Fatih Öktülmüş Kültürevi’nde etkinlik

Adana’da Fatih Öktülmüş Kültürevi’nde “Şehitlerimize ve Tutsaklarımıza Sahip Çıkalım” etkinliği yapıldı.

29 Eylül 2013 günü yapılan etkinlik, şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Ardından “Ali İsmail Korkmaz Halk Komitesi”nin bir üyesi konuşma yaptı. Konuşmada Haziran Direnişi’nin anlamı üzerine vurgu yapıldıktan sonra, “şehitlerine ve tutsaklarına sahip çıkmayanlar geleceği kuramazlar” dendi.

Direnişte şehit düşenler anlatıldı ve katillerinden hesap sormak için mücadele etmek gerektiğinin altı çizildi. Bu nedenle aile ve avukatların açtıkları davalarda, mahkeme salonlarını katillere dar etmek için adliye önlerini miting alanlarına çevirmek gerektiği üzerinde duruldu. Ethem Sarısülük’ün katilinin 23 Eylül’de Ankara’da yargılandığı duruşma örnek gösterildi. Ve Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz’ın katillerinin yargılanacağı mahkeme için hazırlanmak gerektiği belirtildi. Ayrıca katledenler için hiçbir işlem yapılmayan Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş ve Ahmet Atakan’ın katillerinin bulunması için savaşmak gerektiği söylendi.

Etkinliğin en anlamı olan yanı, Antakya’dan gelen “Ali İsmail Korkmaz Halk Komitesi” üyelerinin, “Katilleri İstiyoruz” imza kampanyasını başlattıklarını duyurması oldu. Komite üyelerinden biri imza kampanyasına herkesin sahip çıkması ve imza toplamak için çaba sarf etmesi çağrısında bulundu. Komite üyelerinden oluşan şiir grubu da Nihat Behram’ın “Dövüşe Dövüşe Yürünecek” şiirini okudu.

Etkinlik, Fatih Öktülmüş Kültürevi çalışanlarından oluşan müzik grubunun direniş türküleriyle son buldu. Grup, 29 Eylül 1980 tarihinde şehit düşen Osman Yaşar Yoldaşcan için de “Osman’ın Türküsü”nü okudu.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …