Teslim Demir’i uğurlarken…

Ölüm adın kalleş olsun; bir o kadar da onurlu olsun!..

Ölüm dediğin nedir ki devrimle bütünleşmiş yüreklerde. Sefa gelmiş, hoş gelmiş, son nefese kadar sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özleminde…

Hastalık bedene sığmıştır; bilinçle çarpışır. Dostlar gülen yüzlerle karşılanır, sevgi bitmez dimdik ayakta kalınır. Drama köprüleri örülür emekçi yüreklere… Asırlık çınar olunur, kökler salınır toprağın derinliklerine…

Ne çok ölüm haberleri almıştık bazen aynı tarih diliminde. Kah cephede kora-kor, kah amansız ve zamansız, çaresiz hastalıklarda… Hep bir inceden sızı yaratır yüreğimizin derinliklerinde, devrimcilerin aramızdan ayrılışı…

Ekim hareketi ve TKİP’in kurucu kadrolarından Teslim Demir de amansız bir hastalıkla ayrıldı aramızdan 29 Eylül’de. Tıpkı daha birkaç gün öncesinde Veis Akgül yoldaşın vefatı gibi…

Veis yoldaşın vefatını duyduğumda da yazmak istemiştim. Yüreğim daraldı, ama elim varmadı kaleme.  Ağlamaya yüz tutmuş gözlerle acımı gömdüm bir kez daha yüreğimin derinlerine kazırcasına. Veis ilk öğretmenimdi, Sezai’yle birlikte. İlk devrimcilik yaşamıma onlarla başlıyordum cezaevi ziyaretlerinde. Gülen yüzlerle karşılayıp, sıcak sıcak sarılışlar, avluda kısa voltalar, şen şakrak çay sohbetleri… Anlatmakta zorlandığım derin konulu köşe bucak konuşmalar… Sonra yıllar, aylar, günler, aynı zaman dilimli şehitler ve zamansız, amansız vefatlar… Osman Yaşar Yoldaşcan’ın Bağcılar’da bir inşaatta düşmanla amansız çarpışması… 1984’te ÖO şehidimiz, Kutup Yıldızımız M. Fatih Öktülmüş… Sefaköy direnişi ve İsmail Cüneyt, M. Ali Doğan ve Aslan Tel.. Adana sokaklarının mitralyözleri Metin Aydın, Ataman İnce, Selma Aybal…

Ve şehit düşen siper yoldaşlarımız… Herbiri devrimin yaşadığı bir kayıp…

Bir yoldaşının, Paris Komünarları’nın anıt mezarını ziyaretinde çektiği resimle vefatını duyurduğu Teslim Demir. Yarım asırlık bir devrimci değer… 28 Eylül’de aramızdan ayrılan devrimci dostumuz, kimisinin Sinan Hoca’sı, kimisinin Karadayı’sı…

“Hep devrimci, son nefese kadar devrimci”… Yoldaşları böyle anlamlaştırmışlardı Teslim Demir’in devrimci kişiliğini ve mücadele tarihini. Yaşamına ve ideallerine uygun uğurlanmalıydı son yolculuğuna. Öyle de oldu. Ailesi ve yoldaşları yanıbaşındaydı. Avrupa’nın dört bir yanından gelen devrimci kurum ve temsilcileri, halktan tanıyan-seven dostları, tanımayıp tanımak isteyenleri, salona sığmayan binlerimiz…

Tarih 6 Ekim 2018. Yer Oberhausen Alevi Kültür Derneği. Salonun için kalabalık. Bir çok insan ayakta, bir o kadar da dışarıda, içeri girmek isteyenler… Duvarlar kızıl bayraklı Teslim Demir’in değişik zamanlarda çekilmiş resimleriyle dolu. Kutup Yıldızımız Mehmet Fatih Öktülmüş, İbrahim Kaypakkaya, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve devrim şehitlerinin topluca bulunduğu pankart yerleştirilmiş. Ayrıca kurumları temsilen isimlerin yazılı olduğu taziye çiçekleri dizilmiş duvarın önüne.

Saat 14.30. Karadayı’nın bir yoldaşı tarafından kitle tüm devrim şehitleri için saygı duruşuna çağrılırken, sinevizyon gösterimiyle Teslim Demir’in hayatı anlatılıyor. Duygu yüklü dakikalardan sonra bir partili yoldaşı onun Ekim ve TKİP içindeki çalışmalarını, işçi sınıfı ve Kürdistan’ın çeşitli kesimlerindeki çalışmalarını, cezaevi sürecini anlattı ve konuşmasını “Seni unutmayacağız yoldaş” diyerek bitirdi. Ve yerini Teslim’in oğluna bıraktı.

Oğlu konuşmasında, babasını ilk defa 4 yaşındayken tanıdığını, babasından aldığı ilk hediyesinin de Lenin’in posteri olduğunu anlattı. Bugünkü kişiliğini annesi ve babasına borçlu olduğunu söyledi ve “bugüne kadar yoldaşımıza olan inancımızı kaybetmediğimiz gibi, devrimimize de inancımızı kaybetmeyelim; çünkü yaşanacak başka bir dünya mümkündür. Yoldaş bu bir sözdür; son ana kadar elinde tuttuğun bayrak yere düşmeyecek. Hoşçakal Sinan Yoldaş, hoşçakal baba” sözleriyle konuşmasını bitirdi.

Ardından, biri kızı olmak üzere iki genç kadın yoldaşı, şiirler okudu, Drama Köprüsü türküsü büyük bir coşkuyla söylendi.

Programın son bölümünde, dergimiz Proleter Devrimci Duruş’un mesajı ile birlikte devrimci-demokrat kurumların mesajları okundu. Ve tanıyanlar çıkıp onu anlattılar.

Anmanın son bulmasının ardından, Teslim Demir’in kızıl karanfil ve çiçeklerle bezenmiş naaşı omuzlarda dışarı çıkarıldı ve İzmir’e doğru yola çıktı. Cenaze nakil aracı alandan ayrılmasına rağmen, bir çok insan hala aracın arkasından sloganlar attı. Ailesine sunulan taziye dileklerinin ardından anma son buldu.

Teslim Demir Ölümsüzdür!

Devrimciler Ölümsüzdür!

Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!

Fransa PDD

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …