13 Mart akşamı, Kızılay’da, Güvenpark yakınlarında gerçekleştirilen bombalı saldırıda, 34 kişinin öldüğü, en az 155 kişinin yaralandığı duyuruldu.
Saldırı bir otobüs durağında, bombalı araçla gerçekleştirilmiş ve doğrudan durakta otobüs beklemekte olan emekçi insanlar hedef alınmıştı.
Havuz medyası, ilk andan itibaren, saldırının faili olarak Kürt hareketini hedef göstermeye çalıştı. Oysa Ankara’daki saldırı, AKP’nin Suriye politikası ile doğrudan bağlantılıdır. Devletin öncelikli amacı, Suriye’ye saldırı için zemin oluşturmaktır. Bununla bağlantılı olan diğer amaç ise, bu bombaları bahane ederek, kitleler üzerindeki baskı ve terörü artırmak, hak gasplarını artıracak yeni yasalar çıkarmak ve faşist baskı altında kitle hareketini ezmektir.
13 Mart günü gerçekleştirilen saldırı, doğrudan halka zarar veren bir saldırıdır. Ve her kim yaparsa yapsın, halka zarar vermeye dönük her türlü saldırı yanlıştır, mahkum edilmelidir.
Diğer taraftan, hiçbir saldırının AKP hükümeti tarafından Suriye’yi işgal etme planlarına ya da Kürt halkı üzerinde estirilen terörü meşrulaştırmaya payanda edilmesine izin verilmemelidir. Savaşa karşı direnmek, AKP’nin savaş politikalarına karşı çıkmak ve Kürt illerinde estirilen teröre karşı çıkmak, bugün en önemli görevdir.
Bölgede emperyalist savaşa, Kürdistan’da kirli savaşa karşı mücadele etmeli, hak gasplarına ve yeni baskı yasalarına karşı direnmeliyiz.
Ankara’nın en merkezi noktasında gerçekleşen saldırının en başta gelen sorumlusu devlettir; ve devlet bu saldırının hesabını vermelidir.