1 Ocak 1959- Küba devrimi gerçekleşti

kuba devrimi

Küba halkı yüzyıllarca sömürgecilerin saldırılarına maruz kalmış, büyük acılar çekmişti. Uzun yıllar İspanyolların sömürgesi durumunda kalan Küba, 19. yüzyılın ortalarında ABD’nin İspanya’yla sömürgecilik savaşının kurbanı oldu. Şair Jose Marti önderliğinde ilk gerilla birliklerini kuran Kübalılar, 1901’de bağımsızlığını ilan etmesine rağmen, ABD’ye bağımlı durumdaydı. Batista diktatörlüğüyle birlikte ABD emperyalizmine bağımlılık gün geçtikçe arttı.

1953’te Fidel Castro önderliğinde 100 kişilik bir gerilla grubu Moncada Kışlası baskınını düzenlediler. Baskın başarısızlıkla sonuçlandı ve birçok gerilla öldü, önderlerin büyük çoğu tutsak düştü. Küba halkı bu baskının ardından büyük gösteriler düzenledi. Tepkilerin büyümesi üzerine Batista, Fidel’i ve diğer tutsakları serbest bırakmak zorunda kaldı. Çıkar çıkmaz Meksika’ya giden Fidel ve Raul, Che ile tanıştılar ve 26 Temmuz Hareketi’ni kurdular. 26 Temmuz, Moncada baskınının tarihidir.

Gerillalar Küba’ya doğru harekete geçtiler, ilk başlarda ağır kayıplar verdiler. Gerilla birliğinde doktor olarak görev alan Che’nin askeri dehası sayesinde kısa sürede toparlandılar ve başarılı eylemlere imza attılar. Gerillaların başarıları halkta sempatiyi arttırdı. Bu arada Batista’nın ordusu içindeki çözülmeler de büyüdü. Son olarak ordu 12 bin kişilik bir güçle, dağlara operasyona girişti, ama gerillalar askerleri püskürttüler. Bunun üzerine karşılıklı ateşkes ilan edildi. Ateşkes gerillaların toparlanması ve güç depolaması için bir fırsata dönüştürüldü ve 21 Ağustos’ta şehirlere doğru saldırılar arttı. 30 Aralık’ta devrim başarıya ulaştı ve Batista 1 Ocak’ta ülkeden kaçtı. 6 Ocak’ta Castro, Küba devlet başkanıydı.

Devrimin ardından başlayan bu kuşatma, değişik şekillerde devam etti. Küba halkı aç kalma pahasına devrimini sahiplendi. Castro’ya ve Che’ye olan sevgileri gün geçtikçe büyüdü. Emperyalizmi korkutan da bu sahiplenme ve sevgidir. Küba’da sağlık ve eğitim dünyaya örnek gösterilmektedir.

 

 

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …