Anaların öfkesi katilleri boğacak!

Polisin analara dönük saldırılarına bir yenisi eklendi. Önce Gebze, sonra Bakırköy Hapishanesi önünde, tecride karşı açlık grevi yapan yakınlarını desteklemek için oturma eylemi yapan anaların üzerine saldırdılar.

Yıllardır “Cumartesi anneleri”ne polis saldırıları yaşanıyor. Çocuklarının kemiklerini isteyen annelerin üzerine gaz sıkmaktan, yerlerde sürüklemeye kadar her tür vahşeti uyguladılar. Son olarak her hafta gerçekleştirdikleri Galatasaray Lisesi önündeki basın açıklamalarına vahşice saldırdılar ve eylemi İstanbul-İHD’nin sokağına hapsettiler.

Keza hapishanelerde direnen çocuklarına sahip çıkan analara, KHK ile atılanların direnişine destek veren analara, direnişlerin içinde yeralan analara hep saldırdılar…

Son aylarda ise, tecride karşı direnenlerin ailelerine saldırıyorlar. HDP milletvekili Leyla Güven’in 8 Kasım 2018 tarihinde başlattığı “Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması” için açlık grevi, içeride-dışarıda katılımlarla büyüdü. Hapishanelerde süreli-dönüşümlü açlık grevleri aylardır sürüyor. Son bir ayda kimi tutsaklar açlık grevini ölüm orucuna dönüştürdüğünü açıkladılar. Tecride karşı açlık grevinde olan tutsakların sayısı arttı.

Bunun üzerine aileler de açlık grevindeki yakınlarına destek vermek amacıyla hapishanelerin önünde oturma eylemi başlattı. Çocuklarının sesini daha geniş kesimlere duyurmak istediler. Fakat Gebze M Tipi Hapishanesi önünde oturdukları sırada, güvenlik görevlilerinin saldırısına uğradılar. Coplandılar, iteklendiler, dövüldüler… Öyle ki, dağılıp yürümeye başladıktan sonra da arkalarından iteklenmeye, şiddet uygulanmaya devam edildi.

Ardından Kızıltepe’de ve Bakırköy Hapishanesi önünde benzer manzaralar yaşandı. Çocuklarının yaşamı için nöbet tutan 70-80 yaşındaki annelere hoyratça, pervasız bir şekilde saldırdılar.

Bu pervasız saldırılar, büyük bir tepki topladı. HDP İstanbul örgütünün annelere yapılan saldırı videosunu internette yayınlaması üzerine, geniş kesimlere ulaştı ve protestolar arttı. KESK’in Diyarbakır şubesi de “Analar yaşama ses oluyor, ellerinizi annelerin üzerinden çekin” pankartı açarak saldırıyı kınayan bir açıklama yaptı.

1 Mayıs mitinglerinde de, hem tecride karşı açlık grevi yapanlar selamlandı, hem de annelere yapılan saldırılar lanetlendi. HDP 1 Mayıs’a  “beyaz tülbentini tak da gel” çağrısı yaptı. Diyarbakır mitinginde “beyaz tülbent” alana sokulmak istenmedi. Buna rağmen “beyaz tülbent”li olarak girenler, bu simgeyle tecride karşı diren annelere desteklerini sundular.

Devletin polisi, jandarması, güvenlik güçleri ne kadar saldırsa da; ne tutsakların mücadelesini durdurabilir, ne de anaları çocuklarına destek vermekten vazgeçirebilir… 12 Eylül yıllarında başlayan tutsak yakınlarının direnişi, her tür engele rağmen sürecektir… O yıllardan bu yana direnişlerin içinden süzülüp gelen sloganda olduğu gibi “Anaların öfkesi katilleri boğacak!”