Madencinin işgali ve para cezası

TTK’nın özelleştirilmesini öngören torba yasa tasarısını protesto etmek isteyen binlerce maden işçisi, maden ocaklarından çıkmama eylemi gerçekleştirdi.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen torba yasa tasarısının 58. maddesi, TTK’nın (Türkiye Taşkömürü Kurumu) özelleştirmesinin önünü açıyordu. Bu gelişme üzerine Kozlu, Üzülmez, Karadon, Amasra ve Armutçuk maden ocaklarında çalışan işçiler, 6 Kasım günü, maden ocağından çıkmama eylemi başlattılar. 24.00-8.00 vardiyasının başlattığı eylem, diğer işçilerin de katılmasıyla büyüdü.

İşçilerin kararlılığı, devletin geri adım atmasına neden oldu. Özelleştirmenin önünü açan maddenin geri çekilmesi üzerine, 21 saat süren işgal eylemi sona erdi.

Ancak devlet, bu tür eylemlerin önünü kesmek için bu defa farklı bir saldırı gerçekleştirdi. Zaten son derece zor ekonomik koşullarda yaşamakta olan işçilere, mali cezalarla yıldırma politikası izlendi. Sendikalar ve TİS Kanunu’nun “Yasadışı grev ve lokavt konusu” ile ilgili 70. maddesine göre, işçilerle ceza kesildi. Toplamda 3 milyon lira olan cezanın ağırlıklı bölümü öncü işçilere kesildi.  Eylemin öncüsü konumunda olan, slogan atan işçilere 6 bin 760 lira, maden ocaklarını terketmeme eylemine katılan işçilere ise 944’er lira ceza uygulandı. Ayrıca işçilerin çalışmadıkları süreler için ücret ve hafta tatil ücretlerinin ödenmeyeceği; grev ve eylem nedeniyle işverenin uğrayacağı zararın işçi sendikaları ya da greve katılan işçiler tarafından karşılanması isteneceği de duyuruldu.

Madenlerde örgütlü olan GMİS (Genel Maden İşçileri Sendikası), bu kararın uygulanmayacağını, kararda uygulamayla ilgili bir kayıt olmadığını belirtti. Ancak para cezası duyurusu, bu eylem üzerinden uygulanmasa bile, bundan sonra madenlerde yapılacak tüm eylemler için tehdit anlamını taşıyor. İşçilerin direnişini kıramayan devlet, mali cezalarla yıldırma hedefini taşıyor.

İşgal karşısında geri adım atmak zorunda kalan devlet önümüzdeki süreçte, özelleştirmelerden işçi kıyımlarına kadar çok çeşitli hak gaspları ile saldırısını sürdürmeyi planlıyor. Ve bu saldırılara karşı direnişi şimdiden kırmak istiyor. İşçilerin kararlılığı, bu saldırıları püskürtecek olan tek unsurdur.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …