Somalı aileler, mahkemede kendileri için “adalet” olmadığını gördüklerinde, kendi adaletlerini sağlamak için “adaleti yeryüzüne çıkaracağız” yürüyüşünü başlattılar. İşçi ve emekçilerin büyük desteğini aldıkları bu yürüyüş karşısında, devletin tutumu ise biber gazlı saldırı oldu. Soma’da devletin tekmesi ile karşılaşan aileler, Ankara’da biber gazlı saldırıya maruz kaldılar.
Soma Katliamı, devlet-sendika-şirket işbirliği ile gerçekleşmiş bir katliamdı. Şirketin pervasızca sömürü ve kar hırsı, sendikanın ve devletin de buna göz yumması, sömürü çarklarının dönmesine yardım etmesi gibi unsurlar, katliamı hazırlamıştı.
Mahkeme sürecinde zaten devletin ve sendikanın payı hiç dikkate alınmadı. Şirket ise ödüllendirildi. 9 Temmuz günü görülmesi gereken mahkeme, dayanışma için gelen kitlenin azalması için 11 Temmuz’a ertelendi. 11 Temmuz’da görülen karar duruşmasında, maden ocağının sahibi Alp Gürkan beraat etti, katliamın diğer sorumlularına ise ödül gibi cezalar verildi.
Bu koşullarda aileler de “adaleti yeryüzüne çıkaracağız” diyerek yola düştüler. 12 Temmuz günü başlayan yürüyüşte, aileler Soma Madenci Anıtı önünden yürüyüşü başlattılar. Çanakkale’de iskele meydanında yapılan gösteriden sonra İstanbul’a geçtiler.
13 Temmuz günü ilk olarak Silivri Cezaevi’ne giderek, tutuklu avukatları Selçuk Kozağaçlı’ya selam gönderdiler. Devlet ÇHD’nin Soma davasını (ve benzer davaları) bu kadar sahiplenmesini engellemek için ÇHD’li avukatları hapse atmıştı. Somalı aileler de onlara olan desteklerini göstermek istediler. Ardından akşam saatlerinde Beşiktaş-Abbasağa Parkı’nda adalet forumu gerçekleştirildi.
14 Temmuz’da yürüyüş Tuzla’da tersane işçileriyle dayanışma eylemiyle başladı. DİSK-Limter iş sendikası ve tersane işçileri ile biraraya gelen Somalı aileler, tersanelerdeki iş cinayetlerine tepki gösterdiler. Yürüyüş İzmit’te İnsan Hakları Parkı’nda devam etti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, grevdeki Flormar işçileri, İzmit’teki sendika ve kitle örgütlerinin katıldığı yürüyüşün ardından, Eğitim-Sen Kocaeli şubesinde forum düzenlendi.
15 Temmuz’da aileler Zonguldak’ta, Zonguldak maden işçileri ile birlikteydiler. Demokrasi Platformu’nun düzenlediği forumda, maden işçilerinin sorunları ve adalet arayışları konuşuldu.
16 Temmuz günü, Somalı aileler HSK’nın (Hakimler Savcılar Kurulu) önünde toplandı. Devlet, dayanışma için gelenleri HSK önüne almadı, üstelik biber gazlı saldırı ile kitleyi dağıttı. HSK önünde pankart açan aileler saldırıya tepki gösterdiler. Soma’da devletin tekmesi ile karşı karşıya kalan aileler, Ankara’da da bibergazlı saldırıya maruz kaldılar.
Maden katliamında çocuklarını kaybeden aileler, “adalet para ve sermayesi olana işliyor” diyerek, mücadeleye devam edeceklerini duyurdular.