Tasmalar çözülüyor

universite-fasist

Üniversitelerde bu öğretim yılında çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle, öğrenciler üzerindeki baskılar arttırılmıştı. Öğrencileri polis ve ÖGB terörüyle sindirmeye çalıştıkları gibi, son aylarda sivil faşist çeteleri de saldılar. Son birkaç ay içinde devlet destekli faşist saldırılar peşpeşe yaşandı.

Aralık ayında Çukurova Üniversitesi’nde yemek boykotu yapan öğrencilere saldıran sivil faşistler, Roboski katliamını kınayan bildirilerin dağıtılmasını engellemeye kalktılar. Devrimci demokrat öğrencilerin buna karşı durmaları üzerine, ÖGB’nin gözetiminde saldırıya geçtiler. Ardından devrimci demokrat öğrencileri gözaltına aldılar. Bu olaylar üzerine Rektörlüğe yürüyen öğrenciler, üniversite yönetiminden bu çetelerle ilgili soruşturma açmasını talep etti. Sivil faşistlerin, sadece polis ve ÖGB desteğiyle değil, üniversite idarelerinin de desteği ile bu saldırılarını gerçekleştirdikleri bir kez daha görüldü.

Ocak ayında, İstanbul, Afyon, Bolu, Maraş, Erzurum, İzmir, Artvin, Sivas illerinde bulunan üniversitelerde devrimci demokrat ve yurtsever öğrencilere yönelik satırlı-palalı saldırılar ve ev baskınları gerçekleştirildi. Ağır yaralanan öğrenciler oldu.

Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü kantininde slogan atan faşistleri, devrimci demokrat öğrencilerin protesto etmesi üzerine, polis gaz bombası sıktı. Ertesi gün Kadıköy’de yürüyen öğrenciler, bir grup faşist tarafından pusuya düşürüldü, Yavuz Ulaş isimli öğrenci satırlı saldırıya uğrayarak yaralandı. Saldırının duyulması üzerine toplanan öğrenciler Kadıköy’e bir yürüyüşü yaptılar. Yaptıkları açıklamayla saldırıların cevapsız kalmayağını belirterek, faşistlerin devletten destek alarak saldırdığını belirttiler.

Maraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde, faşistlerin devrimci ve yurtsever öğrencilere saldırması sonucu 5 öğrenci yaralandı. Polisin gözü önünde yaşanan saldırılar, gece de öğrencilerin kaldığı evlerin basılmasıyla devam etti. Devrimci ve yurtsever öğrenciler de bu duruma yaptıkları açıklamalarla tepki gösterdiler.

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde yurtsever öğrencilere polis destekli faşist saldırı yapıldı. Çarşı merkezinde bir kafede oturan öğrencilerin üzerine saldıran 40-50 kişilik grup bıçak ve sopalarla saldırdı. Halil Çeçen adlı öğrenci başından aldığı darbeler sonucu yoğun bakıma alındı. Saldırıya uğrayan diğer 4 öğrenci ise hastanede ayakta tedavi edildi.

Erzurum Atatürk Üniversitesi kampusu içinde saldırıya uğrayan Şaban Ateş adlı öğrenci ağır yaralandı. Bunu protesto etmek isteyen öğrencilerin üzerine polis destekli faşistler saldırdılar. Ardından öğrencilerin evleri taşlandı.

Afyon ve Bolu’da faşist saldırılar, kız öğrencilere dönük tacizlerle iyice tırmandı. DÖDEF üyesi yurtsever kız öğrenciler, faşistlerin özellikle kendilerini hedef aldıklarını ve taciz ederek korkutmak istediklerini belirttiler.

* * *

Bu üniversiteler dışında birçok üniversitede sivil faşistler öğrenciler üzerinde terör estiriyorlar. Bütün bu saldırılar, devletin sivil faşistlerin tasmalarını yeniden çözdüğünü gösteriyor. Geçmişte devrimci-demokrat öğrencileri hedefleyip katleden bu çeteler, bugün asıl olarak yurtsever öğrencilere yönelmiş durumda. Fakat yurtsever öğrenciler birçok yerde sivil faşistlerin saldırıları karşısında geri adım atıyorlar. Oysa sivil faşist saldırıları durdumanın en etkili yolu, örgütlü bir direniş sergilenmesidir.

Devlet, her dönem sivil faşistleri mücadelenin yükselmesini, kendine yönelmesini engellemek ve kitleyi terörize etmek için kullanır. Fakat “bizim sorunumuz devletle” denilerek, sivil faşistlere tavır almaktan uzak durulamaz. Bizzat devletin öne sürdüğü bu engel aşılmadan, devletle mücadele etmek de mümkün değildir. Kuşkusuz mücadele, sivil faşistlerle sınırlandırılmamalı, arkasında duran resmi güçler görülmeli ve teşhir edilmelidir.

Doğru tutum; resmi-sivil tüm faşist saldırılara aynı direngenlikle karşı durmaktır. Faşizmin tüm insanlığa düşman yüzünü göstermek ve faşizme karşı olan tüm güçleri birleştirmek gerekir. Faaliyetlerimizi asla kesmeden, ona engel olmaya kalkan faşistlerle çatışma pahasına yürütülmeli, bu konuda geri adım atılmamalıdır. Çünkü faşizmin ilk hedefi bunu başarmaktır. Ardından hakimiyet alanlarını genişleterek, bugüne dek mücadele ile elde edilmiş hakları, özgürlük alanlarını yok ederler.

Bugün kitlelerdeki şovenizmin etkisini de kullanarak belli bir kitle tabanı yaratmaya çalışmaktadırlar. Buna izin vermemek gerekir. Yurtsever öğrencilerin kitleye zarar veren kimi yanlış eylemleri ve faşist saldırılar karşısında geri tutumları da eleştirilmeli, faşizme karşı mücadele, militan örgütlü mücadele hattı örülmelidir.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …