Kayyum rektör istifa!

Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun kayyum rektör atanmasının ardından başlayan eylemler sürüyor. Yapılan eylemler, son dönem AKP’nin giderek artan keyfi saldırılarına ve baskılarına karşı çok etkili bir protestoya dönüştü.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri tarafından başlayan direnişi bastırmak için devletin gözaltı terörü ve eylem yasakları saldırısı da devreye sokuldu. 5 Ocak tarihinde 17 öğrencinin gözaltına alınmasının ardından 6 Ocak gecesi de 10’dan fazla öğrencinin evlerine baskınlar düzenlendi. Baskınlar sırasında kapıların ve duvarların kırılmasının yanı sıra, yanlış evlere de girildi.

Boğaziçi Dayanışması, 6 Ocak saat 14 için, Boğaziçi Üniversitesi’nin önünde eylem çağrısı yapmıştı. Valiliğin, Beşiktaş ve Sarıyer ilçelerinde pandemi bahanesiyle eylem yasağı koyunca, eylem saat 12’de, Boğaziçi Üniversitesi içinde akademisyenler ve öğrenciler tarafından yapıldı. Eylem yasağı koyan Valilik, üniversitenin girişlerini ve sokak başlarını bariyerlerle kapatıp, çevreden geçenlere GBT kontrolü yaptı. Öğrenciler de okula, hem öğrenci kimliği hem de nüfus cüzdanlarını göstererek girebildiler.

Melih Bulu’nun da içeride olduğu sırada yapılan eylemlerde bir kez daha Bulu’nun istifa etmesi ve rektörün seçimle belirlenmesi, gözaltındaki üniversite öğrencilerinin bırakılması istendi. “Melih Bulu istifa”, “Kayyum rektör istemiyoruz”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarının atıldığı eylem sonrası, öğrenciler Kadıköy’de saat 16.00’da yapılan eyleme geçtiler. Eylem için Boğaziçi Üniversitesi’nin Bebek’teki kapısından çıkan öğrenciler Beşiktaş’taki vapur iskelesine kadar yürüdüler. Yol boyunca üniversite öğrencilerine çevredeki insanlardan da büyük destek geldi. Kadıköy Vapuru’nda da eylemlerini devam ettiren öğrenciler, eylem alanına “Kayyum rektör istemiyoruz”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Melih Bulu istifa”, “Melih baksana kaç kişiyiz saysana” sloganlarını atarak geldiler.

Kadıköy Rıhtım’da 15.30’dan itibaren toplanmaya başlayan kitle, öğrencileri “Kayyum rektör istemiyoruz”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarıyla karşıladı. Eylemde “Kayyum rektör istemiyoruz” ve “Direnişimiz biter mi sandınız” pankartları açıldı. PDD’nin de aralarında olduğu birçok kurum eyleme katıldı. Eylemde “Yaşasın öğrenci dayanışması”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Direne direne kazanacağız”, “Hırsız AKP üniversitelerden defol”, “Katil devlet hesap verecek”, “Gözaltılar serbest bırakılsın” sloganları atıldı. İlk olarak Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri basın açıklamasını yaptı. Açıklamada gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılması, kayyum rektörün istifa etmesi ve rektörün seçimle belirlenmesi istendi. Açıklamanın ardından sırasıyla diğer üniversitelerden gelen öğrenciler konuşmalar yaptılar. Sloganların sıklıkla ve coşkuyla atıldığı eylem, Bandista müzik grubunun dinletisiyle sona erdi. Eylem yaklaşık iki saat sürdü.

Boğaziçi Üniversitesi’ne destek vermek için Ankara ODTÜ ve İstanbul Galatasaray Üniversitesi öğrencileri de okullarında açıklamalar yaptı. Antalya ve İzmir’de basın açıklamaları yapıldı. Ayrıca Ankara Milli Kütüphane önünde açıklama yapmak isteyen Boğaziçili öğrenciler, daha eyleme başlamadan polis saldırısına uğradılar. Burada iki öğrenci gözaltına alındı, akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

Öğrenciler 7 Ocak’ta da gözaltına alınan arkadaşlarının ifade işlemleri için getirileceği Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. Bu direnişin yönetenleri korkuttuğuna vurgu yapılırken, rektör istifa edene kadar eylemlerin devam edeceği söylendi. Boğaziçi Dayanışması ayrıca, 8 Ocak’tan itibaren üniversite önünde saat 11-16 arası dönüşümlü olarak eylemlerini sürdürme kararı alındığını açıkladı. Boğaziçi mezunları ise rektörün istifa etmesi için imza kampanyası başlattı.

 

Kayyum rektör “rock dinliyor”muş!

Öğrenciler eylemleriyle hem AKP yönetimi hem de kayyum rektörü sıkıştırırken, kayyum rektör yandaş televizyon kanallarında gezerek kendisini aklamaya, meşrulaştırmaya çalışıyor. Bu arada gerçek yüzü bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyor.

Böylesine açık bir AKP yandaşlığıyla rektör olan Melih Bulu, kendisinin “rock müzik dinleyen”, “Boğaziçi Üniversitesi kültürüyle uyumlu”, son derece demokrat bir yönetici olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ama bu arada, öğrencilere dönük polis saldırısını savunuyor, üniversite kapısına takılan kelepçeyi yumuşatmaya çalışıyor.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …