Merhaba
Dünyada emperyalist rekabetin kızıştığı, savaşın yaygınlaştığı, halkları kana boğduğu bir yılı geride bırakıyoruz. Ekonomik ve siyasi hak gaspları ile karşı karşıya bırakılan işçiler, emekçiler ve ezilen halklar, tepkilerini çeşitli eylem ve araçlarla ortaya koydular.
Ülkemizde ise, yöneticiler sıkıştıkça savaşa daha aktif katılmaya çabaladı. Ortaya yolsuzluklar döküldükçe, halkların kanı üzerinden kirli pazarlıklara giriştiler. Yaşadıkları yönetememe krizini baskı ve zor aygıtlarını güçlendirerek aşmaya çalıştılar. Buna rağmen korkuları büyüyor, o yüzden daha çok bağırıyorlar. Kitlelerdeki öfke birikiminin patladığında nelere yol açacağını gayet iyi biliyorlar. Sadece ömürlerini biraz daha uzatmanın peşindeler.
Biriken öfke bizim umudumuzu da büyütüyor. Güneş karanlıkların üzerine doğacak. Tarihimiz, birikim ve deneyimlerimiz belleklerimizde çok taze. Nasıl 12 Eylülleri yaran günışıkları ve direnç çiçekleri olduysak, nasıl meydanları işçi ve emekçilerin coşkusu ve kararlılığıyla kuşattıysak, düşenlerimiz ve bedeller pahasına günlerce özgürleştiysek, milyonlarla aktıysak bir ülkenin kalbine, yine geleceğiz. Hiçbir güç bu nehirlerin önünde duramayacak. Promete gibi tutuşturacak, Albatros gibi taşıyacağız umutları.
2018’e giriyoruz tüm coşkumuzla. Söylediğimiz türküler, okuduğumuz şiirler daha gürleşecek. O çok özlediğimiz ve uğruna beyinlerimizi, yüreklerimizi serdiğimiz özgürlük, eşitlik yıldızına daha da yakınız. Yeni mücadele yılımız kutlu ve mutlu olsun.
Selam ve sevgilerle.
Çağdaş Büyükbaş
Silivri 5 No.lu Cezaevi F 10 Koğuşu