TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı İstanbul’da gözaltına alındı. AKP ve MHP tarafından bir süredir hakkında linç kampanyası yürütülen Fincancı’nın Ankara’ya götürüleceği öğrenildi.
TC ordusunun Irak-Kürdistan bölgesinde PKK’ye yönelik gerçekleştirdiği askeri operasyonlarda kimyasal silah kullanıldığına ilişkin çok sayıda görüntünün ortaya çıkması üzerine; Fincancı bu görüntüleri incelediğini söylemiş ve “Belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik-zehirli kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda. Her ne kadar kullanılması yasak olsa da çatışmalarda kullanıldığını görüyoruz” açıklamasını yapmıştı. Konuya ilişkin bağımsız heyetlerin bölgede inceleme yapması gerektiğini, bunun uluslarası sözleşmelerle zorunlu tutulduğunu belirten Fincancı, “Uluslararası sözleşmelerin uygulanması ve kimyasal silahların kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi kapsamında böyle bir iddia ortaya çıktığında nasıl bir araştırma yapılacağı da Minnesota Protokolü’nün ilkelerinin ele alınması gerekiyor” demişti.
Bu açıklamaların ardından Şebnem Korur Fincancı hakkında linç kampanyası başlatıldı. Önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı “terör örgütü propagandası yapmak” ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlarından soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Ardından Erdoğan Fincancı’yı hedef alan ve bugüne kadar TTB’yi kontrol altına alamamış olmanın öfkesini gösteren açıklamalar yaptı. Erdoğan, TTB’ye dönük yasal değişiklikler yapılarak etkisizleştirilmesi, muhalif yöneticilerin ise cezalandırılması konusundaki planlarını da açıkça ortaya koydu. Ardından Bahçeli, hem TTB’ye hem de Fincancı’ya kin kustu. Estirilen bu tehditkar rüzgarın sonucunda Fincancı gözaltına alındı.
Şebnem Korur Fincancı derhal serbest bırakılmalı; devlet, muhalif meslek örgütlerinin üzerinden elini çekmelidir.
TTB’nin konuya ilişkin yaptığı açıklama şöyle:
“Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı, kamuoyuna da yansıyan tartışmalar ve kendisine dönük çirkin saldırılar sonucu bugün gözaltına alınmıştır. Ne bu gözaltının ne de soruşturmanın hukuki zemini vardır, zira hocamızın ifade ettiği hiçbir şey suç unsuru değildir.
Bununla birlikte 21 Ekim 2022 tarihinde TTB Hukuk Bürosu tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşme yapılmış, savcılığa medyadan soruşturma başlatıldığının öğrenildiği belirtilerek, talep halinde Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın uygun bir zamanda ifade için gelebileceği bildirilmiştir. Bu bilgilendirmeye rağmen başsavcılık, Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması sürecini başlatmıştır ve dahası bu süreci bir gösteriye dönüştürmüştür.
Geldiğimiz noktada bu gözaltı kararı iktidar çevrelerinin uzun zamandır TTB’ye ve TTB yöneticilerine yönelik artırmaya çalıştığı baskının son aşamasını oluşturmuş, kamuoyunda gelişen tartışmalar bu çabaya yönelik bahane olarak kullanılmıştır.
TTB, bahsi geçen tartışmalara dair düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde gelen eleştirileri dikkatle dinlemekte ve değerlendirmektedir. Ancak bu durum, TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın uğradığı siyasi linci ve maruz kaldığı hukuksuz uygulamaları kabul edeceğimiz anlamına gelmeyecektir. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın, ifadesinin alınıp derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Müstebit iktidarın uygulamalarına karşı, demokrasiyi, barışı, bilimin bağımsızlığını, bilim insanlarının ifade özgürlüğünü ve bunlarla yakından ilişkili halk sağlığını koruma mücadelesini Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya ve TTB’ye sahip çıkarak sürdüreceğiz.
Dr. Şebnem Korur Fincancı, yalnız değildir, onurumuzdur!”
Tabipler Odası, aşağıdaki metni imzaya açtı:
“Anayasaya göre kurulmuş bir meslek örgütü olan Türk Tabipleri Birliği’nin iktidar tarafından hukuk dışı olarak kapatılmakla tehdit edilmesi kabul edilemez. Uluslararası alanda tanınmış bir uzman olan Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın bir bilim insanı ve hekim olarak mesleki sorumluluğunun gereğini yerine getirdiği için iktidar tarafından hedefe konması hem bilimsel etiğe, hem anayasal güvence altındaki hak ve özgürlüklere aykırı bir tutumdur.
Sağlığın piyasalaştığı, halkın sağlık hakkını kullanamadığı koşullarda, Türk Tabipleri Birliği’nin hedefe konmak yerine sağlık sisteminde daha fazla söz ve karar sahibi olmasının ülkenin yararına olduğunu düşünüyoruz.Türk Tabipleri Birliği ve Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya yönelik saldırıları bütün topluma yönelik bir gözdağı olarak kabul ediyoruz. Şebnem Korur Fincancı derhal serbest bırakılsın. TTB’yi yalnız bırakmayacağız, sessiz kalmayacağız.”