İşçilerin sömürüye karşı mücadelesi, ilk ortaya çıktığı dönemden itibaren başlamıştır. Ve bu mücadelede işçiler, sınıfsal içgüdüleriyle uluslararası dayanışmanın gereksinimini duymuş, bunun örneklerini ortaya çıkarmıştır. İlk uluslararası işçi örgütü “Doğrular Ligası” Paris’te 1836 yılında kuruldu. Bu örgüte 1847 yılında Mark ve Engels de katıldı. Ve bu örgütü, ütopik sosyalizmden yavaş yavaş bilimsel sosyalizme doğru çektiler. “Bütün ülkelerin işçileri birleşiniz!” sözüyle “proletarya enternasyonalizmi”ni yükselttiler.
I. Enternasyonal, “Uluslararası İşçi Birliği” adıyla 1864 yılında kuruldu. Amacı; işçi sınıfının birleşik örgütlenmesini yaratmak ve kurtuluşu uğruna savaşmaktı. Kısa sürede çeşitli ülkelerin işçi örgütleri, Enternasyonal’e katıldılar. I. Enternasyonal’in artan etkisi, halklar arasında kardeşliği de pekiştirdi. Marks, “bir ulusu ezen bir ulus, özgür olamaz” diyerek, proletaryanın ezilen ulusların bağımsızlık mücadelesini desteklemesi gerektiğini ortaya koydu.
1871 Paris Komünü’nde Enternasyonal tüm gücünü gösterdi. Ruslar, Polonyalılar, Çekler, Almanlar, Fransız işçi ve emekçileriyle omuz omuza Komün barikatlarında savaştılar. Hatta Komün’ün komutanlığını bir Polonyalı devrimci üstlenmişti; bir Alman işçi de “Çalışma Bakanı” olmuştu.
Komünün yenilgisinden sonra artan gericilik ve militarizm, Enternasyonal’i bir süreliğine de olsa güçsüz bıraktı. 1876 yılında ise varlığına son verdi. Fakat uluslararası dayanışma bilinci, Komün yenilgisinden sonra da milyonlarca işçi ve emekçinin aklında ve kalbinde yaşamaya devam etti.
Ve 1889’da Paris’te toplanan örgütler, II. Enternasyonal’i kurdular. Ancak II. Enternasyonal’in içinde yeralan bazı partiler, savaş döneminde kendi burjuvalarını destekleyerek, proleter enternasyonalizmin en temel ilkelerini çiğnedi. Savaş karşıtı olanlar ise, 1915’te Zimmerwald’ta toplandı ve savaşa karşı birleşik bir güç oluşturdular. Bu güçler, Mart 1919’da, ilk sosyalist ülke Sovyetler Birliği’nde bir araya gelerek III. Enternasyonal’in kuruluşunu ilan ettiler.
III. enternasyonal, ikinci emperyalist savaş dönemine kadar, dünya işçi hareketi ve ulusal kurtuluş hareketleriyle büyük bir dayanışma içinde oldu. Bu süre zarfında patlak veren devrimleri destekledi, faşizme karşı mücadeleyi yükseltti. Ne var ki, 15 Mayıs 1943 tarihinde faaliyet dönemine son vermek zorunda kaldı.
O günden sonra birçok girişim oldu. Ancak gerçekten tüm işçi sınıfını toplayan uluslararası bir örgütlülük yaratılamadı. Kimi eylemlerde dünya çapında dayanışma örnekleri sergilendi, ama bunların hiç biri, Enternasyonal’in yerini tutacak boyuta ulaşamadı.
Yeni bir enternasyonal, bugünün de ihtiyacıdır. Nasıl ki, her üç enternasyonal, mücadelenin içinden çıkıp büyümüşse, yeni bir enternasyonal de yine işçi ve emekçilerin mücadelesi içinden doğacak ve güçlenecektir.