle, aralarında TOMİS (Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası) üyelerinin de bulunduğu 13 işçiyi işten attı.

İşçi Emekçi Birliği, atılan işçilerin işe geri alınması için 25 Mart günü Sinbo fabrikasının önünde, vardiya çıkışı işçilere seslendi. Atılan işçilerin de katıldığı eylemde, daralma-küçülme gerekçelerinin gerçekçi olmadığı, asıl amacın sendikalaşmanın önünü kesmek olduğu belirtildi. Fabrikadaki kötü çalışma koşulları teşhir edildi. İşçilere örgütlü ve birlikte hareket ettikleri taktirde ücretlerinde, sosyal haklarında ve çalışma koşullarında iyileşme olabileceği; aksi taktirde yaşamların daha kötüye gideceği belirtilerek örgütlenme çağrısı yapıldı. Daha önce kod-29’dan atılan ve aylarca direniş sürdüren Dilbent Türker de konuşmasında işçileri TOMİS’te örgütlenmeye çağırdı. İşçiler servislerine binip gittikten sonra eylem sonlandırıldı.

İşçi düşmanı Sinbo patronu, pandemi döneminde de “ücretsiz izin” dayatması ile işçileri açlığa mahkum etmiş, işçiler üzerindeki baskıları artırmış, sendikalaşan işçileri Kod-29 adı verilen “ahlaksız” madde ile işçi çıkarmıştı. İşten atılan TOMİS üyesi işçiler, aylarca fabrika önünde direnişlerini sürdürdüler. Fabrika önü direnişin yanısıra, aralarında Ankara yürüyüşü de olmak üzere çeşitli biçimlerde direnmişler, Ankara yürüyüşü sırasında defalarca gözaltına alınmışlardı.

* * *

İşçi Emekçi Birliği 18 Mart günü İnşaat-sen üyesi Kayı inşaat işçilerinin Levent Yapı Kredi Plaza önünde, yine aynı gün akşam saatlerinde Simbo’da işten atılan TOMİS üyesi işçilerin Sinbo önünde yaptıkları eylemlere katıldı; işçilerin taleplerinin yazıldığı dövizler taşındı.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …