Bekaert İzmit ve Kartepe fabrikalarındaki işçiler, TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca 13 Aralık günü greve çıkacaklarını duyurdular. Ancak 13 Aralık günü gece saat 3’te, grev başlamadan hemen önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan “milli güvenliği tehdit” bahanesiyle grev yasaklama kararını açıkladı. Bekaert İzmit fabrikasında örgütlü olan Birleşik Metal İş sendikası, işçilerin bu yasak kararına rağmen, kararlılıkla greve başladığını duyurdu. Kartepe fabrikasında örgütlü olan Öz Çelik İş sendikası ise, kararı yargıya taşımakla birlikte iş yavaşlatma eylemi başlattı. 13 Aralık günü Birleşik Metal İş sendikası, önceden açıkladığı gibi saat 13’te fabrikanın önüne “Bu işyerinde grev var” pankartını astı.
Belçika merkezli Bekaert fabrikasında işçiler 2.3 Euro saat ücreti ile çalışıyorlar. Belçika’da asgari ücret 1842 Euro; yani saat ücreti 20-25 Euro civarında. Bekaert işçisi ise kendi ücretlerini 5 Euro’ya çıkarmak istediklerinde “milli güvenliğe tehdit” haline geliyorlar.
Lastik fabrikalarına tel üreten Bekaert’te patron TÜİK enflasyonunu dayatırken, işçiler 43 TL olan saat ücretlerine ilk 6 ay seyyanen 28 lira artı yüzde 40 zam istiyorlar. Kartepe fabrikasında 560 işçi, İzmit fabrikasında ise 400 işçi çalışıyor.
Direnişi ziyaret ettik
Yasağa rağmen greve devam eden Bekaert işçilerine 16 Aralık günü bir ziyaret gerçekleştirdik.
Grev alanına yaklaşırken işçilerin “Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarını duyduk. Grev yeri kalabalık. İşçilerin coşku ve kararlılığı yüzlerinden okunuyor. Birleşik Metal İş sendikasının Gebze şubesi de orada.
İşçilerle konuşuyoruz. İşçiler en büyük sorunun ücret konusunda yaşandığını, patronun saat ücretine çok düşük bir zam verdiğini söylüyor. TİS kapsamındaki 400 işçinin tümü fire vermeden greve çıkmış durumda; sadece elektrik ve gaz işlerine bakan teknik elemanlar grevin dışında kalmış.
Başka bir işçi, her gün gece gündüz grev alanında olduklarını belirttikten sonra, kendi grevleri kazanımla bittiğinde bölgedeki bütün fabrikaların işçilerinin de benzer taleplerle patronun karşısına çıkacağını söylüyor. Kartepe fabrikasında Öz Çelik İş sendikasının tutumunu ise eleştiriyorlar. Şimdi en azından üretimi yavaşlatmış olmalarını “kötünün iyisi” diye tanımlıyorlar. Kartepe fabrikasında üretim yüzde 10’a düşmüş.
Bir başka işçi de isyanını şöyle ifade etti: “Üretim dediler, ürettik. Rekor kırın dediler, rekor kırdık. Pandemi döneminde sürekli çalıştık. Hakkımızı istemeye gelince vermediler. Kendi hakkımız için mücadele ediyoruz. Aslında bütün işçilerin hakları için mücadele ediyoruz. Nöbetleşe kalıyoruz ama nöbeti olmayan işçiler de direniş yerine geliyorlar.”
İşçilerin çoğu grev deneyimine sahipler. 2016 yılında da greve çıkmışlar.
Grev yeri halay yeri aynı zamanda. Konuşmamız devam ederken bir taraftan da işçiler halaya tutuşuyorlar. Bu arada DİSK Genel Merkez yöneticileri de geliyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve diğer yöneticiler, grev üzerine konuşmalar yapıyor.
Bir süre sonra işçilere başarılar diliyor, yeniden görüşmek üzere ayrılıyoruz.