Yeni öğretim yılına girerken, anadilde eğitimin sağlanması ve ırkçı ifadeleri barındıran “Andımız”ın kaldırılması istemiyle, bir dizi eylem gerçekleştirildi, öğrencilerin okulları bir hafta boykot etmesi çağrısı yapıldı. Milli Eğitim Mürüdürlükleri’ne gönderilen imza kampanyaları düzenlendi, yürüyüşler yapıldı.
Başta Kürt illeri olmak üzere Kürt öğrencilerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde, okullar boykot edildi. Bazı okulların kapı ve duvarlarına “Anadili olmadan yaşam olmaz”, “Dil vücuttur” yazıldı. Boykotların gerçekleştiği bazı yerlerde ise, sembolik olarak Kürtçe dersler verildi. Eğitim Sen’in bazı şubeleri de bu kampanyaya destek verdi.
KCK Yürütme Konseyi adına açıklama yapan Cemil Bayık, anadilde eğitimin yasak olmasını “kültürel soykırımda ısrar” olarak nitelendirdi ve bu zihniyetin artık kırılması gerektiğini belirtti.
Kampanyanın yaygınlığı ve etkisi, AKP hükümetini de telaşlandırdı. Okulların açıldığı gün hükümet adına açıklama yapan Bülent Arınç, “bomba ellerinde patladı” diyerek, boykotun etkisiz kaldığını iddia etti. Bülent Arınç, daha önce de “anadilde eğitim almak isteyenler ‘Kuzey Irak’a gitsinler” demişti. ’80 öncesi sivil faşistlerin en sık attıkları “Komünistler Moskova’ya” sloganı gibi, AKP yöneticileri de, Kürtlerin taleplerini bu şekilde karşılıyordu. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, “Bu topraklar, Kürtlerin kadim anayurdudur… Biz kendi anavatanımızda Kürt olarak yaşayacağız, Kürtçe konuşacağız, Kürtçe eğitim göreceğiz” dedi.
Geçtiğimiz yıllarda başlayan “anadilde eğitim için okul boykotu”, bu yıl daha etkiliydi. Kürt ulusu bu en doğal hakkını mutlaka alacaktır. “Anadilde eğitim” talebi doğrultudaki eylemlere, devrimci demokrat tüm öğrenci ve öğretmenler başta olmak üzere her kesim katılmalı, destek sunmalıdır.