Haziran ayaklanmasının ortaya çıkardığı kitlelerin söz, karar ve eylem gücü forumlar, üniversitelerin açılmasıyla öğrenci gençliğin gündemine tekrar girdi. Öğrenci gençlik alışık olduğu ve 90’larda kullandığı bu mücadele aracını, birçok üniversitede yeniden kurdu. Çukurova da forum aracının ilerlediği ve küçük de olsa başarı yakaladığı yerlerden biri.
Halk hareketinin gelişimini açık terörcü yollar kullanmasına rağmen bastıramayan devlet, ellerinin altındaki maşaları; sivil-faşist çeteleri tekrar devreye sokuyor.
Üniversitedeki hareketlilikten, öğrenci gençlik hareketindeki yükselişten ve dönem başından beri özel önem verdiği üniversitelerden fazlasıyla korkuya kapılan faşist diktatörlük, Çukurova Üniversitesi Forumu tarafından yemekhane ücretlerinin düşürülmesi, ikinci öğretimlere yemek çıkarılması talebiyle yürütülen kampanyaya, maşası çetelerle saldırılarda bulundu.
Önce Demokratik Öğrenci Derneği üyelerinin bildiri dağıtımına saldıran sivil-faşist çeteler, ardından forumun imza föylerine saldırdı. Bunun üzerine kantinde faşistleri teşhir eden devrimci-demok-rat öğrenciler, faşistleri yemekhaneden uzaklaştırdı.
Turkuaz isimli kafede bildiri dağıtımı yaparken, dağıtıma engel olmaya çalışan faşist güruh, devrimci-demokrat öğrencilerin direngen tutumuyla bir kez daha püskürtüldü. Ve dağıtım yapıldı.
Son olarak zincirlerinden boşalmışcasına saldıran güruh tekrar Demokratik Öğrenci Derneği üyelerine saldırdı. Demokratik Öğrenci Derneği, Üniversite Forumu ve devrimci-demokrat öğrenciler toplanarak Turkuaz Kafe’ye gidip bildiri dağıtımı yapmaya başladılar.
Bu defa sivil polislerin ve çevik kuvvetin saldırıyla karşılaşan öğrencilerden 26 devrimci-demokrat öğrenci gözaltına alındı. Öğrenciler, hem gözaltına alınma sırasında, hem de gözaltında yoğun saldırıya maruz kaldı ve darpedildi.
Görülüyor ki diktatörlük, sallanan düzeni kurtarmak, hareketi frenlemek için her türlü yönteme başvuruyor. Faşizm yalnızca devrime ve sosyalizme düşman değildir; siyasal özgürlüklere, kadına, yaşama, doğaya, ulusal, kültürel farklılıklara, insanlığa düşmandır. Bu yüzden belirleyici olacak olan, bunun en geniş öğrenci kitleleri tarafından kavranması ve kavratılmasıdır.
Faşizm, en geriden demokratik talepleri bile zor ve saldırılarla ezerek, kitlelerin uyanışını en baştan kesmeye çalışıyor. Aynı zamanda öğrenci gençliği kısır bir alana çekmek, ülke ve dünya sorunlarına ilgisini ve tepkisini önlemeyi, düzene karşı olan muhalefetini bu odaklar üzerine çekerek hedef şaşırtmayı amaçlıyor. Benzer bir şaşırtma hesabı, öğrenci gençlik hareketine karşı geçmişten gelen gerici ve yanlış önyargılara sahip ya da kolayca bu havaya kapılabilecek kesimler için de yapılıyor. Bu kesimler “üniversitelerde sağ-sol çatışması yine hortladı” şeklinde bir huzursuzluk ve paniğe sürüklenmek isteniyor. Böylelikle toplumsal muhalefetin yükselişi “anarşi ve terörün tekrar azması” olarak gösterilip bunlara karşı faşist terör tedbirlerinin uygulanışına zemin hazırlanmak isteniyor.
Fakat faşist diktanın hiç bir yöntemi, öğrenci gençliğin mücadelesini durduramaz. Faşist diktanın korkuları büyüyecek, irade, cesaret ve mücadelemiz karşısında ezilecektir!
Çukurova Üniversitesi forumunun başlattığı, yemekhane fiyatlarının düşürülmesi, 2. öğretimlere yemek çıkarılması, hijyenik, çeşitli yemek çıkarılması talepleriyle toplanan imza kampanyası tamamlandı.
Forum, topladığı 2 binin üzerindeki imzayı, 9 Ocak günü, yürüyüşle rektörlüğe teslim etme kararı aldı.
Rektörlüğe yürüyüş
Yürüyüşe özel güvenlik ve sivil polisler tarafından yoğun güvenlik önlemi alındı. Ancak bu durum, öğrencilerin kararını değiştirmedi. Öğrenciler kararlı bir şekilde rektörlüğe yürüdü. Yürüyüşte “Sağlıklı, nitelikli yemek hakkı”, “Savaşa değil, eğitime bütçe”, “Parasız, bilimsel, anadilde eğitim”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek”, “Parasız eğitim, parasız sağlık” sloganları atıldı.
