PDD – Proleter Devrimci Duruş Devrimler Tarihin Lokomotifidir
Hrant Dink katledilmesinin 8. yılında, başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde, on binlerce kişinin katılımıyla anıldı.
Malatya’da Hrant’ı anmak için toplanan kitleye bir sivil faşist silahla saldırmak istedi. Kitlenin tepkisi üzerine polisler sivil faşisti kaçırmak zorunda kaldılar. Ankara’daki anmaya da polis saldırdı. Polis saldırısına karşı devrimciler saatlerce direndi.
En kitlesel anma İstanbul’da yapıldı. Divan Otel önünde toplanan onbinler, sloganlarla Agos Gazetesi önüne yürüdü. “Yüzleşin! Hrant’la, Soykırımla”, “1915’ten Hrant’a soykırım sürüyor” yazılı pankartlar açıldı ve Dink ailesinin başında yeraltığı iki kortej halinde yüründü. İçinde Proleter Devrimci Duruş’un da bulunduğu kortej, “Katil devlet hesap verecek”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Biz bitti demeden bu dava bitmez” sloganlarıyla Agos’un önüne geldi. Kitlenin arkasında, “Unutmadık, unutturmayacağız” pankartıyla yürüyen ve kendilerine “Devrimci Trabzonsporlular” diyen bir grubun “Trabzon burada, katiller nerede” sloganlarını atması dikkat çekti.
Agos’un önünde Hrant’ın vurulduğu saat 15.05’e kadar sloganlarla beklendi. Saygı duruşunun ardından ise bu yılki konuşmayı şair Murathan Mungan yaptı. Mungan konuşmasında, “1915’ten Hrant’ın öldürülmesine soykırım sürüyor” dedi. Türkiye’nin Ermeni soykırımıyla yüzleşerek, “yüzyıllık yalnızlıktan” kurtulması gerektiğini vurguladı. Konuşmanın ardından slogan atan kitle Taksim’e doğru yürüyüşe geçti.
Aynı günün akşamı, Ermeni ve devrimci kurumlar tarafından Taksim’de bir eylem daha yapıldı. Fransız Konsolosluğu’nun önünde toplanan kitle, sloganlarla Galatasaray Lisesi’ne kadar yürüdü. Ermenice ve Türkçe okunan basın açıklamasında, 1915’teki soykırım gerçeğinin kabul edilmesi ve Ermeni halkından özür dilenmesi istendi. “Hrant Dink’in katledilmesinden sorumlu olan herkes yargılanmalıdır” dendi.
Hrant Dink’in katillerinin yargılandığı dava ise yeniden görülmeye başladı. Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncer’in göstermelik olarak yargılandığı davada, istihbarattan sorumlu emniyet müdürü ile birlikte iki polis tutuklandı.
Hrant Dink öldürüldüğünde Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde amir olan ve Cizre’ye Emniyet Müdürü olarak atanan Ercan Demir de Cizre’deki olayların büyümesi üzerine görevinden alındı ve Dink davasıyla ilgili olarak tutuklandı.
AKP-Cemaat çatışması başladığı günden bu yana, AKP, Hrant’ın katledilmesinin sorumluluğunu Cemaat’in üzerine atıyor. Daha önce kollayıp koruduğu polis şeflerini, Hrant’ı katletmekten sorguluyor, görevinden alıyor. Daha önce Ergenekonculara yaptıkları gibi, şimdi de Cemaatçileri Hrant’ın katili olmakla suçluyor. Kendi aralarında çıkar çatışmasında sürekli Hrant’ı kullanmaya kalkıyor.
Ama Hrant Dink’in AKP döneminde katledildiği ve onun katlinde AKP’nin büyük bir sorumluluğu olduğu gizlenemez! Hrant’ı makamına çağırıp tehdit eden dönemin İstanbul Valisi Muharrem Güler’i İçişleri Bakanı yapan AKP’ydi. Hrant’ın 301. Maddeden yargılanmasını isteyerek hedef gösterenlerin başında o dönem AKP hükümetinde bakan olan Cemil Çicek vardı. Keza Hrant’ın katledilmesinde sorumlulukları olan polis şeflerini terfi ettiren de yine AKP hükümetiydi. Kısacası AKP’nin elleri Hrant’ın kanına bulanmıştır. Ve bundan kurtulması mümkün değildir!
Hrant’ın katledilmesinden sorumlu olan herkes yargılanmadığı sürece bu dava bitmez! Her yıl Hrant’ı anmak için toplanan onbinler, Hrant’ın katillerinin peşini bırakmayacaktır!
Genel
Siyasal
