PDD – Proleter Devrimci Duruş Devrimler Tarihin Lokomotifidir
1857’de NewYork’lu çoğu kadın 40 bin dokuma işçisi, kapitalist sömürü sisteminin işçilere uyguladığı düşük ücret ve ağır çalışma koşullarına karşı greve çıkarlar. Patron bu grevi kırmak için işçileri fabrikaya kilitler. Çıkan yangında 120 kadın işçi yaşamını yitirir. Günlerden 8 Mart’tır. 1910 yılında Clara Zetkin, Sosyalist Kadınların 2. Konferansı’nda 8 Mart’ı Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilan eder. O günlerden bugüne 8 Martlar, kapitalizmin tüm saldırılarına ve düzeniçi akımların içini boşaltma çabalarına karşın, mücadele günü olarak kutlanır.
Bu yıl Paris’te 8 Mart kutlamaları, dünyamızda emperyalist sömürü düzeninin kirli savaşları ve cins ayrımcı politikalarına karşı tarihsel içeriğine uygun, 8 Mart’ın sınıfsal değerlerine vurguların yapıldığı, kapitalizme karşı özgürlük şiarlarının yükseltildiği, son yılların en büyük kitle katılımlı coşkun gösteri ve eylemliliklerine sahne oldu.
Sendikalar ve kadın çalışması yürüten kitle örgütlerinin çağrıları ve katılımlarının yanısıra, anti-kapitalist, anti-faşist gruplar da etkin biçimde miting ve yürüyüşlerde yer aldılar. Çoğu kadın olmak üzere genç-yaşlı yaklaşık 50 bin kişinin katıldığı yürüyüşte, Cumhurbaşkanı Macron ve hükümetinin politikalarına karşı sloganlar atıldı, istifa çağrıları yapıldı.
Devlet de özel olarak hazırlanmıştı. Polis kuşatmasına rağmen kadın işçi grupları ellerinde meşalelerle söyledikleri Enternasyonal marşlar; İtalyan işçi kadınları üzerinden yazılan ve onyıllar boyunca mücadele alanlarında söylenen Çav Bella marşı; gençlerin dans gösterisi ve heyecanları, yürüyüş güzergahının sonuna kadar devam etti.
Anti-kapitalist gençler çeşitli kamu binalarının duvar ve camlarına kapitalizmi teşhir eden yazılar yazarken, yer yer kullandıkları ses bombaları yürüyüşe ayrı bir heyecan kattı.
Biz ise bu sene 30. yıldönümüne hazırlandığımız Gazi Direnişimizdeki şehidimiz Zeynep Poyraz yoldaşımızın “Bizsiz olmaz bu işler” şiarıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne katıldık. Her ne kadar ülke topraklarımızdan çok uzaklarda olsak da, bu sözler kulaklarımızı çınlattı, onun yoldaş sıcaklığıyla, Proleter Devrimci Duruş bayrağımız şimdi elimizde.
Arkamızdan polisler geliyor, elleri silahlı, kalkanlı-coplu. Gözleriyle bizleri, kitleyi izliyorlar korkak ve ürkek…
Bu sene arkamızdan devlet yanlısı kadınlı-erkekli küçük bir grup yürüyordu. Bunların ne işi vardı bizim güzergahımızda?! Devletin amacı neydi?! Yüzlerce resmi-sivil polis çemberi içinde yürüdü bu grup. Kıyıdan bir antifaşist genç, sloganla, el kol hareketiyle protesto ediyor onları. Hemen saldırıyor polis sürüsü, yaka paça gözaltına almak istiyor. Onlarcasının elinden kurtuluyor, kaçıyor, ama yakalanıyor. Polisler yüzlerce, biz birkaç kişiyiz. Bizimkiler çok uzaktalar; alamıyoruz ellerinden siper yoldaşımızı. Her birimize üç-beş polis müdahale ediyor. Sadece bağırarak, tutumlarını protesto edebiliyoruz. Sonradan öğreniyorum, başka yerlerde de bunun gibi gözaltılar olmuş; irili ufaklı çatışmalar da…
Bir kez daha diyoruz ki, mücadele günüdür 8 Martlar!
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
Yaşasın Selma Ayballar, Zeynep Poyrazlar, Nilgün Gökler, Songül Kayabaşılar ve onlar şahsında dünya ve ülkemizdeki kadın devrim şehitlerimiz!
Kahrolsun emperyalist-kapitalist her türden sömürü düzeni!
Fransa PDD
