1 Mayıs’ta Taksim kararlılığı ve okurlarımıza gözaltı

2016 1 Mayısı, bir tarafta Bakırköy’de devletin sendikalara “teşekkür ettiği” uzlaşmacı bir mitinge sahne olurken; diğer tarafta, gün boyunca Taksim hedefiyle harekete geçen devrimci hareketlere dönük devlet saldırısı ve gözaltılar vardı.

Taksim Meydanı’na çıkan caddeler, Şişli, Mecidiyeköy, Okmeydanı ve daha birçok alan, çeşitli devrimci yapıların eylemlerine sahne oldu. Devlet bu eylemlerin herbirine şiddetle saldırdı, gaz bombaları, tazyikli sular, toma ve coplarla saldırdı.

Bu saldırı furyasında, 4 okurumuz da gözaltına alındı.

Önce sabah saatlerinde, Gümüşsuyu’ndan Taksim’e yürüyüşe geçen okurlarımız, “Taksim 1 Mayıs Alanıdır! ENGELLENEMEZ” yazılı pankartla yürüdüler. Burada iki okurumuz gözaltına alındı. 1 Mayıs’ta Taksim’de olma kararlılığını gösterdikleri için devletin saldırısına maruz kalan okurlarımız, Karaköy Karakolu’na götürüldüler. Öğleden sonra serbet bırakıldılar.

Ardından saat 12.30’da Mecidiyeköy’de iki okurumuz, “Taksim 1 Mayıs alanıdır, ENGELLENEMEZ” yazılı pankart açıp sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Yazı işleri müdürümüz Çağdaş Büyükbaş ile PDD temsilcisi Zeynel Sarar, sivil polislerin vahşi saldırısına maruz kaldılar. Polis cadde ortasında ikisini yere yatırıp, kollarını tersten bağladı. 15 dakika boyunca yoldaşlarımızın üzerine basarak işkencesini sürdürdü. Bu sırada yoldaşlarımız “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” ve “Taksim 1 Mayıs alanıdır” sloganlarını atmaya devam ettiler. Takviye ekiplerin gelmesinin ardından araçlara zorla bindirilerek gözaltına alındılar.

Sonrasında uzun bir süre yoldaşlarımızın gözaltı kaydı yapılmadı. Aile ve avukatların girişimlerine rağmen, gözaltında oldukları kabul edilmedi. Uzun süren gözaltının ardından gece geç saatlerde serbest bırakıldılar.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …