Antakya’da Haziran şehitleriyle alandaydık!

1mayis-antakya

Toplumsal-siyasal önemi yüksek olan bir seçimden çıkarak 1 Mayıs’a gidiyorduk. Sonucu her ne olursa olsun, 30 Mart’taki seçimlerde tüm uğraşlara rağmen Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin isyanı sandığa sığdırılamadı.

Haziran halk isyanıyla, düzeniçi çelişkiler ve çatlaklar derinleşmiş ve bir rejim krizine doğru evrilmişti. Egemen sınıfın kendi arasındaki çelişkiler, Cemaat-AKP çekişmesi, emperyalist hegemonya savaşındaki işbirlikçi hâkim güçler arası çatışmalar keskinleşmişti. Düzeniçi çatışmalarla yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, savaş kundakçılığı; düzenin bütün kiri ve pisliği ortaya dökülmüştü.

AKP ve CHP başta olmak üzere düzen partileri halkı sandığa çağırarak, düzenin bütün irinini sandıkla temizlemeyi hedefledi. Buna reformist partiler de eklendi. Halk hareketi ile sendelemiş faşist diktatörlük, kendi içindeki çatışmalarla daha fazla güç kaybetmişken, sandık hamlesiyle tekrar güç toparlamasına kol kanat gerilmiş oldu. Ama nafile!

 

* * *

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, tekrar seçildiği günden hemen sonra Taksim yasağını kamuoyuna duyurdu. Bu, rejim güçlerinin içine düştükleri krizin ve kitlelerden korkunun en açık resmiydi. Günler öncesinden hazırlıklara başlayan diktatörlük, on binlerce polisi Taksim’e yığdı.

Faşist diktatörlüğün hazırlıklarına karşı, ezilen ve sömürülenlerin öncüsü işçi sınıfının birlik, mücadele, dayanışma günü için devrimci, demokrat güçler de hazırlıklara başladı.

Proleter devrimciler olarak bizler de, günler öncesinden hazırlıklara başladık. Antakya’da işten çıkarılan TEDAŞ işçilerinin iş hakları için mücadelesine önderlik eden DSB, önce bir basın açıklaması, ardından, hukuki ve fiili direnişe başladı. İşten çıkarmalara karşı İskenderun’da çadır açma ve direğe çıkma eylemi gerçekleştirildi. Ardından Antakya’da işçilerin hukuki mücadelesi için stantlar açıldı, kermes yapılarak para toplandı. DSB de şehrin çeşitli yerlerine TEDAŞ işçileri için afişlemeler yaptı. “DSB işçi bülteni” çıkartılarak emekçilere ulaştırıldı.

Liseli Proleter Devrimci Gençlik ve Öğrenci Birliği, Berkin Elvan eylemlerinde yakalanan politik havayı büyütüp, güçlendirerek, liselileri 1 Mayıs’a çağırdı. “Öğrenci Birliği Bülteni” çıkarılarak öğrencilere dağıtıldı. Lise önlerine sticker ve afişlemeler yapıldı. 1 Mayıs öncesi bir piknik örgütlendi.

Proleter Devrimci Duruş, şehrin merkezi yerlerine afişlemeler ve stickerlama yaparak 1 Mayıs’a çağırdı. Ali İsmail Korkmaz Halk Komitesi de 1 Mayıs halk pikniği yaparak, işçi ve emekçileri 1 Mayıs’a çağırdı. Piknikte 1 Mayıs üzerine konuşmalar yapıldı, 1 Mayıs’ın önemi vurgulandı. Bildiri ve çağrılar yaparak, 1 Mayıs için mahalleden servis kaldırılacağı duyuruldu.

* * *

Antakya, Suriye savaşının başlamasıyla birlikte, gözlerin dikildiği bir yer olmuştu. Suriye iç savaşından en fazla etkilenen yer olması, coğrafi-sosyal yakınlığı ve halkın savaş karşıtı tepkisiyle öne çıktı. Haziran isyanında savaş karşıtı öfke, isyanın öfkesiyle birleşti. Haziran’da düşen üç gencin Antakyalı olması, bu öfkenin en çıplak göstergesiydi.