Rektör yardımcısıyla görüşmeye giden öğrenci temsilcileri, yemekhane sorunundan kartlı sisteme kadar birçok öğrenci sorununu dile getirdiler. Bütçeden ayrıntıların yayınlanmasını istediler. Talepleri kabul edilmezse eylemlerini sürdüreceklerini söylediler.
Bunun üzerine rektör yardımcısı, bütçeyi açıklayamayacaklarını, kendilerine güvenilmesi gerektiğini söyleyerek geçiştirmeye çalıştı. Öğrencilerin bunu kabul etmeyeceklerini söylemesi üzerine, imzaları değerlendireceklerini söyledi.
Adana PDG
ÜNİVERSİTELİ ARKADAŞLAR!
ÜNİVERSİTENİN EĞİTİM, SAĞLIK VE HİZMET EMEKÇİLERİ!
Çukurova Üniversitesi Forumu olarak… Türkiye çapında en yüksek yemek fiyatını ödediğimizi, 2. öğretimlere yemek çıkarılmadığını, yemeklerin çeşitli ve materyallerin hijyenik olmadığını tartıştık ve bunun üzerinden imza kampanyası başlatmayı ve yemekhane önünde “Güneşin Sofrasını” kurmayı kararlaştırdık.
Öğrenciler kampanyaya yoğun ilgi gösterdiler. Bu ilgiden rahatsız olan ve dizginlerinden boşalmışcasına saldıran bir grup faşist, imza föyünü yırtarak provakasyon girişiminde bulundu. ÖGB’nin arkasına sığınarak, bizlere küfürler ederek, imza kampanyasını sabote etmeye çalıştılar. ÖGB’ye bu faşist güruhun öğrencilerin can güvenliğini tehdit ettiğini söylememize rağmen herhangi bir işlem yapılmaması, faşist güruhun daha fazlasını yapacağını gösteriyordu.
Turkuaz Kafe’ye geldiğimizde aynı faşist güruhun engellemesiyle karşılaştık. Her türlü provakasyona rağmen çalışmamızı tamamladık ve çıktık… Roboski katliamının anması için bildiri dağıtan arkadaşlara saldırıda bulundular. Bunun üzerine arkadaşlarımız ile beraber Turkuaz isimli bu kafeden beslendiklerini söylemek ve ne dertleri olduğunu öğrenmek için gittik. Fakat konsept önceden hazırlanmış. Etrafımız sivil polisler ve çevik kuvvetle çevrelendi. Sivil polisler ve çevik kuvvet kız arkadaşlarımızın saçlarından sürükleyerek, arkadaşlarımızı yumruk ve tekmelerle darp ederek gözaltına aldı.(…)
Faşizm ve onların maşası sivil-faşist çeteler, öğrenci gençliğin en “geriden” demokratik istemlerine bile karşı çıkıyorlar. Bizim kendi gücümüze güvenmemizi, haklarımız ve özgürlüklerimiz için mücadele etmemizi en başından kesmeye çalışıyorlar. Böylece biz toplumsal sorunları, üniversite sorunlarını bir kenara bırakarak bu sivil-faşist çeteyle “boğuşacağız”.
Hepimiz gördük, penguenli yalan medyası, haberlerde karşıt görüşlü öğrenci kavgası olarak verdi.
Bunun neresi karşıt görüş! Bir tarafta yemekhane fiyatlarının düşürülmesi, 2. öğretimlere yemek çıkmasını talep eden öğrenciler, diğer tarafta hiçbir fikre sahip olmayan, polis tarafından provakasyon için gönderilmiş çeteler!
Bunların amacı, öğrencileri huzursuzluğa ve paniğe sürükleyerek hakları için mücadeleden uzak durmasını sağlamak… Bu soygun ve talan düzenine karşı öğrencilerin muhalefetini bu odaklar üzerine çekerek hedef şaşırtmak… Sene başından bu yana dillendirdikleri Ali İsmail’in katili polisin üniversiteye sokulmasına, her türlü faşist tedbire de zemin hazırlıyorlar.
Bunca saldırı olurken ve herşey bu kadar alenen gerçekleşiyorken, Rektörlük bu faşist güruha hiçbir işlem başlatmıyor. Özel Güvenlik, hiç bir işlem yapmıyor… Rektörlük, bizlere cezalar yağdırıken nasıl işletiyorsa yönetmeliklerini, bu güruha karşı da işletmelidir!..
Bizim en büyük gücümüz birliğimizdir. Öğrenci gençlik bu saldırılara ancak birlikte mücadele ederek karşı koyabilir…
Yaşasın Faşizme Karşı Gençliğin Birleşik Mücadelesi!
Haklar ve Özgürlükler için İleri!
(ÇÜ Forumu’nun hazırladığı duvar gazetesinden kısaltılarak alınmıştır)