Vedat Türkali, 97 yaşında aramızdan ayrıldı. Ve 1 Eylül dünya barış günü, binlerce kişinin katıldığı törenle uğurlandı. Yaşamına uygun biçimde şiirlerle, sloganlarla son yolculuğunu yaptı.
Vedat Türkali, 1920’de kurulan TKP’nin ilk kadrolarındandı. Daha sonra TKP’nin Kürt sorununa yaklaşımını eleştiren yazılar yazdı. “Güven” adlı romanında, ikinci emperyalist savaş dönemindeki baskı ve işkencenin yanı sıra, direnişi ve TKP’nin bu konudaki eksikliğini ele aldı.
Onu, günümüzün genç kuşağı “Fatmagül’ün Suçu Ne” dizisiyle tanıdılar. Türkali’nin daha pek çok senaryosu ve romanı vardı ve onlar çok yankı uyandırdı, izler bıraktı. (Bir Gün Tek Başına, Mavi Karanlık, Tek Kişilik Ölüm, Yalancı Tanıklar Kahvesi) “Karanlıkta Uyananlar” gibi Türk sinemasının sayılı işçi filmlerinden birinin senaryosu da ona aitti. Fakat en çok bilinen eseri, İstanbul üzerine yazdığı şiirdi. Cenazesi de o şiirle, o şiirin dizelerinden oluşan dövizlerle yapıldı.
Sadece yazdıklarıyla değil, duruşuyla taktir kazananlardandı Vedat Türkali. Toplumsal muhalefetin pek çok eyleminde onların yanında yer aldı. Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs’a açıldığı gün de, tekerlekli sandalye ile alana geldi. 97 yaşına kadar üretkendi, yaşamın içindeydi…
Biz de bu büyük yazarı kendi dizeleriyle anıyoruz. Kendisi göremese de bir kez daha haykırıyoruz “Haramilerin saltanatını yıkacağız!” O gün, o çok sevdiği “kavgamızın şehri” İstanbul’u boydan boya yeniden dolaşacak…