Soma işçilerinin talepleri karşılansın!

soma

Soma’da 301 madencinin devlet ve taşeron eliyle katledilmesinin üzerinden üç aya yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen, taşeron sistemiyle ilgili somut bir adım atılmadı. Katliamdan hemen sonra timsah gözyaşları arasında işçilere verilen sözler, “bir kez daha” unutuldu.

Soma’dan sonra patron Alp Gürkan’a dokunmayan devlet, göstermelik olarak birkaç müdürü tutuklayıp işin içinden sıyrılmaya çalışmıştı. Katliam sırasında yaptıkları “kader”, “fıtrat” açıklamalarının yerini, “ekonomik gerekçeler”, “bütçe yükü” vb argümanlar aldı. Torba yasalarla patronlara yönelik vergi afları, kredi yapılandırmaları, sigorta primlerinde kolaylık sağlamak dışında bir adım atılmadı.

Katliamdan sonra madencilerin çalışma saatlerinin düşürüleceği, yaşam odalarının zorunlu hale getirileceği, bu yönde düzenlemeler yapılacağı söylenmesine rağmen, tasarının görüşülmesi sırasında yaşam odalarının yapılması önerisi, bizzat bu sözü veren AKP milletvekilleri tarafından reddedildi. Torba yasanın görüşülmesi yeni meclis yılı açılışı sonrasına ertelendi.

 

Verilen sözler tutulsun!

Şimdi işçiler, verilen sözlerin tutulmasını istiyorlar. Soma’da maden işçileri bir yandan eylemlerine devam ederken, bir yandan da işbirlikçi sendikadan istifa edip DİSK’e bağlı Dev Maden-İş’e üye oluyorlar.

Örgütlenme çalışmalarını sürdüren Dev Maden-Sen, Soma’daki eylemlerin ardından, Meclis’e yürüyerek verilen sözlerin tutulmasını istediler ve işçilerin taleplerini ilettiler.

16 Temmuz’da Ankara’da Meclis’e yürüyerek taleplerinin karşılanmasını ve verilen sözlerin tutulmasını istediler. Genel-İş Binası önünde toplanan işçiler Meclis Dikmen kapısına yürüdü. Yürüyüşe KESK, TTB, DİSK’e bağlı sendikalar ve milletvekilleri de destek verdiler. İşçiler “Ankara uyuma Soma’ya sahip çık”, “Soma’nın ateşi AKP’yi yakacak”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Soma işçisi yalnız değildir” sloganlarını attılar.

İlk konuşmayı madenciler adına Nihat Çelik yaptı. Çelik, kölelik koşullarında çalıştırıldıklarını ve hala diğer madenlerde bu koşulların devam ettiğini vurgularken, AKP Hükümetiyle ve grubuyla yapılan görüşmelerde verilen sözlerin tutulmasını istedi. Ardından Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün ve DİSK Genel Başkanı Kani Bako birer konuşma yaptılar.

Eylem sloganlarla bitildikten sonra işçiler bir heyet oluşturarak Meclis’te grubu bulunan partilerle görüşmek için içeriye girmek istediler. Ancak işçilerin madenci kıyafetiyle içeriye girmelerine izin verilmedi. Bir kez daha Meclis’in bir avuç burjuvaziyi temsil ettiği tüm çıplaklığıyla görüldü. İşçiler ancak kıyafetlerini değiştirdikten sonra içeriye girebildiler. AKP’liler işçilerle görüşmeyi kabul etmezken, diğer partilerle görüşen işçiler, taleplerin karşılanması ve yasal düzenlemelerin yapılmasını istediler.

İşçilerin talepleri; maaşların en az 2 bin TL olması, 6 maaş ikramiye verilmesi, haftalık çalışma saatinin 36 saati geçmemesi, günlük çalışmanın en fazla 6 saat olması, emeklilik yaşının 50’ye düşürülmesi ve taşeron sistemin kaldırılması olarak sıralandı.

Eylemler Ağustos ayında da devam etti. 23 Ağustos’ta Soma’daki Madenci Heykeli önünde toplanan Dev Maden-Sen üyesi işçilere, DİSK Genel Başkanı Kani Bako’nun yanı sıra, sanatçılar ve DİSK’e bağlı sendika yöneticileri de destek verdiler. Sözlerin tutulmasını isteyen madenciler, Hükümet konağına yürüdü.

Burada basın açıklamasını Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, madenciler için çıkartılacak yasanın torba yasaya çevrilerek unutturulmaya çalışıldığını, madenlerdeki eksikliklerin tamamlanmasının devletin sorumluluğuna geçmesi gerektiğini belirtti. Konuşma, atılan sloganlarla sona erdikten sonra, işçilerle birlikte Maden filmi izlendi.

 * * *

Somalı işçiler, sadece kendi sorunlarıyla meşgul değiller. Emperyalist savaşın yolaçtığı sorunlara karşı da duyarlı olduklarını gösterdiler. 8 Ağustos’ta da İsrail’in Filistin’de, İŞİD’in Irak’ta yaptığı katliamları protesto etmek için Hükümet Konağı önünde basın açıklaması yaptılar.

İşçiler, talepleri doğrultusunda eylemlerini sürdürüyorlar. Katliamın ve verilen sözlerin unutulmasına izin vermeyeceklerini ortaya koyuyorlar.

 

 

Soma katliamının gerçek sorumlularını yargılamayan devlet, katliamı protesto eden öğrenciler hakkında dava açtı. Ege Üniveritesi’nde 22 Mayıs’ta Soma işçileri için gerçekleştirilen işgale katılan 38 öğrenci hakkında toplam 624 yıl hapis isteniyor. İşgal eylemine saldıran polis öğrencileri işkencelerle gözaltına almıştı. Şimdi “kamu malına zarar verdiği, eğitim hakkını engellediği, örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla yargılanıyorlar. Düzenin adaleti, bir kez daha kendini olanca çıplaklığı ile ortaya koyuyor.

 

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …