Lice’de 14 yaşındaki çocuğa işkence yapılmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 5 polisten 3’ü tutuklandı.
Amed-Lice’de 20 Mart günü Newroz kutlamaları sırasında, ateş yakan çocuklara saldıran polis, kaçan iki çocuğu zırhlı polis aracına bindirmiş, yaşı daha küçük olan çocuğu serbest bırakırken, 14 yaşındaki çocuğa işkence yapmıştı. Çocuğun babası Yılmaz Diken, oğlunun ilçe çıkışında tenha bir yere götürüldüğünü, çocuğun boynundaki puşi ile ellerini kafasına bağlayıp ayaklarına kelepçe takarak işkence yaptıklarını anlatıyor. Çocuk, Kürtlere küfür edip “Ne mutlu Türküm diyene” demeye zorlanıyor, hiçbir şey söylemediği için silah dipçiği, yumruk ve tekmelerle bayılana kadar dövülüyor. Ardından “yarına kadar İstiklal Marşı ve Mehmetçik Marşı’nı ezberlemezsen senin kafana sıkacağız” diyen polisler, onu dere kenarına atıyorlar. Tesadüfen gören biri, çocuğu hastaneye götürüp ailesine haber veriyor. Çocuğun kafasında ve yüzünde darbeye bağlı yaralanmalar, doktor raporuyla da belgeleniyor.
Devlet her zamanki gibi ilk önce işkenceyi reddeden açıklamalar yaptı. Ancak saldırının büyüklüğü tepkilerin de hızla yükselmesine neden oldu. Bunun üzerine resmi başvuruyu dikkate almak zorunda kaldılar. Çocuk, gösterilen fotoğraflardan 3 polisi teşhis edince de 1 komiser ile 4 polisi gözaltına aldılar. Ardından üçü “nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “nitelikli kasten yaralama” suçlarından tutuklandı.
Devletin Kürt çocuklarına öfkesi de, işkencesi de bitmek bilmiyor. Sadece bu çocukları döven polisler değil, olayı örtbas etmeye çalışan devlet yetkilileri de, bugüne kadar çocukları katleden polisleri cezasız bırakan hukuk sistemi de bu saldırıların suç ortağıdır. Ve Kürt çocuklarının yaktıkları Newroz ateşi, bir gün onları da yakacaktır.