On binlerce insanın sokağa dökülerek savaşa karşı tepkisini göstermesi sonrasında, Hatay Valiliği, İçişleri Bakanlığı’ndan gelen genelgeyle Antakya merkezinde yapılacak gösteri ve yürüyüşleri yasaklamıştı. Haziran’da kırılan bu yasak, daha sonra tekrarlandı. Şehrin merkezi olan Saray Caddesi’nde basın açıklaması dışında gösteri ve yürüyüşe izin verilmiyor, mezhep ayrımları kullanılarak, halkın öfkeli olduğu yerler  “alevi” mahalleleri olarak gösteriliyor ve buraya hapsedilmek isteniyordu.

Sendika ve Odaların kurduğu 1 Mayıs Tertip Komitesi’ne, alan sorununa politik bir yaklaşım sergilemek gerektiği, Saray Caddesi’nin her mezhepten halkımızın buluştuğu bir alan olduğu ve devletin savaş politikalarını boşa düşürmek için burada 1 Mayıs’ın kutlanması gerektiği şeklindeki önerimiz, sendika ve oda bürokrasisinin uzlaşmacı tutumuyla boşa düşürüldü. Diğer devrimci-ilerici kurumlar ise duruma kabullenici tarzda yaklaştılar.

* * *

Doğuş Okulları önünde bir araya gelen DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Halkevi, HDK bileşenleri ile birlikte Proleter Devrimci Duruş ve Ali İsmail Halk Komitesi olarak yerimizi aldık.antakya-1may

Proleter Devrimci Duruş pankartı arkasında Devrimci Sendikal Birlik, işten çıkarılan TEDAŞ işçileri, Proleter Devrimci Gençlik bayraklarıyla işçi, emekçi ve genç devrimciler disiplinli bir şekilde kortej oluşturdu. İşten çıkarılan Tedaş işçileri, “İşçi Düşmanı Sabancı-EON”, “İşten çıkarılan işçiler işe geri alınsın” DSB imzalı dövizleri taşıdılar. Kortejde “Kahrolsun Emperyalist Savaş”, “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği”, “Yaşasın İşçi-Emekçi İktidarı”, “Kurtuluş devrimde, Sosyalizmde” yazan PDD imzalı dövizler de taşındı. PDD kortejinin arkasında Ali İsmail Halk Komitesi yer alarak, “Katillerden, Hırsızlardan Hesap Soracağız”, “Yaşasın Emeğin ve Mücadelenin Günü 1 Mayıs” pankartıyla yürüdüler. Halk Komitesi kortejinde, Ali İsmail’in 12 Mayıs’taki davasına çağrı yapılarak “12 Mayıs’ta Kayseri’ye” dövizleri taşındı. Ayrıca “Parasız eğitim, Parasız Sağlık”, “Suriye’ye Emperyalist Saldırıya Hayır”, “Katil ABD, Ortadoğu’dan Defol” yazan Ali İsmail Korkmaz Halk Komitesi imzalı dövizler taşındı.

Kortejlerin yürüyüşe başlamasıyla, PDD kortejinden “TEDAŞ işçisi yalnız değildir”, “İşçilerin Birliği, Sermayeyi Yenecek”, “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm”, “Özgürlük, Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm için Tek Yol Devrim”, “Yaşasın Marksizm-Leninizm”, “Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni” sloganları atıldı. Katil polislerin, “iyi polis” kılığında su dağıtması teşhir edilerek, “Katil Polis Hesap Verecek” sloganları atıldı.

Ali İsmail Korkmaz Halk Komitesi de disiplinli bir biçimde yürüyüşünü yaparak sloganlarını haykırdı. Sık sık şehitlerin isimleri söylenerek “Yaşıyor” diye bağırıldı. “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Her yer Taksim Her yer Direniş” sloganları atıldı. Bazı sloganları PDD ve Halk Komitesi kortejinin ortak olarak attığı görüldü.

Bütün ilerici, devrimci kurumların Uğur Mumcu Alanında toplanmasıyla kürsü konuşmaları yapıldı. DİSK ve KESK adına yapılan konuşmalardan sonra DSB’li bir TEDAŞ işçisi de konuşma yaparak, özelleştirmelerin sonuçlarına, TEDAŞ işçilerine yapılan haksız işten atmaya, Ortadoğu’da yaşanan emperyalist savaşa ve kapitalist sistemin girdiği krize değinerek tüm işçi ve emekçileri mücadeleye, örgütlenemeye ve TEDAŞ işçilerinin direnişine destek olmaya çağırdı.

Ardından Grup Nisan Güneşi’nin söylediği türkülerle halaylar çekilerek miting sonlandırıldı. PDD’liler mitingin sonuna kadar dağılmayarak, disiplinini korudu ve sloganlarla alandan ayrıldılar.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …