Bu yıl 1 Mayıs, ülke genelinde yaygın olarak kutlandı. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Eskişehir, Muğla, Kocaeli, Gebze, Amasya, Sakarya, Kars, Denizli, Artvin, Bursa, Osmaniye, Çorlu, Dersim, Diyarbakır, Çanakkale, Samsun, Mardin, Adıyaman, Siirt, Yalova…
Bazı illerde uzun yıllardan sonra 1 Mayıs kutlaması gerçekleştirildi. İki yıldır pandemi koşulları bahane edilerek yasaklanan 1 Mayıs, kitlelerin taleplerini haykırdıkları alanlara dönüştü. Yaşanan ekonomik krizin yoksullaştırdığı işçi ve emekçiler, son dönemde yaşadıkları işten atmalar, zamlar ve ekonomik-siyasi baskılarla daha da bunalmış durumda. Diğer taraftan son aylarda bir çok alanda önemli işçi direnişleri yaşanmış ve bunların büyük çoğunluğu kazanımla bitmişti. Bu direnişlerin coşkusu ve ekonomik-siyasi saldırıların öfkesi, 1 Mayıs alanlarına damgasını vurdu. Sendikaların ve reformistlerin genel olarak tutumu ise, mitinglerin içeriğini boşaltmak, talepleri seçime havale etmek oldu.
İstanbul’daki miting, “kent suçu” olarak tanımlanan Maltepe’deki dolgu alan üzerinde yapıldı. İki koldan yürüyen kitle, miting alanını doldurmadı. Arama noktalarında İbrahim Kaypakkaya ve Mahir Çayan’ın yer aldığı pankartlar polis engeline takıldı. Devlet her aşamada yeni engeller koymuştu. Mesela yürüyüş kollarında partilerin ve kurumların kendi ses araçlarını getirmelerine izin verilmedi; sadece konfederasyonların ses araçlarına izin verildi. Keza Adalar’dan gelen teknenin miting alanına yanaşması engellendi.
Kürsüden yapılan konuşmalar kitlelerin taleplerini ifade etmekten uzaktı. Ancak sabah saatlerinden itibaren Taksim’de yaşanan 1 Mayıs’ı kutlama kararlılığı ve polis saldırıları, uzlaşmacı sendikacıları da baskı altına almıştı. “Biz Taksim’den vazgeçmedik” cümlesini tekrarlamak zorunda kaldılar; oysa Maltepe’ye gelerek çoktan vazgeçmişlerdi. Kortejlerde ise ekonomik kriz ve savaşa karşı sloganlar atıldı, hapishanelerdeki tecrit ve saldırılar da ifade edildi.
Ankara’daki miting Tandoğan Meydanı’nda yapıldı. Mitinge 10 bine yakın işçi ve emekçi katıldı. Ankara’daki miting öncesi alana yürümek isteyenlere müdahale eden polis EnerjiSa işçilerine saldırdı. Miting kolunu oldukça kısa tutmak isteyen polisin bu tavrına karşı barikatlar aşılarak meydana yüründü. Buradaki mitingte de ekonomik ve siyasi baskılar protesto edildi. Mitingin başlatılması için polis tertip komitesini sürekli taciz etti. Mitingin bitiminin ardından Kızılay’a yürümek isteyen kitle, slogan attıkları için polisin biber gazlı saldırısına maruz kaldı.
İzmir’de 1 Mayıs Gündoğdu Meydanı’nda yapıldı. Mitinge katılım kitlesel oldu. Miting alanına iki koldan yüründü. Türk-İş, KESK ve DİSK’e bağlı sendikaların birlikte örgütledikleri mitingte yapılan konuşmada “sandığı bekleyecek lüksümüz yok” denilerek mücadele vurgusu yapıldı.
Kürt illerinde yapılan 1 Mayıs’larda ise Türkiye’nin düzenlediği sınır dışı operasyon protesto edildi. Amed’de mitinge katılmak isteyenler üç arama noktasından geçerek gelebildiler.
Siirt’te ise polis valiliğin yasağını gerekçe göstererek ses düzenini gaspetti.
Dersim’de son yılların en kalabalık mitingi yapıldı ve mitingde sloganlar coşkuyla atıldı.
Gebze’de yapılmak istenen 1 Mayıs mitingini günler öncesinden yasakladığını ilan eden kaymakamlık, işçilerin kararlı duruşu sayesinde geri adım attı ve miting kent meydanında yapıldı.
Karadeniz ve Ege’de uzun zamandır miting yapılmayan yerlerde mitingler yapıldı. Buralarda ekonomik kriz ve saldırıların yanı sıra, maden şirketlerine peşkeş çekilen tarım ve orman alanlarından çıkılması için talepler haykırıldı. Karadeniz’de fındık ve çay üretimi üzerindeki saldırılar ve doğa talanı gündemlerin önünde yer aldı. Ege’deki mitinglerde ise dağların ve ormanların altın şirketlerine peşkeş çekilmesi protesto edildi.
Mitinglerde Gezi İsyanı davasında verilen cezalar da “Her yer Taksim her yer direniş”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganlarıyla protesto edildi.