İsviçre’de şehitlerimiz için…

Gezi şehit aile ve avukatlarıyla buluşmak için, Ekim ayının 10’u sabahı, saat yedi gibi çıktık yola. Cemevi’ndeydiler. Saat 2’deki mahkeme başvurusu, basın açıklaması ve sonrasındaki Alevi Kültür Merkezi’ndeki toplantılarına katıldık. Burada sohbet etme imkanımız daha fazla oldu. Maddi, manevi, kalacak yer sorunu vs. olanaklarımız ölçüsünde her şeyi katabileceğimizi de ilettik onlara.

Basel’de de bir etkinlik yapmak için çalışan arkadaşlarımız, tüm kararları aldıktan sonra dört gün içine her şeyi sıkıştırmamız gerektiğini söyledi. Basel’e ancak beş gün sonra gelebileceklerdi. Biz de şehit ailelerini ve avukatlarını konuk edecektik. Söyleşi ile de birinci ağızdan neler yaşadıklarını, neden AİHM’e başvurduklarını, polis terörünü vs. her boyutu ile Basel’de yaşayan bizlerin öğrenme fırsatı doğmuştu. Herkesin duyması için hızlı çalışmalıydık. Materyallerin hazırlanması bir sonraki güne kalmıştı. İkinci gün de görüşmelerle geçince, geriye üç gün kalıyordu. Kimi kurumlar, kurumsal işlerinden dolayı çalışmada aktif olamayacaklarını açıklayınca, zaten kısa olan zamanda daha çok çalışmamız gerekti.

Şehit aileleri ve avukatlarımız etkinlikten yaklaşık iki saat önce gelmişlerdi. Taksim Dayanışma Platformu’ndan (TDP) kurum temsilcileriyle birlikte karşıladık heyeti. Salonu tıklım tıklım görünce çalışmalarımızın meyvesini bu kadar kısa sürede almış olmamız sevindirdi hepimizi. Aile ve avukatlarımız konuşma yapacakları masalarına oturdular. TDP’nin görevlendirdiği arkadaşın, gelenleri ve konukları, şehit aile ve avukatlarımızı selamlaması ve saygı duruşuna davetiyle başladı etkinliğimiz. Haziran ve devrim şehitleri için saygı duruşu, Adnan Yücel’in şiiriyle buluştu ve onlara anılarını mücadelemizde yaşatma sözü verdik.

Platform adına hazırlanan, günün önemi ve anlamının açıklandığı sözlerden sonra, Ali İsmail’in annesi Emel anamız ve babası Şahap babamıza geldi sıra. Emel ana Ali İsmail’i anlatırken salonda hıçkırıkların birbirine karışmasına tanık olduk. 400 kadar kitle, pür dikkat dinliyordu. Ardından Şahap baba, Ali İsmail’in avukatları Ayşegül Kumaş ve Alper Can Aykaç’ın konuşmaları dakikalarca ayakta alkışlandı. “Dava tüm insanlığın davası, sahiplenelim ve hem katillerini, hem de emir verenleri sanık sandalyesine çıkartabilelim! Gerçek adalet ise sokakta verilecek birleşik mücadele ile sağlanacaktır” sözlerimizle bitti program.

Bir gün sonra da Parlamento’da parlamenterler ile görüşmeler yapıldı. Basel Parlamento Başkanı ve değişik parti vekilleri, heyetimizi, aile ve avukatlarımızı parlamento kapısında karşıladılar. Türkiye’de görülecek olan mahkemelere heyetlerin gönderilmesi talebi iletildi. Türkiyeli bir vekilin tercümanlığında parlamenterler, Haziran şehitlerinin mahkemelerine katılıp bu konuda duyarlı olacaklarını, Haziran Başkaldırısı’nı selamladıklarını, aile ve avukatların katillerden hesap sorulması mücadelelerinde yanında olduklarını açıkladılar. Tüm vekiller ve parlamenterlere, geldiğimiz haberinin iletilmesi sonrasında, şehit ailelerini gür bir şekilde alkışladılar. Alkışlarına alkışlarla karşılık verdik ve parlamentodan ayrıldık. Sonra sohbetimizde ayrıntılı dinledik onları. İnanç, umut ve coşkumuzu ve katil devlete karşı katmerleşen sınıf kinimizi paylaştık hep birlikte.

Yaşasın Haziran ayaklanması!

Ali İsmail’iz biz öldürmeyle bitmeyiz!

İsviçre’den bir PDD Okuru

 

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …