Diyarbakır’da, Suruç’ta, şimdi de Ankara’da! Kitlelerin içinde patlayan canlı bomba kılığındaki katiller, insanlığa saldırmaktadır. Son açıklamalara göre 86 insanımız katledildi, 200’den fazla yaralının ise hastanede tedavisi sürüyor.
Bu katliam, katillerin korkusunu göstermektedir. Yükselen kitle hareketinden duyulan korkudur bu!
Kitleler, hem içeride hem de dışarıda yürütülmekte olan savaşa karşı büyük bir öfke ve nefret duymaktadır.
Kitleler, hak gasplarına, faşist baskılara, ekonomik krizin etkilerine, yoksullaşmanın ve açlığın girdabına sürüklenmeye karşı güçlü bir tepki biriktirmektedir.
Kitleler, Erdoğan başta olmak üzere AKP hükümetinin pervasızca yürüttüğü yağmacılığa, yolsuzluklara, yaşam alanlarının daraltılmasına karşı rahatsızlığını giderek daha açıktan ifade etmektedir.
Ve devlet, artık kitleleri eskisi gibi yönetememektedir. Cizre’de devletin saldırılarına karşı kurulan hendekler ve barikatlar, kitlelerin bilincinde de giderek derinleşmekte, güçlenmektedir. Seçim sonuçlarına yapılan oynamalar bile, kitlelerdeki uzaklaşmayla kıyaslayınca son derece yetersiz kalmaktadır.
Ve bu koşullarda, devletin korkusu da, saldırıları da artmaktadır. Cizre’de keskin nişancılar eliyle yürütülen katliam, Suruç’ta, Diyarbakır’da ve Ankara’da canlı bomba kimliğine bürünmektedir. Devlet kitleleri korkutmayı ve yıldırmayı hedeflemektedir. Baskı ve terörle, kitleleri sindirmek ve etkisizleştirmek istemektedir. Bunu başardıklarında, , sömürü ve yağma düzenlerini pervasızca yürütmeye devam edebilirler.
Ama başaramayacaklar!
Kitleleri korkutamayacak, sindiremeyecekler!
Devletin gerçekleştirdiği katliamlar, kitlelerin öfkesini ve tepkisini büyütecektir! Ve bu sömürü ve talan düzeni, kitlelerin öfkesiyle yerle bir olacaktır! Haziran günlerinde yarım kalan direniş tamamlanacak, hak ve özgürlüklerimiz kitle eyleminin gücüyle kazanılacaktır!
Katliamları ise asla unutmayacağız, asla bağışlamayacağız!
Devlet katliamların hesabıını vermeli, hükümet derhal istifa etmelidir!