Özel sektör öğretmenleri, barikatları aşarak Meclis’e yürüdü

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, eğitimde yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek ve taban maaş taleplerini bir kere daha ifade etmek üzere bugün Ankara’da toplandı. Özel sektör öğretmenlerinin eylemlerine Eğitim-Sen ve bazı kurumlar destek verdiler.

 

“Ne gözaltından ne patronlardan korkuyoruz”

Farklı illerden Ankara’ya gelen öğretmenler, önce Kızılay’da Güvenpark’ta toplandılar. Ardından MEB (Milli Eğitim Bakanlığı) önünde bir açıklama yaptılar. Açıklamada şunlar söylendi:

“Öğretmene verilen değer kamuda ya da özelde fark etmeksizin öğretmenler asgari ücretle çalıştırılamaz diyemediği müddetçe biz bu mücadeleyi vereceğiz. Ne gözaltından ne tutuklamadan ne patronlardan korkuyoruz ne geri adım atıyoruz. Bu ülkede eğer öğretmene değer gösteriyoruz diyorlarsa özel eğitim kurumlarında öğretmenler asgari ücretlerle çalıştırılamaz diyecekler. Bunu güvence altına alacaklar. Bunu yapmayanlar açık bir şekilde patronların yanında yer alıyor demektir. Patronlar tarafından yönetiliyor demektir. 

Yusuf Tekin, nisan ayında bu taban maaş uygulamasının 3 formül şeklinde geçeceğini söyledi. ‘Bunu siz istiyorsunuz diye değil, biz zaten yapacağız’ dediler. ‘Biz vicdanlı insanlarız, adaleti savunuruz’ dediler, adalet işte burada. Vicdan onlar için bir öğretmenin patronların karşısında ezilmesi demektir.

TBMM’ye sesleniyoruz, AK Parti’ye, Saadet Partisi’ne, MHP’ye, YRP’ye, DEM Parti’ye, CHP’ye sesleniyoruz, tüm partilere sesleniyoruz. Her şey sizin Öğretmenlik Meslek Kanunu komisyona geldiğinde alacağınız bir doğru tavra bakıyor.”

Açıklamanın ardından Meclis’e yürümek isteyen öğretenlerin önü polis tarafından kesildi. Polis barikatı, öğretmenlerin meclise yürümesini engellemek içindi. Barikatın açılmasını isteyen öğretmenler, polis tarafından darpedildi. Uzun süren arbede sırasında bazı öğretmenler yaralandı. Bu arada bir polisin öğretmenlere silah çektiği görüldü. Bu, daha büyük bir tepkiye yol açtı.

Polisle yaşanan arbedeye rağmen, öğretmenlerin büyük bir kararlılıkla direnmesi, barikatların açılmasını sağladı. Öğretmenler, TBMM karşısında bulunan Milli Egemenlik Parkı’nda oturma eylemi başlattı.

 

“Patronların Bakanı Yusuf Tekin istifa!”

Özel okulların yeni kurulmaya başlandığı dönemde, kamudaki öğretmenlerin özele geçmesini teşvik etmek için, kamudakinden daha yüksek maaşlar veriliyordu. Bu süreçte Özel Eğitim Kurumları Kanunu’na, özeldeki öğretmenlerin kamudaki denklerinden daha düşük maaş alamayacağını belirten bir madde eklendi. Özel sektördeki öğretmenlerin güvencesi olan “taban maaş” konusu böyle şekillendi.

Özel okulların sayısı artıp, aileler tarafından daha fazla tercih edilmeye başlandığında, özel okul patronları 2014 yılında bu yasanın değişmesini sağladı; Özel Eğitim Kurumları Kanunu’ndaki bu madde kaldırıldı. Bu tarihten sonra özel okullarda, dershane ve kurslarda çalışan öğretmenlerin maaşları sistematik olarak düşürüldü. Bugün özeldeki öğretmenlerin büyük çoğunluğu, asgari ücret ve civarında ücrete mahkum edildi. Öğretmen atamalarının yapılmaması, özel eğitim kurumlarına mecbur bırakılan öğretmen sayısını katlayarak artırdığı için, öğretmenlerin ekonomik sömürüsü her geçen gün katlanarak büyüyor.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, taban maaş talebiyle 29 Ocak 2024’te yine Meclis önünde bir eylem yapmıştı. Dondurucu soğukta saatlerce süren eylemin ardından Milli Eğitim Bakanı Tekin, taban maaşı da içeren bir yasal düzenlemenin Nisan ayında Meclis’e sunulacağına dair söz vermek zorunda kalmıştı.

Ancak sonradan sözler tutulmadı. Tekin daha sonra katıldığı bir televizyon programında, bu konuya ilişkin olarak “Öyle bir konu gündemimizde yok. Bizim zaten öyle bir yetkimiz de yok” demişti. Öğretmenler ise “Patronların Bakanı Yusuf Tekin istifa!” sloganlarıyla yine Ankara’dalar; yine Meclis önünde direniyorlar… Unutulan sözleri hatırlatmak için, haklarını elde etmek için…

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir …