KHK mağduru Kenan Güngördü’nün direnişi sürüyor

Zeytinburnu Belediye’sinden işten atılan Kenan Güngördü, 4 Ağustos günü belediye önünde basın açıklaması yaptı. KHK’larla yapılan “taşeron işçi düzenlemesi”, binlerce taşeron işçinin işten atılmasına neden olmuştu. Kenan Güngördü, 120 günü aşkın bir süredir belediye önünde “işimi geri istiyorum” talebiyle direnişini sürdürüyor.

PDD’nin de içinde bulunduğu eylem, sloganlarla başladı. Kenan Güngördü burada yaptığı konuşmada, OHAL ve KHK sürecini teşhir etti. AKP “OHAL’i kaldırdık” dese de OHAL’in kalkmadığını, tek adam diktatörlüğünün devam ettiğini belirtti. Güngördü, “KHK’larla haksız yere işten atıldım, benim gibi binlerce kamu emekçisi haksız yere işten atıldı. İşimi geri alana kadar da direnişimi sürdüreceğim” dedi.

Eyleme katılan HDP milletvekili Hüda Kaya, yaptığı konuşmada iş cinayetlerine dikkat çekti. Ardından KESK İstanbul Şubeler Platformu her cumartesi bir alanda basın açıklaması yaptıklarını, KHK’larla haksız yere işten atılanlar işlerine geri dönene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.

Ardından, sendikalaştıkları için işten atılan ve direnişte olan Paksan işçileri adına Uğur İlter söz aldı. İlter, “sendikalı olduğumuzdan dolayı işten atıldık” dedi. Ardından “fabrika üretime ara verdiği için biz de direnişimize ara vermek zorunda kaldık” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Direnişçi Kenan Güngördü’nün annesi de söz alarak emekçi bir aile olduklarını, oğlunun bir suçu olmadığını belirtti ve “başkan oğlumu işten attı, ama suçunun ne olduğunu söylemiyor” diyerek isyanını dile getirdi.

Basın açıklaması “KHK’lar Gidecek Biz Kalacağız”, “Direne Direne Kazanacağız” sloganlarıyla sonlandırıldı.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …