İşçiler emperyalist savaşa alet olmamalı!

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-iş sendikasının örgütlü olduğu kimi fabrikalarda, Afrin’e giden askerler için para toplandı. Para toplama işi, bizzat sendika temsilcileri tarafından yapıldı. Temsilciler işçilerle bire bir görüşerek “atılan bombaların fiyatları yüksek, TSK’yı güçlendirmek için yardım topluyoruz” dediler. Alt limit olarak da 20 TL belirlediler.

İşçilerden para verenler olduğu gibi, az sayıda da olsa para vermeyenler oldu. Benden para istediklerinde, bu tür şeylerin hükümetin çıkarına olduğunu, başka ihtiyaçlar için neden para toplanmadığını sordum. Mesela gerçekten ihtiyacı olanlar için, işsiz kalan ya da parasızlıktan dolayı tedavi olamayanlar için toplanmadığını söyledim ve savaşa-işgale para vermeyeceğimi belirttim.

Para toplama işi bir hafta kadar sürdü. Bu süre içerisinde neredeyse her gün istediler. Her seferinde vermeyeceğimizi belirterek geri çevirdik. Üç vardiyadan toplam 2 bin TL civarında para toplandığını öğrendik.

Emperyalist savaşın taşeronluğunu yapan AKP hükümeti, yandaş basınıyla savaşa kitle tabanı oluşturmaya çalışıyor. Savaş ve işgal karşıtı bir sesin çıkmasına tahammül edemezken, şovenizmi yükseltiliyor.

AKP’nin bu yaygarasından etkilenen işçiler de oluyor. Fakat önünde devrimci sıfatı olan bir sendikanın savaş ve işgal için para toplaması kabul edilemez. Dahası Birleşik Metal-iş sendikasının örgütlü olduğu başka fabrikalarda da benzer şekilde Afrin için para toplandığı söyleniyor.

Bu konuyu Birleşik-Metal’in yöneticilerine bildirdiğimizde, kendilerinin böyle bir durumdan haberdar olmadıklarını, işyeri temsilcilerinin inisiyatifiyle toplanmış olabileceğini söylediler. “Peki haberdar olsaydınız engeller miydiniz” sorumuza ise, “hayır” yanıtını verdiler.

Kendilerine bağlı işyeri temsilcilerinin yaptıklarından haberdar olmamaları, ayrı bir sorundur. Ancak haberleri olsa da engel olmayacaklarını söylemeleri, en azından zimmen destek verdiklerini gösterir ki, her iki durumda sorumluluk onlara aittir.

Süren savaş biz işçi ve emekçilerin savaşı değil. Emperyalistler yeraltı-yerüstü kaynaklarını ele geçirmek ve sömürmek için başka ülkelerin topraklarını işgal ediyorlar. İnsanlar bombalarla kurşunlarla ölüyor, göç etmek zorunda kalıyor. Savaş aynı zamanda bize yeni vergilerin bindirilmesi, temel tüketim maddelerinin zamlanması ve ücretlerimizin düşürülmesi anlamına geliyor. Hayat bunu karşımıza gün be gün çıkarıyor. Bu yüzden işçi ve emekçiler bu savaşa alet olmamalıdır. Tam tersine savaş karşıtı tutum almalıdır.

            Bir metal işçisi

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …